Herkes için en az altı yıllık daha kaliteli yaşam elinizin altında! McKinsey Sağlık Enstitüsü, önümüzdeki 10 yılda insanlığın 45 milyar yıl daha yüksek kaliteli yaşam ekleyebileceğine inanıyor. Bu da kişi başına ortalama 6 yıl anlamına geliyor ve bazı ülkelerde bu oran daha da fazla. Küresel sağlık harcamaları genellikle her yıl 8 trilyon doların üzerinde ve GSYİH’dan daha hızlı artıyor. 1800 ile 2017 yılları arasında, ortalama küresel yaşam beklentisi 30 yıldan 73 yıla çıkarak iki katından fazla arttı. İşte, çarpıcı araştırma…
Herkes için en az altı yıllık daha kaliteli yaşam elinizin altında! McKinsey Sağlık Enstitüsü, ‘Hayata yıllar, yıllara hayat katmak’ adı altında bir araştırma yayınladı. McKinsey Sağlık Enstitüsü (MHI), önümüzdeki 10 yılda insanlığın 45 milyar yıl daha yüksek kaliteli yaşam ekleyebileceğine inanıyor. Bu da kişi başına ortalama 6 yıl anlamına geliyor ve bazı ülkelerde bu oran daha da fazla. MHI’e göre bu hedefe ulaşmak, bir toplum olarak, sağlıkla ilgili inançlarımıza meydan okumamızı ve kamu politikası ve ekonominin maddi kısımlarını yeniden yönlendirmemizi gerektiriyor. Fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık dahil olmak üzere modernleştirilmiş bir sağlık anlayışını benimsemeyi gerektiriyor. Sağlığı bir masraf olarak değil, bir yatırım olarak görmeyi gerektiriyor. Hastalık yükünün yüzde 40’ını karşılayabilecek, işe yarayan ölçeklendirme çözümleri gerektiriyor. Bireyleri kendi sağlıklarını korumak için tam olarak yetkilendirmeyi gerektiriyor. McKinsey Sağlık Enstitüsü’nün araştırması özetle şöyle:
Sağlık, sosyal kalkınmayı sağlar ve ekonomik büyümeyi teşvik eder. Yıllar geçtikçe uzmanlar, sağlığın sosyal ve fiziksel bileşenlerini, bireyler için yaşam memnuniyetinin en önemli üç itici gücünden ikisi olarak belirtiyor. Küresel sağlık harcamaları genellikle her yıl 8 trilyon doların üzerinde ve GSYİH’dan daha hızlı artıyor. 1800 ile 2017 yılları arasında, ortalama küresel yaşam beklentisi 30 yıldan 73 yıla çıkarak iki katından fazla arttı. En az avantajlı küresel bölgelerin bazılarında, yaşam beklentisi sadece son 20 yılda 10 yıl arttı.
HAYATIMIZIN %50’Sİ SAĞLIKSIZ KOŞULLARDA GEÇİYOR
Kötü sağlıkta geçirdiğimiz hayatımızın payı zamanla azalmadı. Ortalama olarak, insanlar hayatlarının yaklaşık yüzde 50’sini iyi olmayan sağlık koşullarında, yüzde 12’si kötü sağlıkta geçiriyor. Mevcut en iyi veriler, bu oranın son 50 yılda pek değişmediğini gösteriyor.
- İnsan sağlığına yönelik bilinen sayısız tehdit, yetersiz bir şekilde ele alınmaya devam ediyor.
- Bulaşıcı hastalıklar hala yılda 8 milyon ölüme neden oluyor.
- Akıl sağlığı koşullarının yaygınlığı 1990’dan bu yana yüzde 55 arttı ve araştırmacılar,
- Covid-19’dan önce 2020 ile 2040 arasında yüzde 17 büyüme öngörüyordu.
- ABD’deki intihar oranı, son 20 yılda yükselerek, 10 ila 34 yaş arasındaki insanlar için ikinci önde gelen ölüm nedeni haline geldi.
- Küresel bunama vakalarının 2050 yılına kadar 3 katına çıkması ve 150 milyondan fazla insanı etkilemesi bekleniyor.
- Kronik, zayıflatıcı bel ağrısındaki artış, 1975’ten beri küresel olarak 3 katına çıkan ve dünya nüfusunun yüzde 4’ünden yüzde 13’üne yükselen obezite ile bağlantılı.
