Sigorta Gazetesi

‘Çevresel riskler bir numaralı gündem olacak’

Zurich Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, iklim değişikliği ve doğal afetlerin etkileri hakkında açıklamalar yaptı. Yıldız, önümüzdeki 5-10 yılda çevresel risklerin bir numaralı gündem konusu olacağını vurgulayarak, “Önceleri bu konular entelektüellerin arasında konuşulan konular olarak görülürdü. Şimdi hepimizin hayatını etkilemeye başladı. Soluduğumuz havayla, içtiğimiz suyla, gıda enflasyonuyla kapıya dayandı” dedi.

Editör: Aytaç NALLAR

Zurich Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, dünyaya zarar veren, küresel ısınmayı hızlandıran, insanlık için tehdit oluşturan sektörlerin hem finansman hem de diğer finansal araçlara ulaşmakta ciddi sıkıntı çekeceğini söyledi. Yılmaz Yıldız, iklim değişikliği ve doğal afetlerin etkileri hakkında açıklamalar yaptı.

Yılmaz Yıldız, geçtiğimiz haftalarda düzenlenen İsviçre-Türkiye Ekonomik Forumu’nun ana gündem maddesinin ‘Mavi Bir Dünyada Yeşil Ekonomi’ olduğunu belirterek, yeşil ekonominin global risklerle ilişkisine değindi. Uzun dönemli ilk 10 riskin, 5’inin çevresel olduğunu, bunların; iklim değişikliğine yönelik tedbirlerin çalışmaması, olağanüstü hava olayları, biyoçeşitlilik kaybı, doğal kaynak krizleri, gıda ve su krizleri gibi insan yapılı doğal afetler olduğunu ifade eden Yıldız, sonraki 5 riskin de yine bunlarla ilintili riskler olduğunu kaydetti. Yıldız, önümüzdeki 5-10 yılda çevresel risklerin bir numaralı gündem konusu olacağını vurgulayarak, “Önceleri bu konular entelektüellerin arasında konuşulan konular olarak görülürdü. Şimdi hepimizin hayatını etkilemeye başladı. Soluduğumuz havayla, içtiğimiz suyla, gıda enflasyonuyla kapıya dayandı” dedi.

EKONOMİK KAYIP 1 TRİLYON DOLAR

Yılmaz Yıldız, küresel ısınma ile artan doğal afetlerin yıllık maliyetinin 350 milyar doları bulduğuna da değinerek, “Bu rakam sigortalanmış bölümü, yani sigortalı kayıp. Mesela orman yangınları geçen yıl 12 milyar dolar zarara yol açtı. Fırtınalar 36 milyar dolar, seller 6 milyar dolar zarar yarattı. Küresel ısınma nedeniyle artan doğal afetler dünya üzerinde neredeyse 2 milyar insanı etkiliyor ve baktığınızda bu rakam neredeyse dünya nüfusunun dörtte biri. Bu 350 milyar dolar sigortalı kayıp. Toplam ekonomik kaybı konuşursak, gelişmiş ülkelerde bu oran yarı yarıyadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran üçte biridir. Yani, toplam ekonomik kaybın üçte biri sigortalıdır. Böyle bakacak olursak kabaca doğal afetlerin neden olduğu ekonomik kaybın 1 trilyon dolar olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

GIDA İHTİYACI ARTIYOR TARIM ALANI DARALIYOR

Yılmaz Yıldız, bunların birincil etkiler olduğunu, ikincil etkilerine bakıldığında ise gündeme gıda konusunun geldiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Önümüzdeki 30 yılda gıda ihtiyacı iki kat artacak, ama tarım alanları neredeyse yüzde 30 azalacak. Tarımsal verimlilikte büyük bir artış olmayacak. Bu da küresel ısınma ve çevreyi tahrip etmemiz nedeniyle ortaya çıkan bir durum. Mesela, gıda enflasyonu tüm dünyada yoğun yaşanıyor. Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 60’ı kalori ihtiyacını buğday, pirinç, mısır, soyadan karşılıyor. Bu ürünler de küresel ısınmadan en çok etkilenen tahıl ürünleri. Buradan bakarsak, 1,5-2 milyar insan küresel ısınma nedeniyle yeterli gıdaya ulaşamayacak.”

KAYNAKLAR DOĞRU PROJELERE GİTMELİ

Yıldız, yeşil ekonomiye geçiş ya da yeşil dönüşüm için tüm dünyada 2 trilyon dolarlık bir yatırım gerektiğine de dikkat çekerek, “Böyle bir kaynak var mı; var. Buradaki temel sorun, bunu kim ödeyecek? Çünkü dünyadaki karbon salınımının yüzde 40’ını iki ülke yapıyor; Amerika ve Çin. Geçtiğimiz yüz, yüz elli baktığınız zaman, bugün gelişmiş ülkelerin hepsi sanayi devriminden itibaren bu çevrecilik, yeşil dönüşüm olmadığı bir ortamda çevreyi bol bol kirleterek gelişmiş ülke oldular. Sanayileri, teknolojik birikimleri, sermaye birikimleri ve üretim ölçekleri bugünkü noktaya geldi. Gelişmekte olan ülkeler daha geriden geliyorlar. Böyle bir durumda bir kısım diyor ki, ‘çevreyi 150 yılda kirleten sizsiniz, siz ödeyin’. Öteki argüman diyor ki, bu dünyada hepimiz varız, hepimiz ödeyelim. Burada önemli olan kaynakların doğru projelere gitmesi” dedi.

Exit mobile version