Rapora göre, 2014’ten sonra maaşlar asgari ücret seviyesine, hatta onun da altına, doğru hızla geriliyor. Ücret ve maaşların kişi başına GSYİH’ye göre seyri için de benzer durum sözkonusu. Emekli aylıkları da asgari ücretin altına düşmüş durumda.
TEPAV’ın hazırladığı Türkiye’de maaş ve ücretlerin asgari ücrete yakınsaması ve ilgili gelir dağılımı sorunları başlıklı raporuna göre, 2014’ten sonra maaşlar genelde asgari ücret seviyesine (hatta onun da altına) doğru hızla geriliyor. Ücret ve maaşların kişi başına GSYİH’ye göre seyri için de benzer durum söz konusu.
Raporda, bu süreçte, kamu çalışanlarının maaşlarının, akademisyenlerin maaşlarının ve emeklilerin aylıklarının hem asgari ücretin hem de kişi başına GSYİH’nin de altında bir seviyeye doğru düşüşler gösterdiği belirtilerek, “Bu eğilim, gelir dağılımında ciddi bir bozulmanın işaretçisidir ve çalışanların büyük bir kısmını maddi açıdan zor durumda bırakmıştır” deniyor. Rapordan, çarpıcı başlıklar özetle şöyle:
Türkiye’de kamu kesiminde çalışan 3,6 milyon kadar memurun maaşlarının 2003-2024 döneminin tamamı bir bütün olarak dikkate alındığında, en yüksek dereceli memur maaşlarının dönem boyunca ciddi biçimde azaldığı, ortalama maaşların daha yavaş da olsa asgari ücrete doğru yaklaştığı, en düşük memur maaşlarının ise 2014’te asgari ücretin 2,4 katına doğru yükseldikten sonra 2023’te 1,4 katının altına doğru indiği görülmektedir.
EMEKLİ MAAŞLARI ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA
1982-2024 dönemi aylık verilerine göre, profesör maaşlarında 1990-2024 yıllarındaki göreli gerileme ile araştırma görevlisi maaşlarındaki son 24 yıldaki göreli sabitlik, sonuçta araştırma görevlisi maaşlarının profesör maaşlarına oranının 2024 yılı itibariyle %64’e dek ulaşmasına yol açmıştır.
Türkiye’deki geniş bir çalışan veya emekli kesiminin maaşları özellikle 2014’ten sonra asgari ücret düzeyine (hatta onun da altına) doğru inmektedir.
1979-2023 dönemi boyunca asgari ücret kişi başına GSYİH’nin %47’sini aşmamış, 1974’ten (özellikle de 2000’lerden) bu yana, çalışmada aylıklarının nispi seyri incelenen kesimlerin tamamının aylıkları kişi başında GSYİH düzeyine (hatta onun yarısına) doğru azalıyor.
2014’ten (hatta 2009’dan) bu yana, imalat sanayiinde ücretli çalışanların aylıkları ve SGK 4a ve 4b emeklilerinin maaşları kişi başına GSYİH’nin altındadır ve büyük bölümü onun da yarısına doğru azalmakta veya yarısının altında seyrediyor.
ASGARİ ÜCRET ÇALIŞANLARIN ALEYHİNE İŞLİYOR
Kamu kesiminde çalışan memurların (4c) nispeten yüksek maaş alanları ile onların emeklilerinin (4c) görece yüksek maaş alanlarının aylıkları genelde kişi başına GSYİH’den daha yüksek olsa da zaman içinde kişi başına GSYİH’ye doğru azalıyor ve kamu kesiminde çalışan memurların (4c) nispeten düşük maaş alanları ile onların emeklilerinin (4c) görece düşük maaş alanlarının aylıkları kişi başına GSYİH’nin altında seyrediyor gözükmektedir.
Türkiye’deki asgari ücret sistemi, mevcut haliyle hem asgari ücretten çalışanların hem de asgari ücrete tabi olmayan aktif ve pasif sigortalıların ve sigortasızların aleyhine işlemektedir ve dolayısıyla mevcut “tek asgari ücret sistemi”nden, bir an önce titiz ve geniş katılımlı bir hazırlıkla tasarlanacak adil ve “çoklu bir asgari ücret ve maaş sistemi”ne geçilmelidir.
Seçilmiş maaş ve aylıkların asgari ücrete oranlarına bakıldığında; en yüksek memur (genel müdür) maaşı asgari ücretin 4,7 katı, azami memur emekli maaşı asgari ücretin 3,8 katı, profesör maaşı asgari ücretin 4,7 katı, ortalama memur maaşı asgari ücretin 2,2 katı, araştırma görevlisinin maaşı asgari ücretin3,1 katı, 4/a işçi emekli maaşı asgari ücretin 1,4 katı, asgari memur emekli maaşı asgari ücretin 0,8 katı.