spot_img
Pazartesi, Ocak 13, 2025

GÜNCEL HABERLER

AREX Sigorta sermayesini artırdı

0
2020 yılı Eylül ayında sigorta sektörüne giriş yapan AREX Sigorta ödenmiş sermayesini 338 milyon TL’ye yükselttiğini açıkladı. (BASIN BÜLTENİ) AREX Sigorta Genel Müdürü Dr. Abdullah...

Fotoğraf yarışmasının 2025 başvuruları başladı

0
Anadolu Hayat Emeklilik’in her yıl geleneksel olarak düzenlediği Kadın Gözüyle Hayattan Kareler fotoğraf yarışması için başvurular başladı. Bu yıl on dokuzuncu kez düzenlenen ve...

Zurich Türkiye, NN Hayat ve Emeklilik’i satın aldı

0
Zurich Türkiye’nin, NN Hayat ve Emeklilik’i satın alma süreci, yasal onayların alınması ve hisse devrinin yapılması ile tamamlandı. (BASIN BÜLTENİ) Hollanda merkezli NN Grup bünyesinde...

Anadolu Sigorta’dan kaskoda avantaj

0
Anadolu Sigorta, AS+ Yetkili Servisleri aracılığıyla kasko sigortalılarının hasarsızlık kademelerinin etkilenmemesini sağlarken, araç sahiplerine farklı risklere karşı kapsamlı bir güvence ve onarım paketlerini içeren...

Lloyd’s CEO’su Neal, 2025’te ayrılıyor

0
Lloyd's, CEO’su John Neal'ın 2025 yılında ayrılacağını duyurdu. John Neal, brokerlik grubu Aon'a geçecek. Lloyd's of London, İcra Kurulu Başkanı John Neal'ın sigorta ve reasürans...

Unico Sigorta, sağlıklı bir geleceğe ilk adımını attı

0
Unico Sigorta, “Kritik Hastalıklar Sigortası” ürünlerini 2025 yılının ilk günlerinde müşterilerinin hizmetine sundu. Unico Sigorta’nın sağlık sigortalarındaki ilk adımı olan Kritik Hastalıklar ürünleri, bireylerin...

Fibasigorta ve Yenilio’dan sürdürülebilir teknoloji adımı

0
Fibasigorta herkesin akıllı ürünlere kolayca ulaşması için teknolojik cihazları yenileyen Yenilio ile bir araya geliyor.  İki şirket arasında kurulan güç birliği kapsamında yenilenmiş cihazlar...

Unico Sigorta’dan üç yeni transfer

0
2024 yılında 3 yıllık stratejik iş planı kapsamında çalışan sayısını artırarak 340’ın üzerine çıkaran Unico Sigorta, organizasyonel yapısını güçlendirmek adına 2025 yılına 3 yeni...

Anadolu Sigorta, kadınların sigorta sektöründe ilk tercihi

0
Anadolu Sigorta, Türkiye İtibar Akademisi’nin Kadın Marka Tercih Endeksi araştırmasında, sigorta kategorisinde birinci oldu. Şirket, bu önemli başarıyla kadınların en çok tercih ettikleri sigorta...

Quıck Finans’tan 220 milyon TL’lik tahvil ihracı

0
Quick Finans, yurtiçinde nitelikli yatırımcılara yönelik 220.000.000 milyon TL nominal değerli ve 03.07.2026 vadeli, 550 günlük, %49 yıllık basit faizli, tek kupon ödemeli tahvil...
Sosyal GüvenlikŞirketler afetlerde işgücü kaybı riskine ne kadar hazır?

Şirketler afetlerde işgücü kaybı riskine ne kadar hazır?

6 Şubat depremleri çalışan öğesinin göz ardı edildiğini gösterdi. Hem işsizlik hem de göç nedeniyle deprem bölgesinde işgücü piyasasında dengeler değişti. Depremin etkilediği illerde insan kaynağı kayboldu. Bu da afetler sonrası işgücüne yönelik risk yönetimi ve sürdürülebilirlik kavramlarını ortaya çıkardı. Peki, işgücü kaybına yönelik dünyada ve Türkiye’de neler yapılıyor, bu konuda yaşanan depremlerden ders çıkardık mı?

