spot_img
Salı, Aralık 16, 2025

GÜNCEL HABERLER

TSB, KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ı ziyaret etti

0
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Kuzey Kıbrıs Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği’nin davetiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde önemli temaslarda bulundu. Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Kuzey Kıbrıs...

HDI Sigorta yönetimi, iş ortaklarıyla İzmir’de buluştu

0
HDI Sigorta üst yönetimi, Ege Bölgesi’ndeki iş ortaklarıyla bir araya gelerek bölgesel büyüme stratejilerini, iş birliği fırsatlarını ve sahadaki müşteri deneyimini güçlendirmeye yönelik adımları...

Türkiye Hayat Emeklilik’ten ‘BES Birikimin Yolu’ reklam filmi

0
Türkiye Hayat Emeklilik, “BES Birikimin Yolu” ve “Devlet Katkısı Üst Limit” reklam filmlerini yayınladı.  (BASIN BÜLTENİ) Türkiye Hayat Emeklilik, BES’e yönelik iki yeni reklam filmini...

Anadolu Sigorta, Kıbrıs’taki 30. yılını kutladı

0
Türkiye’nin ilk ulusal sigorta şirketi Anadolu Sigorta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki yapılanmasının 30. yılını özel bir davetle kutladı. Kamu ve diplomasi dünyasından seçkin konukların...

SenCard ve Quick Sigorta’dan iş birliği

0
SenCard ve Quick Sigorta, sağlık sigortacılığı alanında stratejik bir iş birliği başlattıklarını duyurdu. Bu iş birliği, her iki kurumun uzmanlığını bir araya getirerek sektörde...

Dijital sigorta platformu Koalay el değiştirdi

0
Türkiye’nin dijital sigorta platformlarından Koalay.com, 15 yıla yaklaşan kurumsal mirasını yeni yatırımcı grubunun yeni nesil sigortacılık yaklaşımıyla birleştirerek sektörde yeni bir dönem başlattı. 2025’te...

SEDDK’nın Taslak Katılım Sigortacılığı Yönetmeliği uluslararası basında

0
Katılım finans alanında uluslararası ölçekte yayın yapan Islamic Finance News (IFN), “New participation insurance framework nears completion in Türkiye” başlıklı haberinde, Sigortacılık ve Özel...

VHV Sigorta 2026 yol haritasını paylaştı

0
VHV Sigorta, yıllık Strateji Toplantısını 5 Aralık’ta tüm çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirdi. Bu yılın değerlendirmesinin yanı sıra 2026 yol haritasının paylaşıldığı toplantı, değişen ekonomik, sosyal...

Magdeburger Sigorta’dan TSRS uyumlu ilk Sürdürülebilirlik Raporu

0
Magdeburger Sigorta, yayımladığı 2024 Sürdürülebilirlik Raporu ile çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki performansını şeffaf şekilde açıklayarak paydaşlarına karşı sorumluluğunu yerine getiriyor. GRI ve TSRS...

HDI International Yönetimi İstanbul’da buluştu

0
HDI Sigorta, HDI International Yönetim Kurulu Üyeleri ile HDI Fibaemeklilik ve Fiba Sigorta yöneticilerini İstanbul’da ağırladı. Toplantıda, HDI Sigorta ile iştiraklerinin Talanx Grubu içindeki...
ManşetÖzsarı yazdı: Ödemeye isteklilik ve sağlık sigortacılığı

Özsarı yazdı: Ödemeye isteklilik ve sağlık sigortacılığı

Bu hafta, sağlık finansmanında önemi giderek artan özgün bir kavramı değerlendireceğiz. Literatürde “Willingness To Pay” olarak bilinen ödemeye isteklilik kavramı, kullanıcının mal veya hizmet için ödemeye istekli olduğu en yüksek fiyat olarak tanımlanır.

