
2026 yılına girerken yeni duyduğum bu sözü başlık yapmak içimden geldi. Daha önce duymadığım bu sözün sahibine yönelik farklı bilgilerle sizleri yormayacağım. Sadece kayıtlarda sözün sahibinin çoğunlukla Nazım Hikmet olduğunun yazdığını aktaracağım. Güzel ve anlamlı bir söz, söyleyenin ağzına sağlık.

2026 yılına girerken yeni duyduğum bu sözü başlık yapmak içimden geldi. Daha önce duymadığım bu sözün sahibine yönelik farklı bilgilerle sizleri yormayacağım. Sadece kayıtlarda sözün sahibinin çoğunlukla Nazım Hikmet olduğunun yazdığını aktaracağım. Güzel ve anlamlı bir söz, söyleyenin ağzına sağlık. Bu konuyu, hepimizin bir yaş daha almak üzere olduğu yılın bu son gününe, özellikle ertelemiştim. Sizlerle bu haftadan itibaren bir kaç hafta paylaşmak istediğim konu, yaşlanma ve sağlıklı yaşlanma.
Kasım ayında bir sunumunda, Sağlık Yönetiminin Üstat Hocası Prof. Dr. Haydar SUR’un grafikle açıkladığı bu ilişki; orta ve üstü yaş grupları için çok iyi bilinmesi ve yönetilmesi gereken bir konu…
Hatta, Sevgili Haydar SUR, geleceğe yön verecek güzel bir tespitiyle sunumunu tamamlamıştı; “Sağlıkta sürdürülebilirlik, yeniliği değerle birleştiren yöneticilerin omuzlarındadır”
Lifespan ve Healthspan ile 12 Trilyon Dolar Büyüklük Ekleme
Lifespan ve Healthspan kavramları son yılların önemli bir gündem maddesi oldu. Yani, yaşlanma ve sağlıklı yaşlanma.
Hızla yaşlanan dünya nüfusu, sağlıklı yaşlanma konusunu, ulusal ölçekten küresele taşıdı. Öyle stratejik bir konu oldu ki, yaşlanma ile birlikte artan kronik hastalık yükü, sağlığa finansman ve hizmet açısından erişimi zorlaştırdı, maliyetleri öngörülemez hale getirdi. Buna, teknolojik yeniliklerin getirdiği kolaylıkların maliyetlerini de eklediğinizde, gerçekten de öngörülemez ekonomik büyüklüklere ulaşıldı. Giyilebilir izleme cihazları, yapay zekâ destekli tanı sistemleri, tele-tıp uygulamaları, robotik bakım çözümleri ve dijital terapötik yaklaşımlar sadece ilk anda akla gelen sağlıklı yaş almayı destekleyici güçlü araçlar…
Birleşmiş Milletler 2023 yılı projeksiyonlarına göre, 65 yaş üstü nüfus 2050 yılına kadar dünya genelinde iki katından fazla artacak. Dünya Sağlık Örgütü, sadece 2030 yılında 1.4 milyar kişinin 60 yaş üstünde olacağını öngörüyor (WHO Ageing and Health Fact Sheet). TÜİK, Türkiye’de 2023 itibarıyla yüzde 10’un üzerine çıkan yaşlı nüfus oranının halen de artmaya devam etmekte olduğunu yayınlıyor. Ortalama yaşam süresindeki artış, doğaldır ki olumlu ama “sağlıklı yaşam yılı” ile artışı aynı oranda değil ne yazık ki…
McKinsey Global Institute tarafından yayınlanan Prioritizing Health Report, sağlıklı yaşlanma ile 2040 yılında küresel ekonomiye 12 trilyon dolar eklenebileceği öngörüsünde bulunuyor.
Fonksiyonel Kapasitenin Korunması
Beard ve arkadaşları, 2016 yılında “amacın, yalnızca uzun yaşamak değil, fonksiyonel kapasitenin korunduğu, bağımsız ve kaliteli bir yaşam sürecinin desteklenmesi” olduğunu savunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre amaç, 2020 yılında, bireylerin yaşlanırken işlevselliklerini sürdürmesini sağlayan bir süreç olarak tanımlanıyor. İşlevselliği de; fiziksel kapasite, bilişsel performans, duygusal denge ve sosyal katılım gibi boyutlarla açıklıyor.
Otörlere göre yaşlanma, bilimsel olarak; hücre yaşlanması ve telomer kısalması (Blackburn, 2018), mitokondriyal disfonksiyon, inflamatuar yaşlanma (Franceschi & Campisi, 2014), epigenetik değişiklikler ile moleküler hasar birikimi gibi faktörlerin kombinasyonu olarak tanımlanıyor.
