DASK, son günlerde kamuoyunu yanıltıcı beyanlar üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Vatandaşlarımızın boş vaatlerle umutlandırılması DASK kurumunun yıpratılması son derece üzücü olmuştur. Vatandaşlarımız bu türden yanlış yönlendirmelere itibar etmemelidir” denildi.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), son günlerde kamuoyunu yanıltıcı beyanlar üzerine bir açıklama yaparak, sigortalıların ödediği primler karşılığında deprem sonucu oluşan hasarların, mevzuatın öngördüğü şekilde poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ödendiği, bunun aksini iddia etmenin hukuki dayanağı olmadığı belirtildi.
DASK’tan yapılan açıklamada, Kahramanmaraş depremleri ardından DASK olarak tek öncelin sigortalıların tazminatlarına bir an önce kavuşması ve mağduriyetlerinin giderilmesi olduğu ifade edilerek, “Bu doğrultuda, süreçler en hızlı, en kolaylaştırıcı ve en efektif şekilde yürütülürken, tüm işlemler mevzuata, kanuna, kaidelere uygun olarak ve bizden tazminat alan tüm sigortalılarımıza eşit olacak şekilde yürütülmüştür. Süreç içinde, her zaman sigortalımızın menfaati ön plana konulmuş ve sigortalılarımıza destek olunabilecek her konuda sigortalımız lehine çözümler üretilmiştir” denildi.
HASARLAR POLİÇE LİMİTİ İLE SINIRLI ÖDENİR
DASK’ın, kurulduğu günden beri kâr etme amacı bulunmayan, deprem ve diğer doğal afetlerin devlete getirdiği mali yükü önemli ölçüde azaltacak olan ve esas gelirlerini sigorta primleri ile bunlardan elde edilen mali gelirlerin oluşturduğu bir kamu kurumu olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “Kısacası DASK, içinde bulunduğumuz anda yaşayan DASK poliçesi sahibi vatandaşlarımızın sahibi olduğu bir sigorta havuzu olup, tek görevi sigortalılarımızın ödediği primler karşılığında deprem sonucu oluşan hasarlarını, mevzuatın öngördüğü şekilde poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ödemektir” denildi.
Açıklamada, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları A-4 maddesinde de Sigorta Bedelinin Tespiti hususuna yer verilmiş olup ilgili maddede Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı’na atıf yapıldığına da değinilerek, ilgili maddeye de yer verildi: “Sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan “Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı”nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır. Zorunlu Deprem Sigortası yapılan bir meskenin sigorta bedeli, her halde Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı’nda belirlenen azami teminat tutarından çok olamaz.”
HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Açıklamada, azami teminat tutarını düzenleyen Tarife ve Talimat’ın ilgili maddesinin, Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında, bir mesken için verilebilecek azami teminat tutarının belirtildiği vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi:
“Bu mevzuat düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, DASK poliçesi rayiç değer esaslı bir sigorta niteliğinde değildir. Mevzuat ve Yargıtay kararları uyarınca, sigortalıya ödeyebileceği bedel ilgili poliçe bedeli ile sınırlı olduğundan, zeyilname düzenlenmeksizin ve ek prim alınmaksızın değişen tarifeye göre otomatik olarak ödeme yapılmasını iddia etmenin hukuki bir dayanağı yoktur. Bununla birlikte, DASK’ın kurulduğu günden beri tabi olduğu mevzuata uygun olarak ve değişmeksizin uyguladığı hasar ödeme şekil ve şartları aksine yorumlanarak, bu yönde kamuoyu oluşturma gayreti içinde olunduğu üzülerek müşahede edilmektedir. Zira, ‘zeyilname düzenlenmeksizin ve ek prim alınmaksızın tüm sigortalılara güncel tarife üzerinden ödeme yapılmalı’ iddiasına ilişkin hukuki süreç devam etmektedir. Her yaptığı iş ve işlemlerde, mevzuat ve kanunlara sonuna kadar bağlı olan DASK, bahse konu hukuk sürecinin tamamlanmasının ardından kesinleşen karara göre gereğini yerine getirecektir.”
KAMU YANLIŞ YÖNLENDİRİLİYOR
“Bunun yanı sıra, iddia edilenin tersi yönde, yani Kurumumuz lehine de birçok hukuki sonuç olmakla birlikte, yukarıda bahsettiğimiz üzere, herkese eşit mesafede ve tutarlı olmak adına, bu kararlara ilişkin hukuki süreçlerin de nihayetlenmesi beklenmektedir” denilen açıklamada, şu tespitler yapıldı:
“Sonuç olarak, bu denli hassas bir konuda, henüz kesinleşmemiş kararlar üzerinden kamunun yanlış yönlendirilmesi, gerçekleşeceğine dair hiçbir kesinlik olmayan bir konuda vatandaşlarımızın boş vaatlerle umutlandırılması ve en acısı da bu zor günlerde 35 milyar TL tutarı 6 ay gibi çok kısa bir zamanda sigortalısına ulaştırmış güzide DASK kurumunun yıpratılması son derece üzücü olmuş ve olmaktadır. Bu doğrultuda, vatandaşlarımızın bu türden yanlış yönlendirmelere itibar etmemelerini, 6 Şubat tarihinden bu yana, yürüttüğümüz yoğun ve özverili süreç içinde vatandaşlarımızın yanında olurken, onların her zaman doğru ve şeffaf bilgilere erişimlerini sağlamayı da amaçladığımızı bilmelerini, kanun ve kurallar dahilinde alınacak her türlü kararı sigortalılarımız lehine uygulamaktan asla çekinmeyeceğimizi özellikle vurgulamak isteriz.”