Geçen hafta Gölyaka’daki deprem sonrasında sigortalı olup da depremde hasar gören 3 bin 800 konuttan hasar ihbarı geldi. Bunların 3 bin 321’i Düzce’den, 158’i İstanbul’dan, 100’ü Ankara’dan; geri kalanı da depremden etkilenen Bolu, Sakarya, Zonguldak, Kocaeli, Yalova illerinden. Öyle ki, Eskişehir, Tekirdağ, Bursa’dan bile DASK’a hasar ihbarları geliyor. Düzce’deki depremden sonra ilginç bir gelişme daha yaşandı. Depremin hemen ardından zorunlu deprem sigortasına talep adeta patladı.
Düzce Gölyaka’da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin bilançosu netleşmeye başladı. 4 bin 316 bina ve 15 bin bağımsız bölümde hasar tespit çalışmaları yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum’un yaptığı son açıklamaya göre de 181 yapı ağır hasarlı ve hemen yıkılması gerekiyor.
Ağır hasarlı binaların neredeyse tamamı eski, yani 1999 depreminden önce inşa edilmiş binalar. 1999’dan sonra getirilen kriterler sayesinde Düzce’deki yapıların depreme dayanıklı inşa edilmesi ağır bilançoyla karşılaşmamızı engelledi. Yine de söylemeden geçemeyeceğim, işin aslı 5.9’luk deprem de yıkıcı etki yaratacak bir deprem değil. Buna rağmen 181 yapı ağır hasarlı.
3800 KONUT HASAR BİLDİRDİ
Gelelim, işin sigorta boyutuna. Deprem öncesi Düzce’deki konutların ne kadarı sigortalıydı, depremde sigortalı konutların ne kadarı hasar aldı ve bu hasarların boyutu nedir? Araştırdım, öğrendim. Paylaşayım. Düzce’de zorunlu deprem sigortası kapsamına giren 82 bin konut bulunuyor ve depremden önce bu konutların yüzde 75’e yakını sigortalıydı. Düzce, depreme karşı sigortalılık oranı en yüksek iller arasında geliyor. Açıkçası 23 yıl önce yıkıcı bir deprem geçiren ve 15 binin üzerinde konut ve işyerinin yıkıldığı Düzce’de, sigortalılık oranının yüzde 100’lerde olması gerekirdi ama yüzde 75’lik oran da fena değil.
Geçen hafta Gölyaka’daki deprem sonrasında sigortalı olup da depremde hasar gören 3 bin 800 konuttan hasar ihbarı geldi. Bunların 3 bin 321’i Düzce’den, 158’i İstanbul’dan, 100’ü Ankara’dan; geri kalanı da depremden etkilenen Bolu, Sakarya, Zonguldak, Kocaeli, Yalova illerinden. Öyle ki, Eskişehir, Tekirdağ, Bursa’dan bile DASK’a hasar ihbarları geliyor.
NE KADAR HASAR ÖDENECEK?
Peki, DASK, depremde ne kadar hasar ödeyecek? İşin ilginç tarafı da burası; önemsenmeyecek boyutta ödeme olacak. Neden? Çünkü hasar ihbarı yapılan konutlar içinde ağır hasarlı olanı yok da ondan. Tamamına yakını sıva dökülmesi, boya, sıva çatlağı gibi dekoratif hasarlar. Yani, yapısal olmayan hasarlar. Bu da iyi bir şey; Düzce’deki yapıların depreme dayanıklı inşa edilmesinin getirdiği bir sonuç.
Ağır hasarlı ve acil yıkılması gereken 181 yapıda durum nedir? Birincisi, bunların bir kısmının zorunlu deprem sigortası bulunmuyor. Deprem sigortası olup da deprem nedeniyle binalar hasar görmüş ve yıkılmasına karar verilmişse DASK bu konutlara hasarı ödeyecek. Ancak, şunu da söylemekte fayda var; Elazığ ve İzmir depremlerinde olduğu gibi depremin neden olduğu hasardan değil de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı riskli ilan edip de yıkım kararı verirse, DASK ödeme yapmaz. Çünkü DASK, sadece depremin neden olduğu zararı karşılar. Durum böyle mi değil mi; önümüzdeki günlerde netleşir.
VATANDAŞ SİGORTAYA KOŞTU
Düzce’deki depremden sonra ilginç bir gelişme daha yaşandı. Depremin hemen ardından zorunlu deprem sigortasına talep adeta patladı. Öyle ki, poliçe üretimi bir anda yüzde 131 arttı. Üstelik bu; sadece Düzce ve yakın illerde de değil; Türkiye genelinde poliçe üretiminde yüzde 130 artış gerçekleşti. Şaşırmıyorum, çünkü Düzce’deki gibi her etkili sarsıntı sonrası deprem sigortasına talep artıyor, aradan birkaç yıl geçtikten sonra yaşananlar unutuluyor ve ‘nasıl olsa deprem olmuyor’ denip, sigortalar yenilenmiyor. Umarım, bu sefer de aynı süreçler yaşanmaz.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi