Uzun süreli bakım sigortası dediğinizde içine; sağlık sigortası, hayat sigortası, BES’teki emeklilik fonları gibi fon sistemi giriyor. Bakımın bir kısmını devlet kalan kısmını özel sigortanın karşılayacağı sistemler konuşuluyor. Nasıl ki, BES’te yüzde 30 devlet katkısı var; kurgulanacak uzun süreli bakım sigortasında da benzer şekilde devlet katkısı olacak.
Açıklanan Orta Vadeli Programın en dikkat çekici kısımlarından biri, tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek olmasıydı ki, hemen hemen tüm kesimler günlerdir bu konuyu tartışıp konuştuğu için programdaki önemli bir detay da gözlerden çaktı. Neydi o detay? Önümüzdeki üç yılda, program kapsamında, ‘tamamlayıcı uzun süreli bakım sigortası’ uygulamasına geçilecek olması. Geçelerde Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, bu konu hakkında bir açıklama yaparak, “Demografik değişim ve yaşlanma nedeniyle daha fazla ihtiyaç hissedilecek olan tamamlayıcı uzun süreli bakım sigortası ihsas edilecek. Bunun da çalışmaları sürüyor” dedi.
Peki, tamamlayıcı uzun süreli bakım sigortası nedir ve nasıl bir model düşünülüyor? Modele geçmeden önce, böyle bir uygulamaya ihtiyaç olup olmadığına kısaca değineyim. Çünkü kimi kesimler gerek olmadığını öne sürüyor. Yaşlı nüfusun (65 ve daha yukarı) toplam nüfus içindeki payı yüzde 10’a yaklaşmış durumda ki, 5 yıl önce bu oran yüzde 8’lerdeydi. Projeksiyonlar 2030 yılına kadar bu oranın yüzde 13’lere çıkacağını gösteriyor. Bugün için her 4 haneden birinde en az bir yaşlı bulunuyor.
YAŞLILIĞIN FİNANSMANI
Yaşlı bakım merkezlerinde kalanların sayısı son 20 yılda sadece kamuya ait bakım merkezlerinde yüzde 200’e yakın artmış durumda. Toplam bakılan yaşlıların yüzde 51’i kamudan, yüzde 39’u da özel bakım evlerinden hizmet alıyor. Kamunun yaşlı bakım hizmetleri kapsamında harcadığı ödenek miktarı da son 10 yılda 5 kat arttı. İşin bir başka boyutu; kamuya ait bakımevlerinde yer bulmak neredeyse imkansız, özel bakımevlerinde de bakım ücretleri pahalı. Öyle ki, bakım evinde kalabilmek için maaşını, mal varlığını bağışlayan var; yine de yer bulunamıyor.
Aslında sorun yaşlı bakımı değil, finansmanı; hem devlet açısından hem de bireyler açısından finansmanı. Kamunun yaptığı araştırma sonucu ortaya çıkan tespiti sizlerle aynen paylaşayım: “Yaşlı nüfusun artışı ile birlikte uzun süreli bakıma ihtiyaç duyacak bireylerin sayısı da artıyor. Uzun süreli bakıma ihtiyaç duyacak bireylerin dışında kalan yaşlılar ise günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmek için evde destek hizmetlerine ihtiyaç duyuyor. Tüm bu durumlar ülkelerin bakım yükünü artırmakta ve bakım finansmanı için gerekli planlamaları yapmalarını gerektirmektedir.”
KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞI
Bu gerçeklerden sonra, bakım sigortasına ihtiyaç var mı, yok mu diye tartışmak anlamsız. İhtiyaç var ve geç bile kalındı. Böyle bir uygulamayı da ilk biz yapmıyoruz. Amerika’dan Almanya’ya, İngiltere’den Fransa’ya, İrlanda’dan Japonya’ya kadar hemen hemen tüm ülkeler uzun süreli bakım sigortasını yıllardır uyguluyor; sadece modeller farklı. Kiminde sigortayı devlet destekliyor, kiminde zorunlu, kiminde fonlar oluşturuluyor, kiminde devletin sunduğu sosyal güvenliğin üstü özel sigortayla tamamlanıyor.
Şu da var; uygulanan sigorta modellerinin hepsi başarılı olmamış. Sigorta süresinin uzunluğu nedeniyle riskin farklılaşması, bireylerin farklı beklentileri, ekonomiye bağlı alım gücü, sigortaya ödenecek prim tutarları gibi faktörler nedeniyle bazı ülkelerde sistem ya tutmamış ya da çok az kişi tarafından yaptırılmış. Başarılı olanlara baktığımızda da kamunun desteklediği modeller başarılı olmuş.
DEVLET KATKI YAPACAK
Peki, bizde model nasıl olacak? Bakan Yardımcısı Çelik’in söylediği gibi üzerinde çalışılıyor. Uzun süreli bakım sigortası dediğinizde içine; sağlık sigortası, hayat sigortası, BES’teki emeklilik fonları gibi fon sistemi giriyor. Bakımın bir kısmını devlet kalan kısmını özel sigortanın karşılayacağı sistemler konuşuluyor.
Öğrendiğim kadarıyla, nasıl ki, BES’te yüzde 30 devlet katkısı var; kurgulanacak uzun süreli bakım sigortasında da benzer şekilde devlet katkısı olacak. Kişiler, belirli yaşta kendileri için (anne-baba gibi aile bireyleri için de yaptırılabilir) uzun dönemli bakım sigortası yaptıracak, prim ödeyecek, devlet de kurulacak sisteme katkı yapacak.
Kurulacak modele özel sağlık sigortası adapte edilecek; isteyen özel sağlık sigortasından, istemeyen devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanacak. Yaşlılık dönemi geldiğinde de ister evde, ister bakımevinde oluşacak bakım giderleri uzun süreli bakım sigortasından karşılanacak. Modelin içinde hayat sigortası da olacak ki, uzun süreli bakım sigortası süresinde olası bir vefat halinde kalanlara sigortadan tazminat ödenecek. Bunlar masada konuşulan konular.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi