Sigorta Gazetesi

Ekonomik belirsizlikte kredi ve kefalet sigortaları

Ticari alacak sigortası (TCI) ve kefalet sigortaları 2022’de 33 milyar dolarlık prim hacmine ulaştı. Son 20 yılda ticari alacak sigortası ve kefalet sigortaları yıllı ortalama yüzde 5-6 civarında büyüyor. Ancak ekonomideki belirsizlik sigorta şirketlerini sıkıntıya sokuyor. İnşaat firmaları yüksek faiz oranları, yüksek ücret ve hammadde enflasyonu ve işgücü kıtlığıyla mücadele ederken; kefalet şirketleri de baskı altında kalıyor.

Ticari alacak sigortası (TCI) ve kefalet sigortaları 2022’de 33 milyar dolarlık prim hacmine ulaştı. Swiss Re, ‘Ekonomik belirsizlik çağında kredi ve kefalet sigortaları’ başlığı altında bir makale yayınladı. Makalede, ticari alacak sigortası (TCI) ve kefalet sigortalarının, işletmelere ticaret yaparken, kamu kurumlarına ise inşaat yatırımı yaparken güven vererek reel ekonomiyi desteklediği belirtilirken, TCI ve kefalet teminatlarının 2022’de toplam 33 milyar ABD doları tutarında küresel prim üretti vurgulandı.

Bu üretim, toplam Mülk ve Kaza (P&C) sigortası prim hacminin yüzde 1-2’sini denk geliyor. Buna karşın son 20 yılda ticari alacak sigortası (TCI) ve kefalet sigortaları yıllı ortalama yüzde 5-6 civarında büyüyor. Bu büyüme genel mülk ve kaza sigortalarının büyümesinden daha yüksek ve dünya gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesine (%5,5) paralel. Makaleden özetle çarpıcı başlıklar şöyle.

TİCARİ İFLASLARA KARŞI KORUMA

Ticari alacak sigortası hem prim hacimleri hem de hasar oranları açısında küresel ticaret akışları ve ticari iflaslardaki eğilimlerle güçlü şekilde bağlantılıdır. Kefaletin en büyük segmenti olan sözleşme kefaletindeki prim hacimleri, inşaat faaliyetlerinden ve altyapıya yapılan kamu yatırımlarından kaynaklanmaktadır ve dolayısıyla daha az etkilenir. Kefalet talepleri, özellikle inşaat sektöründe genel ekonomik koşullardaki bozulmadan kaynaklanabilmektedir.

Hem TCI hem de kefalet ticari iflaslara karşı koruma sağlıyor. Temerrüt olasılığı ve bunun ekonomik ve ticari aktivite, enflasyon ve faiz oranları gibi tüm etkenleri, segmentler için temel göstergelerdir. TCI, bir ürünün satıcısını alıcının temerrüde düşmesine karşı koruyarak işletmelerin kredi riskini yönetmesine yardımcı olur. Genellikle uluslararası mal ticaretini kapsamakta ve dolayısıyla küresel tedarik zincirlerini desteklemektedir. Üretim, tedarik zincirleri ve ticaretteki eğilimler çok önemlidir. Sözleşme kefaleti, yükleniciye performans garantisi sağlayarak kamu altyapı projelerinin tamamlanmasına destek olur.

YÜKSEK ENFLASYON SİGORTAYI ETKİLİYOR

Geçtiğimiz iki ekonomik kriz, TCI’nın ve kefalet sigortacılığının dayanıklılığını test etti. Covid-19 salgını sırasında, Avrupa’daki dijitalleşme ve devlet reasürans programları, TCI teminatlarında küresel mali kriz dönemine kıyasla daha fazla sürekliliğe katkıda bulundu. Mali ve parasal destek ve iflas yasalarında yapılan geçici değişiklikler gibi daha geniş ekonomik önlemler de iflasları tarihi düşük seviyelere indirdi ve bu da TCI zarar oranlarını düşürdü.

Covid-19 kriz desteğinin aşamalı olarak kaldırılması, hem iflas oranlarının hem de TCI’daki taleplerin artmasına katkı sağlıyor. Uzun süreli yüksek enflasyon ve imalat faaliyetlerindeki zayıflık bu durumu güçlendiriyor. İnşaat firmaları yüksek faiz oranları, yüksek ücret ve hammadde enflasyonu ve işgücü kıtlığıyla mücadele ederken; kefalet şirketleri de baskı altında kalıyor. Orta ve uzun vadede altyapı projelerine yapılan büyük yatırımların sektördeki büyümeyi sürdürmesini bekliyoruz.

Dijitalleşme ve yapay zekanın (AI) devreye alınması, daha verimli veri toplamayı, işlemeyi ve analiz etmeyi kolaylaştırabilir. Ticari kredi sigortacıları sigortacılıklarını iyileştirebilir ve limitlerini daha seçici bir şekilde ayarlayabilir. Paydaşlar arasındaki alışverişi kolaylaştırmak için dijital platformlar da kullanılıyor. Ancak TCI’da henüz sigorta şirketlerinin KOBİ’ler gibi yeni segmentlere önemli ölçüde genişlemesine olanak sağlayamadılar.

Exit mobile version