Kısa çalışma ödeneğinde doğru bilinen yanlışlar

Nisan ayında kısa çalışma ödeneğine başvuran iş yerlerinde çalışanlar, ödemelerini 5 Mayıs’ta almaya başladı. Ancak kısa çalışma ödeneği konusunda kafalarda çok fazla soru işaretleri var. Aynı zamanda kısa çalışma ödeneğindeki bilgilerin çoğunluğu da maalesef yanlış biliniyor. İşte doğru bilinen o yanlışlar.

Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan’ın 14 Mayıs 2020 Tarihli Yazısından Alınmıştır

Çalışma Süresi Haftada En Az 30 Saat Olmalı

Koronavirüs nedeniyle işyeri faaliyetini tamamen durdurmuşsa çalışanları için kısa çalışma ödeneğine başvurabiliyor. Bir de işyeri, haftalık çalışma süresini en az üçte bir oranında azaltmışsa yine kısa çalışma ödeneğinden yararlanabiliyor. Çalışma süresinin üçte bir oranında azaltılması ne demek? İş Kanununa göre çalışma süresi haftada 45 saat. İş yerinin, çalışma süresini üçte bir oranında azaltması demek; o iş yerinde haftalık 30 saat ve aşağısında çalışılması gerekir ki, kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilsin.

Eğer haftada 30 saat çalışılıyorsa, işyeri kalan 15 saat için kısa çalışma ödeneğine başvurabilir. 30 saat de haftada 4 gün çalışma anlamına gelir. Örneğin, koronavirüs nedeniyle işveren, haftalık çalışma süresini yarı yarıya indirme kararı almışsa, çalışanlar 22.5 saat çalışır, kalan 22.5 saat çalışmaz ve çalışmadığı bu süre için de işveren kısa çalışma ödeneğine başvurur; bu da aylık 15 günlük çalışma anlamına gelir. Çalışma süresi önemli, çünkü çalışanın alacağı maaş ve ödenecek sosyal güvenlik primi buna göre değişiyor. İşyeri faaliyetini durdurmuşsa, herhangi bir çalışma olmayacağı için sorun da yok.

Çalışanlar Yanlış Hesap Yapıyor, Aldığı Ücreti Düşük Buluyor

Mayıs ayında kısa çalışma ödeneği alan çalışanların en çok şikayet ettiği konu aldıkları ücretin beklenenden düşük olması. Faaliyetini tamamen durduran işyerinde çalışanların alacağı ücret farklı, işyeri kısmi çalışıyorsa farklı. Kısa çalışma ödeneğinde, sigortalının son 12 aylık prime esas kazancı dikkat alınarak, hesaplanan günlük ortalama brüt kazancın yüzde 60’ı ödeniyor. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği, asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçmiyor. Ödenekten de binde 7.59 oranında damga vergisi kesiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken konu, çalışanın son 12 aylık prime esas kazancı üzerinden hesaplama yapılması.

Maalesef çalışanlar, örneğin asgari ücretli çalışanlar, bugün aldıkları asgari ücret tutarı olan 2.943 lira üzerinden yüzde 60 hesabı yapıp, bundan da gelir vergisini düşüyor ve 1.752 lira kısa çalışma ödeneği alacağını hesaplıyor. Oysa çalışanın 12 aylık prime esas kazancı üzerinde hesap yapılması lazım. Son 12 aylık prime esas kazançta; 2019’un nisan-aralık ayları ile 2020’nin ocak, şubat, mart ayları dikkat alınıyor.

Asgari Ücretli Çalışan Alacağı Ödenerek 1.579 Lira

Asgari ücretli çalışan üzerinden hesap yapalım. 2019’un nisan-aralık döneminde aylık asgari ücret brüt 2.558.40 lira. 9 aylık toplam tutar ise 23.025 lira. 2020’nin ocak-nisan döneminde aylık asgari ücret 2.943 lira, 3 aylık toplam tutar da 8.829 lira.

Topladığımızda çalışanın son 12 aylık prime esas kazancı 31.854 lira ediyor. Bunu da 12 aya böldüğünüzdü aylık tutar 2.654 lira, günlük de 88.48 lira oluyor. İşte kısa çalışma ödeneğinde alınacak ücret bunun üzerinden hesaplanacak. 2.654 liranın yüzde 60’ı, 1.592 lira ediyor; bundan da 12 lira damga vergisi kesiliyor. Buna göre, şirket faaliyetini tamamen durdurmuşsa, asgari ücretli bir çalışanın alacağı kısa çalışma ödeneği tutarı 1.579 lira. Yine faaliyetin tamamen durdurulması halinde çalışanlara yapılacak en yüksek ödeme tutarı 4.3080.99 lirayı geçemeyecek.

Peki, iş yeri faaliyetini tamamen durdurmamışsa ne olacak? Haftada 45 saat çalışırken, çalışma süresi 30 saate düşürülmüşse, çalışanlar 30 saatin ücretini işverenlerinden alır, kalan 15 saat için de kısa çalışma ödeneği alır.

Kısa Çalışma Ödeneğinde Çalışanların Sosyal Güvenlik Primleri Yatar mı?

Kısa çalışma ödeneğinden en çok merak edilen ve yine yanlış bilinen konu da ödenek süresince sosyal güvenlik primlerinin yatıp yatmadığı. Bundan dolayı da okuyucular, ‘emeklilik süremiz gecikiyor mu?’ diye endişe ediyor. İşyeri faaliyetini tamamen durdurmuşsa ve kısa çalışma ödeneğine başvurmuşsa, kısa çalışma ödeneği süresince çalışanların primleri yatmıyor. İşveren, hiçbir prim ödemiyor; sadece çalışanların genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından karşılanıyor. Bu şartlarda eğer 3 ay boyunca kısa çalışma ödeneği alınıyorsa, çalışanların üç ay boyunca emeklilik primleri ödenmiyor; haliyle bu da emeklilik süresini etkiliyor. Faaliyetini tamamen durdurmayıp, azaltan işyerlerinde ise durum farklı. Kaç gün çalışılıyorsa, o kadar süre primleri hesaplanıp, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na yatırılıyor.

Örnekle anlatayım. Haftada 6 gün çalışılan bir işyeri, salgın nedeniyle faaliyetini yarı yarıya azaltıp, kısa çalışma ödeneğine başvurmuşsa; çalışanın aylık 15 günlük primini işveren hesaplayıp, yatıracak. Çalışanın, kısa çalışma ödeneği aldığı sürede ise emeklilik primleri yatmaz.