Geleceğin Çalışma Hayatına Dair Umutlar ve Endişeler Araştırması 2023’e göre Türkiye’deki katılımcılar işlerinin geleceği için oldukça endişeli hissediyor. Araştırma, finansal açıdan stresli çalışanların kişisel finans sorunlarının iş yerinde dikkatlerinin diğerlerine kıyasla 5 kat daha fazla dağıldığını gösteriyor. Çalışanlara önümüzdeki 12 ay içinde almaları mümkün olan aksiyonları sorulduğunda, X jenerasyonu katılımcılar için zam istemek, Y jenerasyonu katılımcılar için şirket değiştirmek ve Z jenerasyonu katılımcılar için yurt dışı fırsatlarını değerlendirmek öne çıkıyor.
Türkiye’de iş dünyasında devam eden dönüşüm, hem çalışanlar hem de şirketler için belirsizliklerin hüküm sürdüğü bir ortamda gelişiyor. Küresel çapta olduğu gibi Türkiye’de de yaşanan gelişmeler yalnızca iş dünyasını değil; çalışanların kişisel yaşamlarını, sosyoekonomik durumlarını ve duygularını olumlu ve olumsuz yönde etkiliyor. PwC’, ‘Geleceğin Çalışma Hayatına Dair Umutlar ve Endişeler Araştırması 2023’ün sonuçlarını açıkladı.
PwC araştırmalarına göre dünyayı 5 megatrend şekillendiriyor; iklim değişikliği, teknolojik ilerlemeler, demografik değişim, kutuplaşma ve sosyal dengesizlikler. Bu dinamik dönüşüm ve belirsizlik ortamı, iş dünyasının çeviklik ve adaptasyon yeteneklerini test ederken, aynı zamanda yeni fırsatların kapılarını açıyor. Çalışanlar, değişen koşullara hızla adapte olma becerilerini geliştiriyorlar ve şirketler, esnek stratejiler oluşturarak bu belirsizliklerle başa çıkmaya çalışıyorlar.
Araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’deki katılımcılar işlerinin geleceği için oldukça endişeli hissediyor. Öte yandan, şirketlerinin pazarda varlığını sürdürmesi konusunda çalışanların, CEO’lara kıyasla daha iyimser bir yaklaşıma sahip olduğu görülüyor. Bu durum, çalışanların işlerinin sürdürülebilirliği hakkında olumlu bir görüşe sahip olduklarına işaret ediyor. Geleceğin Çalışma Hayatına Dair Umutlar ve Endişeler Araştırması 2023’ten öne çıkan başlıklar şöyle.
ÇALIŞAN BECERİLERİNİN %44’Ü DEĞİŞMELİ
Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme ve beraberinde getirdiği yeni çalışma modelleri, yapay zekânın iş dünyasına entegrasyonunun artması ve sürdürülebilirlik dönüşümleri ile birlikte çalışanların iş hayatlarında ihtiyaç duydukları ve duyacakları beceriler de değişmeye başladı. Dünya Ekonomik Forumu ve PwC’nin birlikte hazırladığı Future of Jobs (Geleceğin İşleri) raporuna göre önümüzdeki beş yıl içinde çalışan becerilerinin yüzde 44’ünün değişmesinin gerekeceği tahmin ediliyor. Bu hızlı dönüşüm içerisinde işlerin gerektirdiği beceriler değişirken, çalışanların da öğrenme ve gelişim için kullandıkları platformların sayısı ve erişebilirliği artıyor.
Türkiye’de çalışanların yalnızca yüzde 50’si eğitiminin çalıştığı iş ile uyumlu olduğunu gösteriyor. Bu doğrultuda, araştırmanın öne çıkan bulgularından biri de, global sonuçlara kıyasla Türkiye’deki çalışanların önümüzdeki 5 yılda işlerinin gerektirdiği becerilerin önemli ölçüde değişeceğine dair inancının daha yüksek olması.
Araştırmaya katılan çalışanların çoğunluğu işlerinin büyük ölçüde değişeceğini düşünüyor ancak katılımcıların üçte birinin bu değişimin nasıl olacağına dair net bir fikri bulunmuyor. Çalışanların bu konuda netlik sahibi olmaması, çalışma hayatının geleceğinde rollerini uygun ve etkili kılabilmek için gerekli yeni becerileri kazanmaya yeterince hazırlıklı olmamalarına sebep olabilir.