Sağlık hizmet kullanıcılarının; ödemeye isteklilik sınırı altındaki fiyatları ödemek istemesi mümkündür ama bu sınırın aşılması durumunda ödeme yapmayabilirler. Sağlık hizmetleri gibi talep esnekliği katı (inelastik) olan alanlarda ödeme sınırının zorlanması sadece özel durumlarda gerçekleşebilir.   Örneğin, bir sağlık hizmet kullanıcısının yurt dışında geçerli sağlık sigortası olmadığını düşünelim. Yurt dışında olduğu bir anda acil sağlık hizmetine de ihtiyacı olduğunda ne yapacak? Bu durumda, Türkiye’de Genel Sağlık Sigortası ile anlaşmalı olmayan bir özel hastane yapacağı cepten sağlık harcamasından çok daha fazlasını ödemeye istekli olabilecek.

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Ekonomisi ve Sağlık Politikası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Zafer Çalışkan Hoca, yıllar önce yazdığı bir makalesinde ödeme istekliliği konusunu şu ifadeyle aktarmıştır; “Beşeri sermaye yaklaşımı, yüksek gelirliler ile düşük gelirliler, çalışanlar ile çalışmayanlar arasında bir ayrımı içerdiği ve bireyin ölüm, hastalık ve yaralanma gibi sağlık risklerini gözetmediği için diğer yaklaşım olan ödeme istekliliği yaklaşımı geliştirilmiştir”  (https://arastirmax.com/en/system/files/dergiler/2055/makaleler/14/2/arastirmax-saglik-hizmetlerinde-onceliklerin-belirlenmesinde-ekonomik-degerlendirme-yontemi-olarak-maliyet-etkililik-analizi.pdf)

Fazlasını Ödememe

Yöneticiler için Ekonomi kitabı yazarlarından Harvard Business School Profesörü Bharat Anand, “‘Ödeme istekliliği’ kavramının bize söylediği şey, bir ürün için ödeme isteğiniz ne olursa olsun ve nereden gelirse gelsin, bunun için o miktardan fazlasını ödemeyeceğinizdir” tespitini yapmaktadır (https://online.hbs.edu/blog/post/willingness-to-pay).

Anand’a göre, ödeme istekliliği kullanıcıya göre değişebilmektedir ve bu değişiklikler dışsal veya içsel olarak sınıflandırılır. Dışsal faktörler, bir kişiye doğrudan sormadan belirlenebilecek yaş, cinsiyet, gelir, eğitim, yaşanan yer gibi farklılıklar olabilir. İçsel farklılıklar ise kişiye doğrudan sormadan bilinemeyecek özelliklerdir. Risk toleransı, başkalarına uyum sağlama isteği ile konuya ilişkin tutku düzeyi gibi bu özellikler gözlemlenmeyen farklılıklar olarak adlandırılır.

Ödeme İstekliliğini Etkileyen Diğer Faktörler

Bir fiyatın ödeme isteğinin statik olmadığını belirten Anand, dışsal ve içsel özelliklere ek olarak,

  • gelir,
  • coğrafya,
  • hava durumu,
  • yaş,
  • cinsiyet,
  • marka sadakati,
  • hizmet seviyeleri,
  • reklamcılık,
  • rakip ürünler,
  • beklentiler,
  • yasallık,
  • ambalaj,
  • çevresel veya sosyal etki,
  • gereklilik gibi başka faktörler de sıralamaktadır.

Anand, bu durumu gerekçelendirilirken; “fiyat, kişiler için önemli olan tek özellik değildir” tezini ortaya atmaktadır. Örneğin, yasallık, paketleme ve marka adı da önemli olabilir” öngörüsünde bulunmaktadır.

Hatta, mal veya hizmet için acil bir ihtiyaç olduğunda, ihtiyacı daha az acil olduğu durumdan daha yüksek bir fiyat ödeme istekliliğinin de olabileceğini belirtmektedir.

Tersinin de geçerli olduğu durumlara örnek olarak ise, daha güçlü marka tanınırlığına sahip yeni bir rakibin çıkması veya hizmete “modası geçmiş algısı” verilebileceğini bunun da özellikle teknoloji alanında yaşanabileceğini vurgulanmaktadır.

