Geçmişte, sosyal güvenlik işlemleri, e-Devlet üzerinden takip edilmiyordu. Çalışanlar sigorta girişi yapılıp yapılmadığını, yapılsa bile priminin düzenli ödenip ödenmediğini takip edemiyorlardı. Ne zaman ki, emeklilik yaşı gelip de SGK’ya başvurduklarında geçmişte sigortalı olup olmadıkları ya da primlerinin yatıp yatmadığı ortaya çıkıyordu. Peki, sigortasız çalışılan dönemlerin emeklilikten sayılabilmesi için ne yapılmalı, nereye başvurulmalı?
İsimlerin ve kurumların önemi yok, önemli olan olay. Gerçi birkaç gündür konu, magazin dünyasının gündeminde, o yüzden kimleri kastettiğimi anlamışsınızdır. ‘Senin magazin haberleri ile ne işin var?’ diyeceksiniz ama konu sosyal güvenliği yakından ilgilendiriyor ve anlattığımda milyonlarca kişiyi de yakından ilgilendirdiğini anlayacaksınız.
Dönemin ünlü manken ve fotomodeli, eski çalıştığı ajansın sahibine dava açıyor. Dava nedeni ise 1991 yılında ajansta çalışmaya başlamasına rağmen, sigorta girişinin 1997 yılında yapılmış olması. Geç sigorta girişinin yapıldığı ise, EYT’den emekli olabilmek için başvurduğunda ortaya çıkıyor. Hal böyle olunca da eski çalıştığı ajansa hizmet tespit davası açıyor ve sigortasız çalıştığı dönemde oynadığı klibin görüntüleri ile birlikte katalog çekimlerine katıldığı firmaların görüntülerini dava dilekçesine ekliyor. Yani, o dönemde çalıştığını gösteren belgeleri dava dilekçesine delil olarak gösteriyor. Bundan sonrası mahkemenin vereceği karara bağlı.
PRİMLERİ ÖDENMEYEN MAĞDURLAR
Olay magazin konusu olduğundan gündemde ama geçmişte sigorta yapılmadan çalıştırılan ya da sigortası yapılsa bile primleri ödenmeyen milyonlarca mağdur kişi var. Özellikle de EYT düzenlemesi sonrası bu şekilde hak kayıpları ortaya çıkmaya başladı. Peki, bu kişiler, o dönem sigortalı olup olmadıklarını bilmiyorlar mıydı? Geçmişte, sosyal güvenlik işlemleri, e-Devlet üzerinden takip edilmiyordu. Çalışanlar sigorta girişi yapılıp yapılmadığını, yapılsa bile priminin düzenli ödenip ödenmediğini takip edemiyorlardı. Öyle ki, o dönem çalışanlar maaş bordrolarına baksalar bile primlerinin yatırılıp, yatırılmadığını anlamıyorlardı. Ne zaman ki, emeklilik yaşı gelip de SGK’ya başvurduklarında geçmişte sigortalı olup olmadıkları ya da primlerinin yatıp yatmadığı ortaya çıkıyordu.
HİZMET TESPİT DAVASI AÇACAKSINIZ
Peki, sigortasız çalışılan dönemlerin emeklilikten sayılabilmesi için ne yapılmalı, nereye başvurulmalı? Yapılması gereken hizmet tespit davası açmak. Sigorta girişi yapılmadan çalıştırılanlar, sigorta primi eksik yatırılanlar, sigorta girişi yapılmasına rağmen primleri ödenmeyenler, haberi olmadan işe giriş-çıkışı yapılanlar, sigortası geç başlatılanlar; çalıştıkları dönem için, işverene karşı, hizmet tespit davası açabilir. Böylece sigortasız çalışılan süreler ve eksik yatırılan primler hizmet yılına işlenir; bu süreler ve primler emeklilik süresine sayılır. Geçmişte çalışılan işyeri sigortayı yaptırmış ama primleri ödememişse önce SGK’ya başvurup bordroların tespit edilmesi gerekiyor. Bordrolar bulunamıyorsa hizmet tespit davası açılıyor.
Dava açıldığında ise çalışılan günlerin ispatı, davayı açana, yani çalışana ait. Dava aşamasında işe giriş bildirgesi, maaş bordrosu, mesleki kuruluş kaydı, işe giriş çıkış kayıtları gibi o işyerinde çalışıldığını gösteren belgeler gösterilebilir. Hizmet tespit davasında ispat için en sık başvurulan yöntem, aynı işyerinde, aynı dönemde çalışan kişi veya kişilerin tanık olarak gösterilmesidir. Nitekim yazının başında bahsettiğim olayda, fotomodel, çalıştığı dönemde oynadığı klibin görüntülerini delil olarak sunmuş.
ZAMAN AŞIMI SÜRESİ 5 YIL
Şunu da belirtmekte fayda var; hizmet tespit davası açılması için zaman aşımı süresi var. Yani belirli bir yıldan sonra dava açılamıyor. Hizmet tespit davasında zaman aşımı süresi 5 yıl. Çalışan, sigortasız çalıştığı dönemin son yılından itibaren 5 yıl içinde hizmet tespit davası açabilir. 5 yıl geçtikten sonra dava açılsa bile hak ileri sürülemiyor. Elbette, bunun da istisnası var. İşçinin çalışması raporlarla veya müfettiş tutanaklarıyla tespit edilmişse zaman aşımı süresi uygulanmıyor. İşveren, çalışanın bordrosunda prim kesintisi göstermiş olmasına rağmen primleri yatırmamışsa bu durum da zaman aşımı süresine dahil edilmiyor. Çalışanın işe giriş bildirgesi SGK’ya verilmiş ama prim yatırılmamışsa da zaman aşımı süresi geçerli olmuyor.
Bu konuda en çok karşılaştığım soru ise “Eski işyerim kapandı, bu durumda da dava açabiliyor muyum?” oluyor. Çalışılan işyerinin kapanmış olması ya da ticaret sicilden kaydının silinmiş olması sıkıntılı bir durum ama yine de hizmet tespit davası açılabilir. Bu durumda mahkemenin şirketin yeniden ihyasına ve kayyum atanmasına karar vermesi gerekiyor ki, bundan sonra hizmet davasına geçilebiliyor. Anlayacağınız zor bir süreç. Örneği yok mu; var. Böyle açılmış davalar var ve mahkemelerin de kapanmış, ticaret sicilden silinmiş şirketlerin yeniden ihyasına karar verdiği durumlar var.
DAVALAR NASIL SONUÇLANIYOR?
Peki, hizmet tespit davası nasıl sonuçlanıyor? Şunu belirteyim, davalar genelde hakkı yenen çalışan lehine sonuçlanıyor. Hatta zaman aşımı süresi geçse bile Yargıtay’ın, çalışanı haklı bulduğu durumlar bile var. Dava sonucu çalışan lehine olursa, sigortasız çalışılan günler tescil edilir. İşveren, eksik prim ödemelerini SGK’ya yapar. Tüm bu süreler çalışanın emeklilik hesabına sayılır. İşverene de para cezası uygulanır. Aynı örnekten yola devam edeyim; eski çalıştığı ajansa dava açan fotomodel, davayı kazanırsa, EYT’den hemen emekli olabilir, eski ajansı da ciddi para cezası öder.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi