Deprem bölgesindeki sanayiciler iki konudan dertli. Birincisi, hasarlarının ödenmediğinden; ikincisi ise yeni sigorta yaptıramamaktan şikayet ediyorlar. Öyle ki, kimi sanayiciler süresi dolan sigortaları yenilenmediği için üretime geçemediklerinden yakınıyor. Peki, hasarlar ödenmiyor mu?
Geçen hafta sigorta sektörü temsilcileri ile Kahramanmaraş’taydım. Başta sanayiciler olmak üzere reel sektörün, özellikle sigortaya yönelik sorunlarını dinleme fırsatı buldum. Açıkça dertliler. Nitekim bir süredir sadece Kahramanmaraş değil, deprem bölgesindeki diğer illerdeki iş dünyasından da benzer şikayetler kulağıma geliyor.
En son Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, sesini duyuramamış olacak ki, sosyal medya hesabından, “Ödeme yapmamak için bahaneler üretmek yerine sigorta şirketlerini görevlerini yapmaya davet ediyorum” paylaşımını yaptı.
HASARLAR ÖDENMİYOR MU?
Deprem bölgesindeki sanayiciler iki konudan dertli. Birincisi, hasarlarının ödenmediğinden; ikincisi ise yeni sigorta yaptıramamaktan şikayet ediyorlar. Öyle ki, kimi sanayiciler süresi dolan sigortaları yenilenmediği için üretime geçemediklerinden yakınıyor.
Peki, hasarlar ödenmiyor mu? Hem sanayicileri hem de sigortacıları dinledim. Şunu belirteyim, sigortacılar hasar ödemiyor diye bir şey söz konusu değil. Sanayi sigortalarına yönelik hasarların ödenmesi belirli bir süreç alıyor.
Koca koca sanayi tesislerinden bahsediyoruz. Bina hasarı var, makine-teçhizat hasarı var, iş durması, kar kaybı hasarları var. Sanayicileri anlıyorum, biran önce paralarını almak istiyorlar. Sigortacıları da anlıyorum, gerekli incelemeleri yapmadan, ekspertiz çalışmalarını tamamlanmadan, poliçeleri incelemeden hasarları ödeyemiyorlar. Eğer sigortalar tamsa, eksik teminatlar yoksa hasar tespit çalışmaları tamamlandıkça ödeniyor.
MEĞER SORUN ÇOK BÜYÜKMÜŞ
Ama asıl sorun başka. Maalesef kimse bu büyüklükte bir deprem ve bu kadar büyük bir yıkım beklemediği için; ne sanayici yaptırdığı sigortaya bakmış, ne de sigortacı neyi sigortaladığına dikkat etmiş. Sanayici yıllardır sigortasını yaptırmış ama eksik mi değil mi, hangi teminatlar var hangileri yok; oralı olmamış. Sigortayı yapan da uyarmış mı, uyarmamış mı belli değil. Bir adım daha öteye gideyim, kimse kusura bakmasın, sigortayı satan da o işletmenin hangi teminatlara ihtiyacı olduğundan, sigortanın eksik olup olmadığından haber dar mı; bu bile tartışılır. Ne zaman ki, deprem oldu, işin Hanya’sı Konya’sı ortaya çıktı. Deprem bölgesindeki birçok işletmede doğru risk analizi olmadan sigorta yapıldığı, poliçelerde doğru teminatlar olmadığı, poliçede gösterilen sigorta bedeli ile hasardaki sigorta değerinin düşük olduğu ortaya çıktı.
Bir şey daha ortaya çıktı; o da, sigorta primini az ödemek için eksik sigorta yaptırıldığı. Sigorta eksik teminatla yapıldığı için ödenen tazminat da eksik oluyor.
İşte bugün deprem bölgesindeki sanayiciler ile sigorta şirketleri arasında yaşanan tartışmanın ana nedeni bu. Şimdi, sanayici, ‘ben yıllarca bugünler için sigorta yaptırdım, deprem oldu, öde kardeşim’ diye bağırıyor. Sigorta şirketi de, ‘eksik sigorta yaptırmışsın, doğru teminatları almamışsın, primini almadığım teminatın tazminatını nasıl ödeyeyim?’ diye karşı çıkıyor. Hem sanayici hem de sigortacı suçlu. Sanayici suçlu, doğru sigorta yaptıracaksın; sigortacı suçlu, doğru sigorta satacaksın. Deprem bölgesinde yaşanan bu sorunu çözümü de yok. İş işten geçti.
SİGORTA BEDELLERİ ARTACAK
Gelelim, ikinci şikayet konusu olan, özellikle deprem bölgesinde sigorta şirketlerinin poliçeleri yenilemek istemediği, yeni poliçe yapmadığına yönelik eleştirilere. Sigorta yapılmıyor diye bir şey yok, ama ortada bu kadar karmaşa yaşanırken, sigorta şirketlerinin pek iştahlı oldukları söylenemez. Yapıyorlar ama kılı kırk yararak, risk analizleri yaparak, olası artçı sarsıntılara karşı yapısal hasarlar olup olmadığına bakarak yapıyorlar. Kahramanmaraş’taki toplantıda bir sanayici, “Zarla zorla sigorta yaptırdım, yüksek muafiyetlerle ve ağır bedelle yaptırmak zorunda kaldım” diye şikayet ediyordu. Doğru, bundan sonra böyle.
Şunu belirteyim, bu depremden sonra eski şartlarla, eski bedellerle sigorta yaptırmak artık hayal; özellikle de sanayiciler için. Bu söylediğim sadece deprem bölgesine yönelik değil, beklenen Marmara depremi de hesaba katılacak olursa hemen hemen tüm bölgeler için geçerli. Sigorta bedeller çok yükselecek, eksik sigorta devri bitecek, paket poliçe kavramı ortadan kalkacak. Yani, bu depremden sonra hem sigorta şirketleri için hem de sigortalılar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi