Sigorta Gazetesi

‘Afetler nedeniyle belli bölgeler artık sigortalanmıyor’

Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız, 2024 Küresel Riskler Raporu’nun gelecek 10 yıldaki olası riskleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, “Belli bölgelerde o kadar sık olağanüstü hava olayları yaşanıyor ki, o bölgeler artık sigortalanamaz olmuş. Sigortalanamaz olduğu için de insanlar orada yaşamak istemiyor, başka yerlere göç ediyorlar” dedi.

Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız, afetlerin frekansının arttığını ve geçmişe yönelik data olmadığı için bunları öngörmenin de zorlaştığını söyledi. Yılmaz Yıldız, Dünya Ekonomik Forumu, Zurich Grubu, Marsh McLennan ortaklığıyla hazırlanan 2024 Küresel Riskler Raporu’nun gelecek 10 yıldaki olası riskleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

10 yıllık perspektife birinci en büyük riskin olağanüstü hava olayları olduğunu, bunun da küresel ısınmayla yakından ilintili olduğunu belirten Yıldız, “İkincisi risk, küresel dengenin bozulması. Küresel ısınma, iklim ve benzeri dünyanın ekolojik dengesinin bozulması ki, üçüncü ve dördüncü risklere bir arada bakmak lazım. Üçüncü risk biyoçeşitlilik kaybı ki, bunu gerçekten konuşmamız lazım. Çok havada kalan, çok ilmi felsefi gibi gözüküyor ama gerçekten hayatımızı etkilemeye başladı bile. Dördüncü risk, doğal kaynak krizleri ve özellikle de su ve gıda krizleri. Beşincisi yine yapay zekanın olumsuz etkileri var” dedi.

HAVA OLAYLARININ İKİNCİL ETKİSİ KALICI OLACAK

Yılmaz Yıldız, doğal afetlerin son üç yılda 1 trilyon dolarlık mal kaybına neden olduğunu ifade ederek, “Bir milyon insan hayatını kaybetti ve yaklaşık 25 milyon insan da bu olağanüstü hava olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Dolayısıyla olağanüstü hava olaylarının birincil etkisi, ekonomik ve insan hayatı üzerindeki kayıplar. Ama göçle, biyoçeşitlilik kaybıyla, gıda, su güvenliği olarak ikinci etkileri birincil etkilerinden daha kalıcı olarak geliyor” şeklinde konuştu.

ÖNGÖRMEK GİTTİKÇE ZORLAŞIYOR

Yılmaz Yıldız, afetlerin beraberinde koruma açığını da ortaya çıkardığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1 trilyon dolarlık kaybın sadece 300-350 milyar doları sigortayı kayıp. Mesela Florida’nın belli bölgelerinde nüfusta ciddi azalma var. Neden diye baktığınızda, Florida’nın belli bölgelerinde artık o kadar sık olağanüstü hava olayları, fırtına, sel ve benzeri olmaya başlamış ki, o bölgeler artık sigortalanamaz olmuş. Sigortalanamaz olduğu için de insanlar orada yaşamak istemiyorlar, başka yerlere göç ediyorlar. Benzeri İngiltere’de, Almanya’da da var. Son dönemde küresel ısınma ve olağanüstü hava olaylarıyla beraber felaketlerin frekansı arttı ve bunlar artık, ülkemizde yaşanan şubattaki talihsiz deprem gibi veya büyük sel felaketi, kuraklık gibi değil; daha küçük ve orta boy felaketler. Bunların frekansı arttı ve geçmişe yönelik data olmadığı için bunları öngörmekte gittikçe zorlaştı.”

YÖNETİCİLERİN ARTIK KARBON HEDEFİ VAR

Yılmaz Yıldız, “Bu risklere karşı şirketler önlemler alıyor mu?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Zurich Grubu gibi uluslararası grupların hemen hemen hepsi de bu konuda ciddi çalışmalar yapıyorlar. Bunun da birçok yönü var. Örneğin, enerjide, kömür veya çevreye zarar veren enerji üretimini bugün sigortalatmak oldukça zor. Enerjide çevreyi kirleten, küresel ısınmaya olumsuz katkıda bulunan sektörlerin sigortalanması, hatta bankalardan kredi bulması gittikçe zorlaşıyor ve bu artarak devam edecek. Bunun yanında şirketlerin çalışmalarına baktığımızda karbon salınımını minimize edecek şekilde pek çok önlem alınıyor. Zurich grubunda biz üst düzey yöneticilerin birkaç yıldır karbon hedefi de var. Yani karbon salınımını ne kadar azaltacağımıza dair hem grup nezdinde hem de Türkiye’de hedeflerimiz var. Dolayısıyla hem bizim grubumuz hem diğer gruplar bu konuda epey çalışıyorlar. Ama bu şirketlerin veya devletlerin ötesinde global olarak çözüm bulunması gereken bir konu.”

Exit mobile version