Sigorta Gazetesi

Eren: Yeni dönemde iş kabullerini artıracağız

Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, global reasürans şirketi olmayı hedeflediklerini ve yeni dönemde yurtdışında iş kabullerini artıracaklarını söyledi. Selva Eren, Türk Reasürans’ın, 2020 sonuçlarını değerlendirerek, 2021 hedeflerinden bahsetti. Eren, DASK ve Devlet Destekli Alacak sigortasındaki değişiklikler hakkında da bilgiler verdi.

Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, 2020’de, Türk Reasürans’ın, Türkiye’de faaliyet gösteren 20 elementer sigorta şirketinin yıllık sigorta anlaşmalarına destek verdiğini, 2020 yılı sonu itibariyle 1,03 milyar TL prim üretimi sağladıklarını ve birinci yıl itibariyla yurtdışına giden primin 1,03 milyar TL’lik bölümünü ülke içerisinde tutmayı başardıklarını belirterek, “Sadece sigorta şirketlerine değil; TARSİM, Eximbank, Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu, Türk P&I gibi kurumlara reasürans desteği sağladık. Bugün itibarıyla, Türk Reasürans ile çalışan sigorta şirketleri, elementer branşta ülkedeki toplam üretimin yaklaşık yüzde 55’ini oluşturmaktadır. Yazılan net reasürans primleri itibarıyla pazar payımız 2020 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 42’ye ulaşmıştır” dedi.

“Pazar Payımız Yüzde 42, 2020 Karımız 105 Milyon TL”

Selva Eren, Türk Reasürans’ın finansal sonuçları hakkında da bilgi verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Eylül 2019’da, 150 milyon TL’si ödenmiş olmak üzere, toplam 600 milyon TL sermaye ile kurulan Türk Reasürans’ın, sektöre reasürans kapasitesi sağlamaya başladığı ilk yıl olan 2020 yılındaki net yazılan primler dikkate alındığında yüzde 42 pazar payına ulaşarak, vergi öncesi 105 milyon TL yıl sonu karı elde ettiğine değinen Eren, şunları söyledi:

“Sermaye olarak verilen paraya oranla elde edilen kâr, gerçekten çok anlamlı. Üstelik bu kârı faizlerin son derece düşük olduğu ve finansal kârlılık elde etmenin zor olduğu bir dönemde yaptık. 31 Aralık 2020 itibarıyla yıllık enflasyon (yüzde 14,6) ve ortalama faizin (yüzde 9,95) üzerinde bir özsermaye karlılığı (yüzde 17,9) gerçekleşmiştir. Faaliyete başladığımız andan itibaren, hem aktif büyüklüğümüzü arttırmak, hem de aktif kalitesini yüksek tutmak her zaman önceliklerimiz arasındaydı. Nitekim, 2020 yıl sonu itibarıyla çalışmalarımızın meyvelerini almaya başladık; ödenmiş sermayemizin 375 milyon TL’ye çıkmasının da etkisi ile, özkaynaklarımız 460 milyona, aktif büyüklüğmüz de 975 milyon TL’ye ulaşırken, aktiflerimizin yüzde 46’sını mevduat ve finansal varlıkların yer aldığı portföyden oluşturarak likiditesi yüksek bir bilançoya sahip olduk. Önümüzdeki sene de aynı kararlılık ve reasürans faaliyetlerimizdeki artan etkinliğimizle, karlılığımızı ve aktif büyüklüğümüzü en az iki katına çıkaracağımızı öngörüyoruz.”

“DASK’ı 15 Yıllık Düzenden Yeni Düzene Sorunsuz Geçirdik”

Seval Eren, DASK hakkında da bilgi vererek, DASK’ın teknik işleticiliğini Ağustos 2020 tarihinde üstlendiklerini hatırlattı. O günden bu yana birçok anlamda somut başarılar elde ettiklerini, her şeyden önce, ciddi bir planlamayla DASK kurumunun 15 yıllık bir düzenden yeni bir düzene geçişini en ufak bir sorun yaşanmaksızın sağladıklarını vurgulayan Eren, “Gerek fiziksel gerekse de teknik anlamda bunu yapmak dahi büyük bir başarıydı” dedi.

