AXA Sigorta İnsan Kaynakları Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Zeynep Ergenç, İK’da yeni trendleri anlattı. Ergenç, artık hiçbir kavramın iş hayatında bir sınırı olmadığını belirterek, “Örneğin, eskiden mesai bitip işyerinden ayrıldığınızda o iş, o mekan ile sınırlıydı, sizinle birlikte gelmiyordu. Ama bugün geliyor. Ya da sosyal medya bu denli hayatımızda değildi. Sürekli olarak bir şeyleri takip etme durumumuz yoktu” dedi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
AXA Sigorta İnsan Kaynakları Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Zeynep Ergenç, insan kaynağı yönetimindeki küresel ölçekteki risklerin üçü ana grubu ayrıldığını belirterek, “Bunlardan ilki kültür. Ben bir şirketten ya da kurumdan ne bekliyorum, nasıl bir ortamda çalışmak, nasıl bir ortamda bulunmak istiyorum? İkincisi yetenek. Benim yeteneklerim neler ve şirketin yetenek anlamındaki beklentisi ne? Üçüncüsü de yenidünya trendleri. Bunu da gelişen teknolojiler ve teknoloji ile birlikte hayatımıza giren tüm yenilikleri düşünebiliriz” dedi.
Zeynep Ergenç, artık hiçbir kavramın iş hayatında bir sınırı olmadığını belirterek, “Örneğin, eskiden mesai bitip işyerinden ayrıldığınızda o iş, o mekan ile sınırlıydı, sizinle birlikte gelmiyordu. Ama bugün geliyor. Ya da sosyal medya bu denli hayatımızda değildi. Sürekli olarak bir şeyleri takip etme durumumuz yoktu. Diğer yandan herkesten belli sayıda yetkinlikler bekleniyordu ve hatta insan kaynaklarının adı personel müdürlüğüydü. Bugün geldiğimiz dünyada insan kaynakları liderlerine baktığımızda CEO’lardan sonra en önemli karar verici haline gelmiş durumdalar” şeklinde konuştu.
O KURUMLAR DAHA AZ TERCİH EDİLECEK
Bugün artık şirketlerin işe alım yapmadığını, yeteneklerin de şirket seçtiğini ifade eden Ergenç, son dönemde, işveren tercihi araştırmalarına göre, çalışanların öncelikle kurumların amacını bilmek istediğinin öne çıktığını kaydederek, “Yani kurum hangi alanda faaliyet gösteriyor olursa olsun, onun ötesindeki ulvi amacı ne, neye hizmet ediyor bunlar çok değerli. Hatta şu anda bu durum finansal başarının bile ötesine geçmiş durumda diyebiliriz” dedi. Ergenç, eldeki verilere bakıldığında, çalışanlarına amacını anlatamayan sektörlerin ve kurumların önümüzdeki dönemde yavaş yavaş çok daha az tercih edileceğini sözlerine ekledi.
TEKONOLOJİ SANILDIĞI KADAR ENDİŞE YARATMIYOR
Zeynep Ergenç, teknolojinin insan kaynakları üzerindeki etkisine de değinerek, teknoloji konusunda zannedildiği kadar büyük bir endişe olmadığını söyledi. Son dönemdeki araştırmalara göre çalışanların tekrar eden işlerin otomatize edilmesine sıcak baktığını vurguladı. Teknoloji anlamında tanımlanan en büyük riskin robotların çalışanların işini elden alması değil, daha çok işe farklı bir boyut katması, hızlılık ve çeviklik olduğuna dikkat çeken Ergenç, “Günümüz iş dünyası teknolojinin gelişmesiyle birlikte aslında bizden hep daha fazla hız bekliyor” şeklinde konuştu.
83 MİLYON İŞ TANIMI YOK OLACAK
Son dönemde en çok konuşulan konunun teknolojinin işsizliği azaltıp azaltmayacağı olduğunu da belirten Ergenç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası Çalışma Örgütü’nün raporuna göre dünyada 190 milyondan fazla işsiz insan var. Bu kitlenin 65 milyondan fazlasını da gençler oluşturuyor. 2030 yılına kadar gençleri iş hayatına dahil edebilmemiz için 340 milyon yeni iş koluna ihtiyacımız var. Dünya Ekonomik Forumunun İşlerin Geleceği adlı raporuna göre ise durum daha da vahim olabilir. Çünkü bu rapora göre önümüzdeki 5 yıl içerisinde yaklaşık 83 milyon iş tanımının yok olacağı öngörülüyor. Aslında burada risk olarak görünen şey aynı zamanda bir fırsat da yaratıyor. O da, önümüzdeki dönemde 69 milyon yeni iş tanımının hayatımıza girecek olması. Mesela drone pilotluğu gibi daha önce hiç adını duymadığımız iş tanımları hayatımıza girecek. Dolayısıyla burada iş bize düşüyor. Bizler bugünden geleceğin ihtiyaçlarını öngörüp, kendimizi geliştirir ve o konuda yatırım yaparsak, bunu sahiplenir ve liderlik edersek bu riskler bizim için bir fırsat olabilir. Tam tersi senaryoda ise büyük bir risk olarak karşımıza çıkacağı kesin diyebiliriz.”