Christensen ve arkadaşları, sağlıklı yaş almanın; birbirine yakın oranlarla genetik, davranışsal, çevresel ve sağlık sistemine erişim ile sosyoekonomik koşulların etkileşimine bağlı olduğunu belirtmektedir.
Uzmanları, kişinin sağlığını yönetme bilinciyle yerine getirmesi gereken koruyucu faktörler olarak ise;
- Düzenli fiziksel aktivite,
- Akdeniz diyeti örneği gibi dengeli beslenme,
- Sosyal bağlantılar,
- Uykunun düzenlenmesi,
- Pozitif psikoloji ve stres yönetimi,
- Sağlık hizmetlerine eşit erişim,
- Bağımlılıktan uzak durma
gibi ana başlıkları saymaktadır.
Dünya Örnekleri
Japonya’da öne çıkan uygulamalar arasında PARO Terapi ve Robear Hasta Kaldırma Robotları ile Akıllı Ev Yaşlanma Sensörleri görülmektedir.
PARO Terapi Robotu ile demans hastalarında stres, huzursuzluk ve depresyonu azaltan, sosyal etkileşimi güçlendiren etkiler izlenmekte ve 30’dan fazla ülkede kliniklerde kullanılmaktadır.
Robear Hasta Kaldırma Robotu; hastayı yataktan sandalyeye güvenli şekilde transfer edebilenn, hemşirelik hizmetleri yükünü azaltan becerileriyle, yaşlı bakım evlerinde pilot uygulamalarda yararlanılmaktadır.
Akıllı Ev Yaşlanma Sensörleri ise özellikle yalnız yaşayan yaşlıların hareket, gaz/su sızıntısı, düşme ve rutin aktivitelerini izleyen geniş bir nesnelerin interneti (IoT) sistemi olarak değerlendirilmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri örnekleri arasında;
HealthKit ve giyilebilir cihaz ekosistemi,
Ageing Analytics Programları,
TeleHealth Yaşlı Bakım Programı ve
Alexa Care Hub sıralanabilir.
HealthKit ve giyilebilir cihaz ekosistemi kapsamında; kalp ritmi, EKG, uyku, mobilite ölçümleri yaşlı bireylerin sağlık yönetiminde yaygın şekilde kullanılmaktadır. ABD Hastalık Kontrol Merkezi (CDC), bu verilerin kronik hastalık yönetiminde kullanılabileceğini de raporlamaktadır.
Ageing Analytics Programları ile gelişmiş yapay zekâ algoritmaları ile demans erken teşhisi için MRI analizleri yapılmaktadır.
TeleHealth Yaşlı Bakım Programında da evden çıkamayan yaşlı hastalara sürekli uzaktan sağlık izleme ve tele-konsültasyon sunulmakta, hastaneye tekrar yatan hasta oranları yüzde 30’a kadar azalmaktadır.
Alexa Care Hub ile sesli komutla günlük yaşam desteği, ilaç hatırlatma, acil durum çağrısı ve yaşlı birey için rutin takip gibi hizmetler verilmektedir.
Hollanda’nın Hogeweyk Demans Köyü, dünyada bir ilktir. Demans hastaları için yaşam ortamı tamamen doğal bir mahalle olarak tasarlanmıştır. Köyde teknoloji gizlenmiş şekilde yerleştirilerek güvenlik ve özgürlük birlikte sağlanmaktadır.
Danimarka’nın TeleCare Nord uygulamasında; Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalıkları (KOAH) ile hipertansiyon hastalarının uzaktan izlendiği, devlet destekli ulusal tele-sağlık programıyla hastane başvurularında önemli düşüşler sağlanmıştır.
İngiltere’de NHS Dijital Yaşlanma Programı ile yaşlılara özel mobil uygulama kütüphanesi, düşmeyi önleme sensörleri, uyku-bozuklukları mobil izleme sistemleri kurulmuştur.
Güney Kore’de CareBot ve Ulusal Akıllı Ev Projeleri yapılmaktadır. CareBot ile yaşlı bakım evlerinde kullanılan robotik yardımcı, oda içi riskleri analiz edip uyarı vermekte, bilişsel egzersizler sunmaktadır. Ulusal Akıllı Ev Projelerinde ise yaşlılar için ücretsiz akıllı sensör dağıtımı yoluyla düşme, hareketsizlik ve acil durum anında anında sağlık ekiplerine bildirim sistemi kurulmuştur.
Türkiye örnekleriyle yeni yılda da devam edeceğim.
Başladığım gibi “Birlikte eskimek çok güzel, eksilmedikçe” sözü ile bitirmek istiyorum, 2026 yılında da yine hep birlikte bir yıl daha sağlıkla mutlulukla eskimeyi diliyorum.
halukozsari@gmail.com, www.halukozsari.com














