Anayasa Mahkemesi, trafik sigortasından geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin ödenmesine yönelik yapılan başvuruyu değerlendirdi ve karara bağladı. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı. İşte, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru gerekçesi ve Mahkeme’nin verdi kararın detayı.
Anayasa Mahkemesi, trafik sigortasından geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin ödenmesine yönelik yapılan başvuruyu değerlendirdi ve karara bağladı. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi, trafik kazası geçiren kişinin, iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin ödenmesi için sigorta tahkim komisyonuna yapılan başvurunun reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi üzerine yapılan başvuruyu değerlendirdi. Başvuru süreci ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı şöyle oldu:
Trafik kazası geçiren kişi, iş göremezlik ve bakıcı giderleri tazminatlarının ödenmesi için sigortalı aleyhine sigorta tahkim komisyonuna başvuruyor. Sigorta tahkim komisyonu hakemi, sigorta şirketinin başvuru talebini haklı bularak, kabul ediyor. Bunun üzerine sigorta şirketi karara itiraz ediyor. İtirazı inceleyen hakem heyeti, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderleri zararından sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle itirazı kabul ediyor ve sigorta hakeminin kararını kaldırıp, başvuruyu reddediyor.
GENEL KURUL KARARINDA NE YAZIYOR?
Bunun üzerine iş göremezlik ve bakıcı giderlerini talep eden kişi, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor. Anayasa Mahkemesi Genel Kurul Kararının değerlendirme bölümünde, şu görüşlere yer veriliyor:
Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvuran kişinin dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Başvuran kişi, itiraz hakem heyetinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararını dikkate almadan söz konusu düzenleme yürürlükteymiş gibi karar verdiğini, bu durumun bariz takdir hatası, keyfilik ve öngörülemezlik oluşturduğunu belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Sonuç olarak; Anayasa Mahkemesi söz konusu kararlarda başvurucunun, tahkim yoluna başvurmakla adil yargılanma hakkına ilişkin iddialarını denetletme imkânından kendi iradesiyle vazgeçtiğini, bu bağlamda verilen hakem kararının kanun gereği kesin nitelikte olduğundan ve yargısal karar üzerine yapılan bir başvuru da bulunmadığından ileri sürülen iddialar yönünden başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğu sonucuna varmıştır.
ANAYASA MAHKEMESİ NE KARAR VERDİ?
Somut olayda başvurucu, yaşadığı trafik kazası neticesinde oluşan zararları dolayısıyla yargı mercileri önünde dava açmak yerine tercihen sigorta tahkim komisyonuna başvuruda bulunmuş; geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının ödenmesini talep etmiştir. Sigorta tahkim komisyonu hakemi başvurucunun talebini kabul etmiş, itiraz üzerine itirazı inceleyen hakem heyeti itirazı kabul etmiş, kararı kaldırmış ve başvurunun reddine kesin olarak karar vermiştir. Başvurucu, tahkim yoluna başvurmakla adil yargılanma hakkına ilişkin iddialarını denetletme imkânından kendi iradesiyle vazgeçtiğinden ve yargısal karar üzerine yapılan bir başvuru söz konusu olmadığından anılan kararlarda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
Anayasa Mahkemesi’nin 11 kişiden oluşan Genel Kurul üyelerinden 3’ü bu karara katılmıyor ve karşı oy kullanıyor.
Anayasa Mahkemesi’nin Genel Kurulu başvuruyu değerlendirdikten sonra adli yardım talebinin kabulüne, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oy çokluğuyla karar veriyor. Adli yardım talebi kabul edilen başvuran kişinin yargılama giderlerini ödemekten tamamen muaf tutulması hükmüne varıyor.