spot_img
Cumartesi, Nisan 19, 2025

GÜNCEL HABERLER

AXIS ve EXEN Genç Yetenek Programları başlıyor

0
AXA Türkiye, genç yetenekleri henüz öğrenim hayatları devam ederken sigorta sektörüne kazandırmak amacıyla hayata geçirdiği Genç Yetenek Programı kapsamında bu yıl da iki farklı...

Kadın Gözüyle Hayattan Kareler’in 2025 kazananları belli oldu

0
Anadolu Hayat Emeklilik’in düzenlediği, Türkiye’nin kadınlara özel tek fotoğraf yarışması “Kadın Gözüyle Hayattan Kareler”in 2025 yılı sonuçları açıklandı. 19’uncusu düzenlenen yarışmada, bu yıl da...

Sompo Sigorta Samurai Genç Yetenek Programı mezunlarını verdi

0
Sompo Sigorta’nın genç yeteneklere kariyerlerinde güçlü bir başlangıç yapma fırsatı sunduğu Samurai Genç Yetenek Programı, bu yıl üçüncü dönem mezunlarını verdi. Programı başarıyla tamamlayan katılımcılar,...

TARSİM Malatya’da, üreticinin yanında

0
TARSİM, geçtiğimiz hafta ülke genelinde yaşanan zirai don olayının kayısı ürünündeki etkilerini yerinde ve yakından izlemek, sürdürülen hasar tespit çalışmalarına ilişkin paydaş kurum temsilcilerini...

Anadolu Hayat Emeklilik BM Sürdürülebilir Sigortacılık İlkeleri’ni imzaladı

0
Anadolu Hayat Emeklilik, sürdürülebilirlik alanında attığı adımlara bir yenisini ekleyerek Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP-FI) tarafından oluşturulan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Sigortacılık İlkeleri’ni...

Türkiye Sigorta Birliği’nde üst düzey atama

0
Sigortacılık alanında 17 yıldan fazla tecrübesi bulunan Ahmet Gökdağ, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine atandı. Gökdağ, son 6 yıldır TSB bünyesinde...

Magdeburger’den bekleme süresiz doğum teminatı

0
Bor Holding bünyesinde faaliyet gösteren Magdeburger Sigorta, tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamında sunduğu yenilikçi çözümle anne adaylarına bekleme süresi olmadan doğum teminatı sunuyor. Gebelik başlamadan...

Hepiyi’den yabancı uyruklulara sağlık güvencesi

0
Hepiyi Sigorta, Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklu kişilere yönelik Yabancı Sağlık Sigortası ürününü hizmete sundu. (BASIN BÜLTENİ) Türkiye'de oturma izni veya kısa dönem ikamet izni...

QPAY, dijital finansın geleceğini şekillendirecek

0
17-19 Nisan 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde TÖDEB ve Mobilfest iş birliğiyle düzenlenen Agora Fintech 2025 etkinliğinde QPAY, dijital finansal hizmetler alanındaki yenilikçi...

2. elde bahar yüzünü göstermeye başladı

0
Quick Finans’ın SmartIQ iş birliğiyle yayınladığı 2. El Oto Raporu’nun Mart ayına ait verilerinin yer aldığı güncel sayısında, sektöre dair en yeni trendler paylaşıldı. 0...
ManşetKara: Milli bir reasürans politikasına ihtiyaç var

Kara: Milli bir reasürans politikasına ihtiyaç var

Arex Sigorta Genel Müdürü Abdullah Kara, reasürans maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerektiğini belirterek, “Primlerin belli bir oranının mutlaka Türk Reasürans’a zorunlu olarak devredilmesi lazım. Türkiye’deki sigorta şirketlerinin reasürans havuzları kurarak birbirine destek olacağı bir ekosistem yaratılarak, milli bir reasürans politikası oluşturulmalı” dedi.