DASK’ın reasürans korumasını yaklaşık olarak 14 milyar TL daha arttırdıklarını, DASK’ı beklenen büyük Marmara Depremi için yaklaşık 40 Milyar TL’lik bir ödeme gücüne ulaştırdıklarını ifade eden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:

“DASK teminatının TL olmasına karşılık, reasürans koruması yabancı para cinsinden alınmaktaydı. Koruma için ödenen maliyeti TL’ye çevirdik. Bu şekilde, yıllardır yapılması istenilen ancak çeşitli sebeplerle gerçekleşmemiş olan bu hamleyi başarıyla tamamlamış olduk. Geçmişte hasar tespitlerinde yaşanan bazı tespit farklılıklarını gidermek üzere, tek tip tespit yöntemi belirledik ve İzmir depreminde de belli ölçülerde uyguladık. Bundan sonraki dönemde de sistemin kalıcı bir şekilde işliyor olması için AFAD ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordine şekilde ilerliyor olacağız. Şu an büyük bir İstanbul Depremi için hasar ödemelerini kolaylaştırmak adına, geleneksel yöntemlerin yanı sıra dijital çözümler geliştirmek üzerine çalışıyoruz ki, tamamlandığında çok daha hızlı hasar ödeyebilmemizin önü açılacaktır.”

“En Büyük Sınavı İzmir Depreminde Verdik”

Selva Eren, DASK’ın işleticiliğini devralmalarının kısa süre ardından, en büyük sınavı İzmir depreminde verdiklerini de belirterek, “Proaktif yaklaşımımızla, deprem anından itibaren 48 saat içerisinde hasar tespitlerine ve ödemelerine başladık. Bugün itibarıyla DASK tarihinin en büyük toplam hasar tazminatı rakamı olan 296 milyon TL ödemeyi tamamlamış bulunuyoruz. Nisan ayı itibariyle yapacağımız çalışmalarla yüzde 57 olan sigortalılık oranını çok daha yüksek seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

“Devlet Destekli Alacak Sigortasında Üretim Üç Kart Arttı”

Selva Eren, Olağandışı Risk Yönetim Merkezi (ORYM) ve Devlet Destekli Alacak Sigortası hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Eren, Türk Reasürans olarak Devlet Destekli Alacak Sigortası Sistemi’nin gelişmesi ve yeniden yapılandırılması konusunda 2020 yılı içerisinde çok önemli çalışmalar yaptıklarına dikkat çekerek, bu konuda şu açıklamaları yaptı:

“En başta yerel ve uluslararası piyasalardan A rating reasürörlerden kapasite temin edilerek sisteme reasürans koruması temin ettik. Bu koruma ile aynı zamanda devlet desteğinin çerçevesi de çizildi. KOBİ’lere sağlanan teminat tutarlarının arttırılması ve kapsamın genişletilmesini sağladık. Bunun için en önemli unsurlardan biri de yazılım alt yapısıydı. Söz konusu yazılımı öngörülen proje maliyeti ve süresinden tasarruf ederek, SBM ile birlikte tamamladık. Son olarak, ürünün satış ve pazarlamasında sigorta şirketlerine ve aracılara destek vermek adına satış destek ve müşteri ilişkileri yönetimi ekipleri oluşturduk. Yapılan bu geliştirmeler sayesinde 2020 yıl sonu itibariyle prim üretimi bir yıl öncesinde göre üç kat artmıştır. Ayrıca piyasaya sağladığımız teminat rakamı 1.6 milyar TL’den 6 milyar TL’ye yükselmiştir. 2019 yıl sonunda yaklaşık 16 bin alıcıya teminat sağlanırken 2020 yılında bu rakam 45 bine yükselmiştir.”

