Sigorta Gazetesi

İklim değişikliğinin hayat ve sağlık sigortasına etkisi

Sıcaklığa bağlı sağlık sorunları, bozulan hava kalitesi ve sadece fiziksel varlıklara yönelik değil, insanlara yönelik artan iklim riskleri bir araya gelerek sigortacılar için çok boyutlu bir zorluk yaratıyor. Sigortacıların, değişen küresel iklimde bireylerin ve toplumun sağlık ve uzun ömürlülüğü daha iyi yönetmelerine yardımcı olarak işlerini büyütmeleri için anlamlı fırsatlar da var.

Değişen iklim, özellikle yüksek sera gazı emisyon senaryosunda insan ölümlerini ve hastalık oranlarını artırmaya hazırlanıyor. Yüksek sıcaklıklar ve uzun süreli kuraklık gibi kronik değişikliklerin yanı sıra giderek sıklaşan ve şiddetli kasırgalar ve orman yangınları gibi akut olaylar sağlığı ve uzun ömürlülüğü önemli ölçüde etkileyebilir. PwC (PricewaterhouseCoopers) iklim değişikliğinin hayat ve sağlık sigortacıları üzerindeki etkisi araştırdığı bir analiz yayınladı.

Su kıtlığı ve değişen yağış düzenlerinin, artan sağlık risklerine yol açtığının belirtildiği analizde, kuraklığın yol açtığı kontrol edilemeyen yangınların ölümlere ve sakatlıklara yol açtığı, hatta tüm toplulukları yok etti ve en çok ihtiyaç duyulduğu anda sağlık hizmetlerine erişimi kısıtladığı vurgulandı.

Ayrıca yangınlar erozyona ve su baskınlarına neden olarak, su sistemlerini kirlettiği ve su kalitesini tehlikeye attığının ifade edildiği analizde, “Ayrıca yangınların fiziksel sınırlarının çok ötesinde hava kalitesini de önemli ölçüde etkilediler. Son olarak, kişisel travma ve kayıplara ilişkin iklim kaynaklı kaygı ve depresyonun yanı sıra geleceğe ilişkin varoluşsal kaygılar, etkilenen topluluklar ve ötesinde ciddi zihinsel sağlık etkilerine yol açtı” denildi.

PwC’nin, iklim değişikliğinin hayat ve sağlık sigortacıları üzerindeki etki analizinden çarpıcı başlıklar şöyle:

ISI STRESİNİN MORBİDİTE VE MORTALİTE ETKİLERİ

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne (CDC) göre, Kaliforniya, Arizona ve Nevada’da ısıya bağlı hastalıklar ve hastaneye yatışlar, 2018-2022 arasındaki 5 yıllık ortalamaya kıyasla Temmuz 2023’te yüzde 88 arttı. İnsanların nerede yaşadığına bakılmaksızın, küresel sıcaklıklar arttıkça sıcak hava dalgalarının sıklığının ve yoğunluğunun da artması bekleniyor. Bu durum, bireyler için önemli bir sağlık riski oluşturmaktadır.

Aşırı sıcağa uzun süre maruz kalmak, potansiyel olarak ölümcül ısı bitkinliği ve sıcak çarpması gibi ısıya bağlı hastalıklara yol açar. Açık havada çalışanların ısı stresinden ölme olasılığı 14 kat daha fazla, nefropati ve kardiyovasküler hasar oranları da yüksek.