Ödeme istekliliği belirlenmesinde genel olarak,  anketler ve odak grup araştırmaları ile deneylerden yararlanılmaktadır.

Doğru İşi Yapma

Haziran 2023’de Lancet’de yayınlanan “Determining The Efficiency Path To Universal Health Coverage: Cost-Effectiveness Thresholds For 174 Countries Based On Growth In Life Expectancy And Health Expenditures” (Genel Sağlık Sigortası Kapsamına Giden Verimlilik Yolunun Belirlenmesi: Yaşam Beklentisi Ve Sağlık Harcamalarındaki Büyümeye Dayalı 174 Ülke İçin Maliyet-Etkililik Eşikleri) adlı makalede; maliyet etkililik eşik değerlerini tahmin etmek için iki yaklaşım önerilmektedir (https://www.thelancet.com/pdfs/journals/langlo/PIIS2214-109X(23)00162-6.pdf).

Bunlardan biri sağlık hizmetlerin talep tarafını, diğeri ise arz tarafını ilgilendirmektedir. Talep tarafındaki eşik, ödeme yapma istekliliğiyle ilgilidir. Arz tarafının eşiği ise aynı kaynaklar en iyi alternatiflerde kullanılarak değerlendirilseydi, elde edilebilecek olan vazgeçilen faydalar (fırsat maliyeti) olarak belirtilmiştir.

Bu bağlamda irdelendiğinde,  arz tarafı eşik değeri sağlığa ayrılan bütçeyi (genel bütçeden ayrılan pay ve/veya toplanılan sağlık primi) ve sağlık sigortacılığını çok yakından ilgilendirmektedir.  Çünkü kaynak tahsisinde doğru karar vermek çok önemlidir.

Sağlık ekonomisinde sık kullanılan iki kavram vardır. Bunlar; doğru işi yapmak ve işi doğru yapmak olarak bilinir. Doğru işi yapmak kaynakları doğru yere tahsis etmektir. Yani, kullanılabilecek sınırlı kaynağı en doğru alana yönlendirmek anlamına gelir. İşi doğru yapmak ise kaynak verimliliğidir. Yani, en az girdi ile en fazla çıktıya ulaşabilmektir.

Sağlık sisteminde kaynakların kullanıldığı alanın da doğru olması gerekir. Kuruluşlar, ister hizmet sunucu olsunlar ister sigortacılık yolunu seçmiş olsunlar, bu gerekliliği yerine getirmek için çaba gösterirler. Ödeme istekliliği sınırına göre oluşturulan fiyat politikaları; ya ödenebileni aşmamalı, ya da aşılan kısmın cepten ödemesinin yapılacağı öngörülmelidir.

Doğaldır ki, yapılan sağlık harcamasında cepten ödemenin gerçekleşebilmesi için hedef kitle tespitinin olabildiğince hassas ve doğru olması gerekir. Bunu gerçekleştirmeye yönelik olarak, sigortalıların aldıkları veya almayı planladıkları hizmetler için ödeme istekliliklerini doğru belirleme konusunda teşvik mekanizmaları üzerine odaklanılabilir.

Aslında bu öneriler, sadece özel sağlık sigortaları için değil, öngörülemez bütçeleri en aza indirmeyi hedefleyen kamu sağlık sigortaları için de dikkate alınmalıdır. Böylelikle, kamu sağlık sigortacılığında hakkaniyet ilkesinin yerleşmesi kolaylaşabilir, fırsat maliyeti yaklaşımları öne çıkabilir, hatta değer temelli geri ödeme yaklaşımına sağlam bir zemin oluşabilir. Bunlara ek olarak, kamu veya özel sigortacılığında sadece bu başlıklara bakılmamalı; riskleri doğru fiyatlandırma, doğru iş kararları alma da ödeme istekliliğiyle birlikte değerlendirilmelidir.

(www.halukozsari.com)

İLGİLİ HABERLER