“ORYM’yi Sektörün Ar-Ge Merkezi Yapacağız”

Selva Eren, gelecek dönemde ORYM’yi sigortacılık sektörünün Ar-Ge merkezi haline getirmeyi planladıklarını da kaydederek, “Sektörde teminat bulunmasında sorun yaşanan risklere kapsama almak ve mevcuttaki diğer sigorta havuzlarını geliştirmek için çalışmalar yapacağız. Yeni ekonomik pakette yer alan KOBİ’lerin Devlet Destekli Alacak Sigortası ile güvence altına alınan alacaklarının, bankalar nezdinde teminat olarak kabul edilmesini ise yıl ortasında hayata geçireceğiz” dedi.

“Blokzincirin Sigortacılıkta Geniş Kullanım Potansiyeli Olacak”

Selva Eren, Türk Reasürans’ın, teknolojik projeleri hakkında da açıklamalar yaptı. Şirketin en güçlü kaslarından birinin teknoloji olduğuna dikkat çeken Eren, “Kurulduğumuz gün itibariyle ana faaliyetimizi sürdürmemiz için ihtiyaç duyduğumuz ana reasürans uygulamamızı Şirket içerisinde geliştirmeyi hedefledik. Projenin dördüncü ayı itibariyle de ana modülleri kullanmak üzere canlıya aldık. Kendi bünyemizde uluslararası standartlardan bile daha yüksek performansa sahip bir ürüne sahip olduk. Bunun yanısıra, dünyanın önde gelen sigorta ve reasürans şirketlerinin bir araya gelerek kurduğu, sigortacılıkta ‘Dağıtık Defter (DLT)’ çözümleri geliştiren B3i’a ortak olduk. Blokzincir teknolojilerinin ilerleyen dönemlerde dünya sigortacılığında geniş bir kullanım alanı potansiyeli olduğunu düşünüyoruz ve bu çerçevede aktif bir global oyuncu vizyonuyla sürece katkı sağlamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

“Katastrofik Deprem Modelleme Platformu Projemizi Başlattık”

Katastrofik risklerin modellenmesinin, sektörün risk yönetiminin en temel yapıtaşlarından birisini oluşturduğunu belirten Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “2020 yılının sonunda ‘Katastrofik Deprem Modelleme Platformu’ projemizi başlattık. 2021 sonu itibarıyla, sadece DASK değil, çalıştığımız sigorta şirketleri için deprem modellemesi yapabilir hale geleceğiz. Türk Reasürans bünyesinde, Yönetim Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Mustafa Erdik’in yönlendirmeleri ve Prof. Dr. Sinan Akkar’ın teknik liderliğinde, ekibimizde görev alan modelleme uzmanı arkadaşlarımızla bir deprem modellemesi ekibi kurduk. Bu ekibin gerek duyduğu kaynakları sağlıyoruz, projeyi yönetiyoruz ve yazılım platformunu geliştiriyoruz. Modelin üzerinde çalışacağı yazılım ve donanımı, ilerleyen süreçte makine öğrenmesi/derin öğrenme yetkinliklerini entegre edebileceğimiz bir mimaride şekillendireceğiz.”

“Hedefimiz Global Reasürans Şirketi Olmak”

Selva Eren, Türk Reasürans’ın 2021 yılı hedeflerini de anlattı. “Türk Reasürans’ın stratejik vizyonu, uluslararası reasürans dünyasında gücü ve uzmanlığı ile kabul gören global bir reasürans şirketi olmaktır. Çok yönlülüğü, hızı, üst düzeyde adaptasyon yetkinliği olan, kısa zamanda kurumsallaşma anlamında büyük adımlar atan Şirketimiz, bunu sağlayacak potansiyele sahip” diyen Eren, şu açıklamaları yaptı:

“İkinci faaliyet yılımız itibarıyla, dünyanın ileri gelen reasürans anlaşmalarından ikisine reasürör olarak iştirak etmiş bulunuyoruz. İlerleyen dönemde bu iştiraklerimiz artarak devam edecektir. Yeni dönemde yurtdışından iş kabullerini artıracağız. Ama her şeyden önemlisi, önümüzdeki yıl global bir reasürör olmak adına çok mühim adımlar atmış olacağız. Bu adımlardaki en büyük dayanağımız; güçlü özkaynağımız, uzman kadromuz ve teknolojik atılımlarımız olacak.”

Exit mobile version