- Gıda güvenliği ve bulaşıcı hastalıklarla ilgili zorluklar da dahil olmak üzere iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri hakkında da endişeler var.
- Düşük ve yüksek gelirli ülkeler arasında ortalama yaşam süresinde 18 yıllık bir fark var ve en düşük ve en yüksek yaşam beklentisi arasında 30 yıllık bir fark var.
- Anne ölüm oranları, bazı düşük gelirli ülkelerde, yüksek gelirli ülkelere göre 50 hatta 100 kat daha yüksek.
YÜKSEK KALİTELİ YAŞAM İÇİN 6 ÖNERİ
Araştırma, 45 milyar yıla kadar daha yüksek kaliteli yaşam eklemenin, toplumsal zihniyet ve eylemlerde en az 6 değişiklik gerektireceğini ortaya koyuyor.
Optimum Sağlığı Önlemeye ve Teşvik Etmeye Daha Fazla Yatırım Yapın: 45 milyar yıla kadar daha yüksek kaliteli yaşamın kilidini açmak, bireylerin, hükümetlerin ve özel kuruluşların sağlığı iyileştirmek için GSYİH’nın bir yüzdesi olarak daha fazla finansal ve beşeri sermayeye yatırım yapmasını gerektirecektir. Şu anda, sağlık harcamaları büyük ölçüde iyileştirici bakıma yöneliyor. OECD ülkeleri, sağlık bütçelerinin sadece yüzde 2,8’ini aşılar, hastalık taramaları ve sağlık eğitimi gibi organize önleme programlarına harcıyor. Düşük gelirli ekonomiler, OECD ülkelerinin 10 katını önleyici tedbirlere harcıyor ve bu düşük gelirli ekonomilerin sağlık bütçelerinin yüzde 20 ila 35’ine tekabül ediyor. Şu anda, optimal sağlığa ulaşmada çoğu yatırım ve yenilik özel sektörden geliyor. Örneğin, küresel sağlık pazarı, hükümetlerin ve STK’ların koruyucu bakım ve sağlığın teşviki için küresel olarak harcadıklarının kabaca dört katı büyüklüğünde, 1,5 trilyon dolar değerinde.
Daha İyi Verilerle Modernize Edilmiş Bir Sağlık Anlayışının Ölçümünü İyileştirin: Sağlıkla ilgili çalışmaların tahmini yüzde 75’i, fiziksel sağlığı ölçen birincil son noktalara sahip olarak sınıflandırılabilirken, yalnızca yüzde 12’si zihinsel sağlığı, yüzde 6’sı sosyal sağlığı ve yüzde 1’i ruhsal sağlığı inceliyor. Çoğu ülkede ruh sağlığıyla ilgili çok sınırlı veri vardır veya hiç yoktur ve bölgeler arasında karşılaştırılabilir veriler eksiktir. Örneğin, 100’den fazla ülkede ergenler arasındaki ruh sağlığı durumları hakkında veri bulunmamaktadır.
Neyin İşe Yaradığını Ölçeklendirin: McKinsey Global Institute’un mevcut ve kanıtlanmış müdahalelerin uygulanmasıyla küresel hastalık yükünün yaklaşık yüzde 40 oranında azaltılabileceğini tahmin ediyor. Bilinen müdahaleleri ölçeklendirmek, çocuk ölümlerini yüzde 65 oranında azaltabilir ve 65 yaşındaki tipik bir kişinin, bugün tipik bir 55 yaşındaki kişi kadar sağlıklı olmasına yardımcı olabilir. Neyin işe yaradığını ölçeklendirmek için toplumların farkındalığa ve insanlardan, hükümetlerden, ödeme yapanlardan (işverenler dahil) ve sağlık hizmeti sağlayıcılarından uyum sağlama taahhüdüne ihtiyacı vardır.
