Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, Marmara depreminin 21’inci yılında sigortanın önemini hakkında açıklamalarda bulundu.Türkiye’de zorunlu deprem sigortalılık oranının yüzde 55’e ulaştığını belirterek, “Elbette bu oranlar yeterli değil. Türkiye’de depreme karşı sigortasız konut kalmaması gerekiyor” dedi.
“Depremin ardından 2000 yılında Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) kurulması depremin olumsuz maddi etkilerini azaltma noktasında çok önemli bir adım oldu. DASK, kuruluşundan bu yana meydana gelen 788 depremde, 393 milyon TL hasar ödemesi yaparken, ülkemizde zorunlu deprem sigortası sigortalılık oranı da yüzde 55’e ulaştı. Ancak elbette bu oranlar yeterli değil. Türkiye’de depreme karşı sigortasız konut kalmaması gerekiyor. Vatandaşlarımızın depreme karşı önlem alması, sigorta yaptırması ve süresi dolan poliçelerini yenilemesi, deprem sonrasında hayatın yeniden normale dönebilmesi için büyük önem taşıyor.”
Sadece Zorunlu Deprem Sigortası Yetmez
Doğal afetlerin vatandaşlar için ciddi hasar maliyetleri ile karşılaşma riski doğurduğunu belirten Benli, “Zorunlu deprem sigortası, konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, yer kayması ve tsunami gibi afetlerin yol açtığı yapısal hasarlara karşı belirlenen limitler dahilinde güvence altına alıyor. Bunun dışındaki hasarlar içinse konut sigortası yaptırmak önem taşıyor. Konut sigortası ile zorunlu deprem sigortası bedelinin üzerinde kalan bedelin yanı sıra eşyaları da güvence altına almak mümkün oluyor” dedi.