Sürdürülebilir istihdam son yılların en çok konuşulan konusu. Şirketler sürdürülebilir istihdam hakkında rapor üzerine rapor hazırlıyorlar. Nedir, sürdürülebilir istihdam? Çalışanın, sağlık ve refahını korurken, sürekli olarak verimli çalışmasını sağlamak; sürdürülebilir istihdam anlamına geliyor. Bu işin moda deyimi. Sürdürülebilir istihdamın bir başka boyutu daha var; o da, afetler öncesi ve sonrası istihdamın devamını sağlamak. Uzmanlar bu duruma, istihdam riskinin yönetimi de diyor. İşte bu kavram, önce 1999 Marmara depreminde, ama asıl 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerde karşımıza çıktı.

Önce, 6 Şubat depremleri sonrası yaşananlara bakalım. Çünkü o deprem, çalışan öğesinin göz ardı edildiğini gösterdi. Bu konuda yapılmış birçok araştırma var. Bunlardan biri ILO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) yaptığı araştırma. Deprem nedeniyle 150 bini aşkın işyeri kullanılamaz hale geldi, 658 bin çalışan geçim olanaklarını kaybetti. Yine çalışmaya göre depremden etkilenen illerde 4 milyonu aşkın çalışan yaşıyor ve bunların çoğunluğu da tarım, imalat sanayi, ticaret veya diğer düşük katma değerli hizmetlerde çalışıyor.

Yapılan bir başka araştırmaya göre de depremin etkilediği illerde sigortalı sayısı 3.1 milyon kişi ki, bu da toplam istihdamın yüzde 12’ye yakının depremin etkilediği illerde olduğunu gösteriyor. Çalışanların yaklaşık yüzde 41’i Gaziantep ve Adana illerinde; depremden birinci derecede etkilenen iller arasında yer alan Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman’da da 820 binin üzerinde kayıtlı çalışan bulunuyor. Çalışan nüfusun neredeyse yarısına yakını depremden birinci derece etkilendi. Deprem bölgesindeki iş yerlerinden depremden birinci derecede etkilenen iller olan Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman illerinde ise toplam 71 bin 553 iş yeri bulunuyordu ve toplam bölge içerisindeki payı yüzde 34’e yakındı.

İNSAN KAYNAĞI KAYBOLDU

İŞKUR’un bir araştırmasına göre de hem işsizlik hem de göç nedeniyle deprem bölgesinde işgücü piyasasındaki dengeler tamamen değişti. Deprem bölgesinde yoğun bir göç oluştu ve bu durum işverenlerin eleman temininde güçlük çekmesine yol açtı. Bu durum depremin üzerinden bir buçuk yıldan fazla zaman geçmesine rağmen halen devam ediyor.

TEPAV’ın bir araştırmasına göre de depremin vurduğu özellikle üç ilde yüzde 30’u aşkın istihdam kaybı yaşandı. Bu oran Malatya’da yüzde 30, Hatay’da yüzde 36, Kahramanmaraş’ta yüzde 37’inin de üzerinde. Bu da deprem bölgesinde yaklaşık 800 bine yakın iş kaybı anlamına geliyor. Mesela, sadece Hatay’da, deprem nedeniyle 600 bine yakın kişi başka illere göç etmek durumunda kaldı ve göç edenlerin neredeyse tamamına yakını vasıflı işçi konumundaydı. Hataylı işadamları bu durumu, “İnsan kaynağımızı kaybettik” diyerek yorumluyor.