Daha Fazla ve Daha Hızlı Yenilik Yapın: İş modelleri, hükümet politikaları, teşvik programları, ilaçlar, tıbbi cihazlar, klinik standartlar, mobil uygulamalar, tıbbi ürünler, süreç iyileştirmeleri ve yapay zeka gibi mevcut teknolojilerin yeni uygulamaları gibi alanlar da dahil olmak üzere tüm biçimlerde daha fazla yenilik gerekli olacaktır. Sağlığa yapılan daha fazla yatırımla birlikte inovasyon, sağlıktaki çoğu ilerlemenin arkasındaki itici güç olmuştur. Bilim adamları bir asır önce pankreasta diyabet ve insülin üretimi arasındaki bağlantıyı belirledikten sonra, sürekli bir keşif ve ticarileştirme zinciri diyabet hastalarının hayatlarını değiştirdi. ABD’deki kanser ölümleri 1991’den 2019’a yüzde 32 düştü. Covid-19 için aşı geliştirme ve dağıtımının olağanüstü hızı, toplumsal irade, teşvikler ve kaynaklar uyumlu hale getirildiğinde halk sağlığındaki ilerlemeyi büyük ölçüde hızlandırma fırsatının bir göstergesidir.
DİJİTAL SAĞLIĞA YATIRIM 29 MİLYAR DOLARA ULAŞTI
Ayrıca toplum, sağlık sonuçlarını iyileştirmek için dijital sağlık inovasyonunun tam potansiyelini henüz anlamadı. Dijital sağlığa yönelik girişim sermayesi yatırımları 2021’de tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 29 milyar dolara ulaşarak 2020’nin yatırımlarını neredeyse ikiye katladı. Gelecek vaat eden kavramlar arasında giyilebilir cihazlar (örneğin, aktivite takibi, kardiyak anomali tespiti, kan şekeri takibi için yamalar, vücut duruşu tespiti ile ağrı kesici fizyoterapi), telecerrahi ve yapay zeka destekli teşhis yer alıyor. 2020’de Covid-19 nedeniyle teletıp dünya çapında patladı; ABD’de, 2020’de yüzde 3.800 büyüdü ve bazı tüketiciler bunu tercih etmeye devam ediyor.
Tüm Endüstrilerin Tüm Potansiyelini Açığa Çıkarın: Sağlık, dünyadaki her işletmeyle derinden ilgilidir, çünkü işverenler çalışanlarının sağlığını etkiler ve çalışanların sağlığı performanslarını etkiler. Şirketlerin yüzde 68’i, çalışan refahı ve ruh sağlığının en önemli stratejik öncelik olduğunu söylüyor. Kötü çalışan sağlığı, yıllık yaklaşık 3.5 trilyon dolara mal oluyor. Birleşik Krallık’ta 2019’dan 2020’ye kadar ruh sağlığı hastalıkları nedeniyle 17,9 milyon iş günü kaybedildi; bu da sağlık sorunları nedeniyle kaybedilen toplam iş günlerinin yarısından fazlası anlamına geliyordu.
Bireyleri Kendi Sağlıklarını Yönetmeleri İçin Yetkilendirin: 45 milyar yıla kadar daha yüksek kaliteli yaşamın kilidini açmak için, bireylerin kendi sağlıklarının ve sevdiklerinin sağlığının birincil koruyucuları olarak güçlendirilmesi gerekir. Bireysel davranışlar, bir bireyin sağlığının en büyük itici gücüdür. Birden fazla araştırma, diyet, aktivite seviyeleri, uyku, ilaca bağlılık ve tütün kullanımı dahil olmak üzere değiştirilebilir davranışların dünya çapındaki ölümlerin yüzde 60’ına kadar katkıda bulunduğunu göstermiştir. Bireysel zihniyetler ve davranışlar, zihinsel, sosyal ve ruhsal işleyişin rolünü de içeren modern, bütünsel bir sağlık anlayışının merceğinden bakıldığında muhtemelen daha da alakalıdır. Hayatımızın neredeyse her yönü ve seçimlerimizin çoğu sağlığımızı etkiler.
Bireyleri güçlendirmek, egzersiz, uyku, kalori alımı, duruş ve benzerlerini optimize eden mobil veya uzaktan erişim dahil olmak üzere, önemli ölçüde daha fazla teknoloji tabanlı inovasyon gerektirecektir. Bireyleri güçlendiren inovasyon, düşük, orta ve yüksek gelirli ülkelerde patlama yaşıyor. Örneğin, Hindistan’da akıllı telefonlar, bireylerin sağlık hizmeti sağlayıcılarına daha fazla erişmesini sağlar. Yaklaşık 200 milyon Çinli tüketici, danışma, yönlendirme ve randevu almak için Ping An’ın İyi Doktor mobil platformunu kullandı. 2019’da Amerikalıların yüzde 21’i akıllı saatler veya fitness takip cihazları kullandığını bildirdi.