Ayrıca, yüksek sıcaklıklar yer seviyesinde ozon ve diğer kirleticilerin oluşumunu kolaylaştırarak astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi solunum yolu rahatsızlıklarını şiddetlendiriyor. Yangınlardan kaynaklanan hava kalitesinin bozulması aynı zamanda kronik rahatsızlıkları da kötüleştiriyor ve genel yaşam kalitesini düşürüyor

1 DERECE ARTARSA ÖLÜM ORAN I %1,8 ARTIYOR

Yaşlılar ve önceden tıbbi sorunları olanlar da dahil olmak üzere hassas gruplar özellikle risk altındadır. Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırma, sıcak hava dalgasında sıcaklık 1°C arttığında ölüm oranının yüzde 1,8 oranında artabileceğini buldu. Bu, maksimum sıcaklığın 40°C’ye ulaştığı bir günde, 65 yaş ve üzeri bireylerde ölüm oranlarının yaklaşık yüzde 10 artacağını tahmin ettiğimiz anlamına geliyor. Başka bir çalışma, sıcaklıktaki 1 santigrat derece artışın kardiyovasküler mortalitede yüzde 3,4, solunum mortalitesinde yüzde 3,6 ve serebrovasküler mortalitede yüzde 1,4 artışa neden olduğunu gösterdi.

Hayat ve sağlık sigortacılarının iklim değişikliğinin insan sağlığı ve ömrü üzerindeki kötüleşen etkisine karşı hazırlıklı olmaları gerekiyor. Sıcaklığa bağlı sağlık sorunları, bozulan hava kalitesi ve sadece fiziksel varlıklara yönelik değil, insanlara yönelik artan iklim riskleri bir araya gelerek çok boyutlu bir sorun yaratıyor. Hayat ve sağlık sigortacıları, uygun şekilde hazırlanmak ve yanıt vermek için aşağıdaki konulara daha fazla odaklanmalıdır:

SİGORTACILAR BUNLARA DİKKAT ETMELİ

Temel risklerin ölçülmesi: İklim senaryosu analizi yaklaşımını kullanarak temel risklerin ölçülmesi. Değişiklikler yakın vadede daha az önemli olsa da, hayat portföylerinin uzun vadeli yapısı, nakit akışlarındaki potansiyel kırılganlıkları göstermektedir. İklim senaryosu modellemesini kullanarak, taşıyıcılar reaktif bir duruştan proaktif bir duruşa geçiş yapabilir ve hem bireysel sağlığı hem de finansal refahı koruyan tedbirlerin formüle edilmesini kolaylaştırabilir.

İzleme metrikleri: İklimle ilgili risklerin zaman içinde izlenmesine yönelik ölçümlerin izlenmesi. Metrikler, satılan sigorta türüne göre değişiklik gösterecek ancak yıllık ısıya bağlı ölüm veya hak talepleri sayısı veya poliçe sahiplerinin ikamet ettiği bölgelerde meydana gelen iklim olaylarının sayısı gibi veri noktalarını içerebilir.

Riskleri anlamak: Hem varlık hem de yükümlülük portföylerinin karşı karşıya olduğu iklimle ilgili potansiyel risklere ilişkin kapsamlı bir iç anlayış geliştirmek.

RİSKLER FIRSATLARI DA GETİRİYOR

Her ne kadar iklim kaynaklı ölüm ve hastalık riskleri, iklim olaylarının daha sık ve akut hale gelmesiyle birlikte artıyor olsa da sigortacıların, bireylerin ve toplumun sağlık ve uzun ömürlülüğünü daha iyi yönetmesine yardımcı olarak işlerini büyütmeleri için anlamlı fırsatlar da sunuyor.

Sigortacıların ve onların paydaşlarının devamlılığı açısından özellikle umut vaat eden bazı alanlar şunlar:

Sigortacıların, hem bağımsız olarak hem de hükümetler, STK’lar, sağlık kuruluşları ve eğitimcilerle birlikte farkındalığı artırma, insanları koruma ve iklim değişikliğinin ekolojik ve insani etkilerine karşı koymanın yollarını bulma konusunda hayati bir rolü vardır. Ticari düzeyde bu, müşterileri iklimle ilgili sağlık ve sağlıklı yaşam hususları hakkında bilgilendirmek ve onlara uygun, kişiselleştirilmiş tavsiyeler sunmak için acenteler ve komisyoncularla birlikte çalışmayı içerecektir.

Exit mobile version