Yine TEPAV’ın ‘Deprem Bölgesinde Sürdürülebilir İş Gücü İstihdamı’ raporunda 11 ildeki işçi sayısının yüzde 23,6’sı (446 bin), iş yeri sayısının ise yüzde 30,2’si (66 binden fazla) azaldığı, Adıyaman, Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş’taki daralmanın ise yüzde 50’yi aştığı vurgulanıyor. Aynı rapordan devam edecek olursak; Adana, Osmaniye, Hatay ve Gaziantep’te, 4 ilde, toplam çalışan sayısının yüzde 28 oranında azaldığı, tüm sektörlerde en çok etkilenen ilin Hatay olduğu ortaya çıktı. Tekstil ve tekstil dışı sanayi, inşaat ve tarım sektörleri başta olmak üzere diğer illerde de önemli oranda kayıplar yaşandı. Depremin etkisiyle Hatay’da çalışanların yüzde 40’ından fazlası işten ayrıldı, göç etti ya da hayatını kaybetti. Hatay’da tekstil, inşaat ve hizmet sektörlerindeki şirketlerin yaklaşık yüzde 60’ı faaliyetlerini askıya aldı. Gaziantep’te ise inşaat ve toptan-perakende ticaret sektörlerindeki firmaların yaklaşık yüzde 30’u iş yerlerini kapattı ya da faaliyetlerini askıya aldı. Yapılan araştırmalara göre de deprem sonrasında işgücü piyasasında beklenen iyileşme bir yılı bulacakken, bugün halen başta Hatay olmak üzere depremin birinci derecede etkilediği illerde tam anlamıyla toparlanmaya gidilemediği gözlemleniyor.

İŞGÜCÜNE YÖNELİK RİSK YÖNETİMİ

Buraya kadar bahsettiklerimiz, deprem bölgesine yönelik araştırmalar. Bir de deprem sonrası çalışma hayatına yönelik yapılan araştırmalar var. Orada da deprem endişesi nedeniyle her 5 alışandan 1’i deprem nedeniyle evini değiştirmeyi düşünürken, bu kişilerin yüzde 35’e yakının ise başka bir ile gitmek istediğini belirtiyor.

Bu, sadece Türkiye’ye has bir durum da değil. Başta deprem olmak üzere şiddetli afetlerin yaşandığı diğer ülkelerde de benzeri olaylar yaşanıyor. Örneğin, Nepal depremi sonrasında 100 bin işgücü göç etmek durumunda kaldı. İşte bu durumlar beraberinde afetler sonrası işgücüne yönelik risk yönetimi ve sürdürülebilirlik kavramlarını ortaya çıkardı.

Hürriyet İK olarak uzmanlarla konuştuk. Uzmanlar, 6 Şubat depremlerinin, iş sürekliliği planlarında çalışan faktörünün önemini ortaya koyduğunu söylüyor. Uzmanlar, “Depremde önce canımız, sonra ailemiz ondan sonra da işe geri dönebilmemiz önemli. Deprem sonrasında deprem bölgesinde en önemli problem nitelikli işgücü ve bu durum hem çalışanlar hem de işyerleri için gelecek tehlikesidir. Bölgede buna yönelik planları olan işletmeler de vardı ama çoğunluğunun yoktu” diyor.

İŞGÜCÜ KAYBINA YÖNELİK NELER YAPILMALI?

Afet ve risk yönetim uzmanları ise büyük işletmelerin acil durum planları olduğunu ancak bunun teoride ve kağıt üzerinde kaldığını, eyleme dönüşmediğini savunuyor. Dünyadaki uygulamalardan bahseden uzmanlar, “Büyük sanayi tesisleri, böyle bir deprem sonrasında hem çalışanları hem de aileleri için konteyner kentler kurarlar ve bir yaşam alanı oluştururlar. Bu iş planlarında vardı. Böylece çalışanların, aileleri ile birlikte göçünü engellerler. Özellikle tesis depremden etkilenmemişse veya daha az etkilenmişse belirle bir süre sonra çalışma hayatına dönülür. Dünyada, şirketlerin, çalışanların afetlerden daha az etkilenmemesi için bu tür planları mevcuttur ve büyük bir afette hemen uygulamaya geçilir” diyor.

İş sürekliliği planlarının Türk yasalarına göre mecburi olmadığını da ifade eden uzmanlar, “Kamunun görevi vatandaşın can güvenliğidir, şirketlerin kendi sorumlulukları ise iş sürekliliğidir ve burada inisiyatif alırlar. Bir yasal zorunluluk içinde hareket etmezler” şeklinde konuşuyorlar.

Noyan Doğan/Hürriyet İK Gazetesi

İLGİLİ HABERLER