TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, trafikte her 100 araçtan 4’ünün kaza yaptığını, 1.2 milyon kusurlu sürücü olduğunu belirterek, “Trafik sigortasında primleri serbestçe belirlemek istiyoruz. Bunu da, 1.2 milyon sürücünün yarattığı mağduriyetin diğer 22 milyon sürücüye yüklenmemesi için istiyoruz” dedi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, kusursuz sürücülerin daha düşük primlerle sigorta yaptırabilmesi için trafik sigortasında serbest tarifeye geçilmesi gerektiğini söyledi. Serbest tarifenin trafik sigortasında fiyat artışı yaratacağına yönelik yanlış algı oluşturulduğunu belirten Yaşar, “Bizler trafik sigortasında sürdürülebilirlik istiyoruz” dedi.
Yaşar, trafik sigortasında hasar frekansının ortalama yüzde 4 olduğunu, 100 araç sahibinin 4’ünün kaza yaptığını ifade ederek, 28 milyon aracın 24 milyonunun trafik sigortası olduğunu, bunların da 1.2 milyonunun kaza yaptığını ve oluşan maliyeti de 22 milyon kazasız sürücünün ödediğini kaydetti. Yaşar, “Trafik sigortasında serbest tarife fiyat artışı demek değildir. Bizler serbest tarifeye geçerek iyi sürücü ile kötü sürücüyü ayırmak istiyoruz. Bunu da, 1.2 milyon sürücünün yarattığı mağduriyetin diğer 22 milyon sürücüye yüklenmemesi için istiyoruz” şeklinde konuştu.
SERBEST TARİFİYE GEÇİLMELİ
Trafik sigortasında primleri sürücülerin hasar kademesine göre devletin belirlediğini, serbest tarifede ise sigorta şirketlerinin iyi sürücü, kötü sürücü ayrımı yaparak primleri belirleyeceğini vurgulayan Yaşar, “Mesela, çok kaza yapanların bulunduğu hasar kademesi sıfırıncı kademe. Burada 8 bin sürücü var ve bunlar yılda üç defadan fazla kaza yapıyor. Bunların oluşturduğu hasar maliyeti bu sefer hasarsız sürücülere yükleniyor, çünkü artan primden hasarsız sürücüler de etkileniyor. Geçmiş dönemde serbest tarife vardı ve iyi sürücüler lehine primler aşağıya geldi. Kimse endişe etmesin serbest tarifeye geçince prim artmayacak” dedi.
TAHKİM MALİYETİ ARTIRIYOR
Yaşar, trafik sigortasındaki önemli sorunlardan birinin de hasar maliyetlerinin kontrol edilemediğinden kaynaklandığına dikkat çekerek, sigortada tahkim sisteminin hasar maliyetlerini artırdığından yakındı. Tahkim sistemine gelen sigortalı şikayetlerinin yüzde 90’ının trafik sigortasından, bunun da yüzde 77’inin değer kaybı tazminatından kaynaklandığını belirten Yaşar, şunları söyledi:
“Beş bin liralık değer kaybı için sigorta şirketleri başvuru ücreti, tebligat gideri, bilirkişi ücreti, tahkim vekalet ücreti, itiraz başvuru ücreti, icra dosya masrafı gibi masraflar nedeniyle 18 bin lira ödemek durumunda kalıyor. Bu tazminat da vatandaşın cebine gitmiyor, vatandaş yine 5 bin lira alıyor. Geçen sene 560 bin dosya tahkime gitmiş. Bunun yüzde 10’unu tek bir avukat, yüzde 25’ini ise 5 avukat yürütüyor. Sigorta şirketlerinin zorunlu sigortalarda tahkime üye olması zorunlu. Birileri dosyaları topluyor, tahkime getiriyor, sigorta şirketleri ise itiraz edemiyor, hiçbir şey yapamıyor. Biz diyoruz ki, vatandaşın zararı rayiç değer üzerinden tespit edilsin, bunun da bir formülü olsun, sigorta şirketi de bu rakamı ödesin. Zorunlu sigortalarda tahkime üyelik de zorunlu olmaktan çıkarılsın, sisteme üyelik serbest olsun. Bu durumda sigortacı ile mağdurların arasına giren kişilerin hasar dosya maliyetlerini yüzde 268 artırmalarının da önüne geçilmiş olur. Böylece kazaya karışmamış yüzde 96’lık kesimin de primleri artmaz. Kısaca, trafik sigortasında serbest tarifeye geçilmeli, tahkim sistemine üyelik serbest olmalı, iyi sürücü kötü sürücü ayrımı ile kişi temelli poliçeye geçilmeli.” (Hürriyet Gazetesi)