TÜRKİYE YAPAY ZEKADA YOLUN BAŞINDA
ChatGPT gibi üretken yapay zekâ uygulamalarının iş yerlerinde kullanılmaya başlanması ve dünya çapında yüz milyonlarca kullanıcı toplaması, yapay zekânın günlük sohbetlerimizde ve günlük hayatlarımızda daha geniş bir yer bulmasını beraberinde getirdi. Araştırma katılımcılarının, yapay zekânın olumlu etkilerinin olumsuz olanlardan daha çok olduğunu düşündükleri ve yapay zekâ konusunda büyük ölçüde iyimser oldukları görülüyor.
Yapay zekâ araçlarının işte kullanımına baktığımızda ise çarpıcı bir sonuçla karşılaşılıyor. Katılımcıların yarısından fazlası bugüne kadar işlerini yaparken yapay zekâ araçlarını hiç kullanmadığını veya nadiren kullandığını ifade ediyor. Bu durum, yapay zekânın iş hayatındaki potansiyelini gerçekleştirme noktasında Türkiye’de yolun başında olunduğunu gösteriyor.
İNOVASYON KÜLTÜRÜ ÇALIŞANI DESTEKLEMİYOR
Çalışanlar şirketlerin en değerli enerji, fikir ve inovasyon kaynağıdırlar. İnovasyon ve yenilikçilik kültürü geliştirmek, liderlerin ve yöneticilerin güvenli bir ortam yaratmasını gerektirir. Bu güvenli atmosfer, çalışanların kendilerini rahatça ifade edebilmelerine ve cesurca yeni çözümler aramalarına olanak tanır, böylece şirketin rekabet avantajını sürdürebilmesi için gerekli olan yenilikçilik kültürü güçlenir. Ancak bulgular, inovasyon kültürü, çalışan bağlılığı ve dönüşüm için kritik olan denemeler yapmak, fikirleri tartışmak veya mevcut durumu sorgulamak gibi aksiyonlar konusunda çalışanların desteklenmediğini gösteriyor. Bununla birlikte sorun, CEO’ların düşündüğünden çok daha büyük. Çalışanların kendi olabilecekleri, değerleri ve amaçlarıyla örtüşen, tatmin verici bir çalışma ortamı bulunmadığında şirket değiştirme olasılıklarının daha yüksek olduğu görülüyor.
ÇALIŞANLARIN FİNANSAL SAĞLIĞI
PwC’nin çalışanların finansal sağlığına ilişkin yakın zamanda yaptığı araştırma ekonomik stresin insanların duygusal ve fiziksel sağlıklarına zarar vermenin yanı sıra üretkenliklerine ve bağlılıklarına da zarar verdiğini gösteriyor. Ayrıca araştırma, finansal açıdan stresli çalışanların kişisel finans sorunlarının iş yerinde dikkatlerinin diğerlerine kıyasla 5 kat daha fazla dağıldığını gösteriyor. Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 11’i birden fazla işte çalıştığını söylüyor. Bu oranın, her ay faturalarını ödemekte zorlanan (%26) veya çoğu zaman ödeyemeyen (%30) kişiler için daha da yüksek olduğu görülüyor.
ARTAN TÜKENMİŞLİK RİSKİ DEVAM EDİYOR
Çalışanların işlerine, kariyerlerine ve iş yerlerine dair nasıl düşündüğünü anlamak, liderler için gittikçe daha da kritik bir öneme sahip hale geliyor. Araştırma sonuçları farklı jenerasyonların beklentileri ve almayı düşündükleri aksiyonların farklılaştığını gösteriyor. Önümüzdeki 12 ay içinde almaları mümkün olan aksiyonları sorulduğunda, X jenerasyonu katılımcılar için zam istemek, Y jenerasyonu katılımcılar için şirket değiştirmek ve Z jenerasyonu katılımcılar için yurt dışı fırsatlarını değerlendirmek öne çıkan olası senaryolar. Şirket değiştirmek ve yurt dışı fırsatlarını değerlendirmek isteyenlerin çoğunlukla hane geliri ile temel ihtiyaçlarını karşılayamayan katılımcılar olması bunun finansal nedenlerle yakından ilişkili olduğunu gösteriyor.
Öte yandan, katılımcıların üçte birinden fazlası son 12 ay içinde iş yüklerinin sıklıkla yönetilemez olduğunu hissettiğini ve bunun temel nedeninin kaynak eksikliği olduğunu söylüyor. Bu sonuçlar, pandemiyle birlikte gittikçe sınırları bulanıklaşan iş-yaşam dengesi ile birlikte iyice artan tükenmişlik riskinin devam ettiğini gösteriyor.