Arex Sigorta Genel Müdürü Abdullah Kara, milli bir reasürans politikasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Kara, reasürans maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerektiğini de açıkladı. Kahramanmaraş depreminden sonra reasürans maliyetinin üç kat arttığını belirten Kara, “Örnek olarak, 100 liralık reasürans koruması almak için 6,5-7 lira düzeyinde primlere katlanmak zorundayız, sigortacılar olarak. Yani 6,5-7 lira maliyet ne demek? Ortalama 15 yılda bir koruma için reasürör tamamını cebine koyabiliyor. Ancak büyük depremlerde özellikle 250 yıllık modellemeler yapılıyor. Beklenen bir İstanbul depremi var. İstanbul depreminin de beklenen etkisini peşinen ceplerine koyuyor reasürörler” dedi.

Abdullah Kar, sigortacıların 2,5-3 oranlarında primle sigortalılara poliçeleri sunduklarını ifade ederek, “Yani 100 liralık bir koruma için 2,5-3 lira arasında, yapının cinsine göre, bölgesine göre prim alıyoruz. Ancak bunun karşılığında katlandığımız maliyet 6,5-7 lira. Yaklaşık üç katı maliyet söz konusu. Bu oran çok yüksek. Bunun da nedeni reasürörlerin meydana gelen depremi fırsata çevirmelerinden kaynaklanıyor. İkincisi ise beklenen İstanbul depremi var ve bizim buna karşı her türlü önlemi almamız gerekiyor. İstanbul’da bir deprem olması durumunda rasürörler ciddi maliyete katlanacaklar” şeklinde konuştu.

REKABETTEN DOLAYI PRİMLER ARTMIYOR

2023’teki deprem sonrasında yangın branşında deprem poliçelerine ciddi talep olduğunu, bunun da sigorta sektörünün prim üretimine yansıdığını vurgulayan Kara, 2024 yılında ise üretimin 2023’teki gibi artmadığını ifade ederek, “Rekabetten dolayı primler artmıyor. Bu sürdürülebilir değil, maalesef. Sigortacılıkta sonuçları hemen 6 ayda, bir yılda almıyorsunuz, daha uzun sürede alıyorsunuz ve bu ucuza satmanın maliyetini biz önümüzdeki dönemde mali tablolarda göreceğiz” dedi.

TÜRK REASÜRANS’A DEVİR ZORUNLU OLMALI

En önemli sorunun reasürans maliyetlerini aşağı çekmek olduğuna da değinen Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aslında milli bir reasürans politikasına topyekun ihtiyaç var. 1927 yılında kurulan Milli Reasurans şirketine, 2001 sonuna kadar prim devri zorunluydu. Son yıllarda kurulan milli şirketimiz Türk Reasürans var. Yurtiçindeki şirketlerin belli oranda primi Türk Reasürans’a devri belki zorunlu hale gelmeli ki, Türk Reasürans’ın da çok daha büyüyerek, sermayesini güçlendirerek global bir oyuncu haline gelmesi gerekiyor. Aynı zamanda Türkiye’deki sigorta şirketlerinin reasürans havuzları kurarak birbirine destek olacağı bir ekosistem yaratılarak, milli bir reasürans politikası oluşturulup, reasüransta dışa bağımlılığı mümkün olduğunca düşük seviyeye indirmemiz lazım.”

REASÜRANS MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ

Kara, Türk Reasürans’ın, piyasaya ciddi katkı sağladığına da dikkat çekerek, şu açıklamaları yaptı:

“Ancak maliyetlerin aşağı çekilebilmesinin yolu, yerli ve milli şirketlerin daha da güçlendirilerek, onlara yapılan devir oranlarının yükseltilmesinden geçmektedir. Primlerin belli bir oranının mutlaka Türk Reasüransa zorunlu olarak devredilmesi lazım. Böylece Türk Reasürans’ın fonları artacak, sermayesi daha da güçlenecek, lokalde faaliyet gösteren sigorta şirketlerine katkısı artacaktır, diye düşünüyorum. Aksi takdirde şok dönemlerinde, yani bir deprem olduğunda, reasürörler doğrudan primleri yukarı çekiyorlar. Sizin tüketiciye sunduğunuz primle reasüröre verdiğiniz prim eşdeğer olmadığı için bu işin sürdürülebilirliği ortadan kalkıyor. Bu yönden milli bir reasürans politikasına ihtiyaç olduğunu söyleyebilirim.”

İLGİLİ HABERLER