Açıklanan veriler kaskoda, şirketlerin frene bastığını, hatta sert bir şekilde bastığını gösteriyor. En çok kasko üretimi gerçekleştiren ilk 10 şirkete bakıldığında reel bazda küçülme yüzde 17’lerde ki, kimilerinde bu oran yüzde 30’lara kadar çıkıyor. Kaskoda neler yaşanıyor ve neden bu noktaya gelindi?
SİGORTA GAZETESİ/ANALİZ
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) açıkladığı hem 2024’ün 6 aylık teknik verileri hem de 2024’ün Ocak-Temmuz prim üretim verileri kaskoda gidişin hiç de iyi olmadığını ortaya koyuyor. Ortaya çıkan tablo, kaskoda, şirketlerin frene bastığını, hatta sert bir şekilde bastığını gösteriyor.
Analize önce, prim üretimlerinden başlayalım. Son açıklanan 2024 Ocak-Temmuz verilerine göre, sigorta şirketleri kaskoda toplam 59.2 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdi. Bir önceki sene ile mukayese edildiğinde prim artışı yüzde 38,86 oldu. Ancak bu artış nominal artış ki, bu artışın prim artışlarından kaynaklandığını, sigortalı sayısında artış olmadığını herkes biliyor.
Reel artışa, yani enflasyondan arındırılmış artışa gelince işin rengi ortaya çıkıyor. Bu yılın 7 aylık dönemi ile geçen yılın aynı dönemi mukayese edildiğinde kasko pazarı reel bazda yüzde 14,17 küçüldü. Daha iyi anlaşılması için şöyle söyleyelim, bu yılın 7 aylık döneminde sektör enflasyonun üzerinde reel olarak yüzde 10,2 büyürken, kasko sigortaları ise 14,17 küçüldü. Şirket bazında bakıldığında ise kimi şirketlerin yüzde 40’lara varan oranda kaskoda küçüldüğü görülüyor.
‘HELE BİR DURALIM’ DÖNEMİNE GİRİLDİ
Mesela en çok kasko üretimi gerçekleştiren ilk 10 şirkete bakıldığında küçülme yüzde 17’lerde. Bu 10 şirketin ortalaması. Şirket bazına indirgediğimizde ilk 10’daki üç şirketin yüzde 30’larda, diğerlerinin ise yüzde 15’lerde küçüldüğü ortaya çıkıyor. İlk 10 şirket içinde sadece iki şirketin kasko üretimi enflasyonun üzerinde. Benzer durum ilk 20 şirket için de geçerli. İlk 20 şirketin kasko üretimi reel olarak yüzde 19,79 küçüldü.
2023 yılının 7 aylık döneminde ise kaskoda büyüme yüzde 130’ün üzerinde, enflasyonla mukayese edildiğinde ise reel büyüme yüzde 55,82 olmuş. Yani, geçen sene kaskoda üretim rekorları kırılırken, bir yılda yüzde 55’lerdeki büyüme, yerini yüzde 14’lerde küçülmeye bırakmış.
Bir başka gösterge ise kaskonun toplam sigorta pazarı içindeki payı. 2022’lerde kaskonu toplam pazar içindeki payı yüzde 21’lerden, 2023 yılında yüzde 19’lara, bu yıl ise yüzde 15’lere kadar gerilemiş.
Tüm veriler gösteriyor ki, özellikle son dönemde şirketler, kasko satışını azaltmış, hatta kimi şirketler durdurmuş. Bir başka ifade ile şirketler kasko pazarından çekiliyor da diyebiliriz. İştahı olan üç beş şirket satışa devam ediyor, hatta kaskoda büyüyor ama pazarın baş aktörleri kaskoda ‘bekle gör’ ya da ‘hele bir duralım’ politikası izliyor.
KASKODA NEDEN BU NOKTAYA GELİNDİ?
Peki, kaskoda neden bu noktaya gelindi? Bunu da TSB’nin açıkladığı 2024 Ocak-Haziran teknik verileri ortaya koyuyor. Madde madde sıralayalım. Senenin ilk yarısında prim geliri (brüt) 50.4 milyar TL. Gerçekleşen hasar, 28 milyar TL. Muallak hasar, 13.5 milyar TL. Teknik gider, 39.9 milyar TL. Teknik kar, 14.8 milyar TL. Şirketlerin faaliyet giderleri 11.3 milyar TL.
İlk yarıda hasar/prim oranı yüzde 61,5. Kaskoda 37 şirket faaliyet gösteriyor, bunların 24’ünün hasar/prim oranı sektör ortalaması olan yüzde 61,5’in üzerinde; kimi şirketlerin bu oranın da çok üzerinde. 8 şirket ise bu yılın ilk yarısında kaskoda teknik zarar açıklamış. Giderleri, komisyonları üst üste koyunca yılın ilk yarısında kaskoda hasar/prim oranı yüzde 100’lere kadar varıyor.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Aslında, kaskoda bu tablo ile ilk kez karşılaşılmıyor. Bundan iki-üç yıl önce de benzer bir tablo vardı. O dönemlerde, şirketler rekabet nedeniyle –ki, genelde rekabet fiyat odaklı oluyor- kaskoda fiyatlar dibe vurmuştu. Ardından zarar başladı. Zarar başlayınca şirketler önce frene bastı, ardından prim artışına gidildi ama primler son iki üç yılın acısını çıkartırcasına artırıldı. Yani kurgu aynı; rekabet için prim düşürülüyor, ibre zarara dönünce üretim durduruluyor, ardından primler iki üç, hatta daha fazla artırılıyor.
İşte şimdilerde de kaskoda aynı kurgu işliyor. İki üç sene öncesinde primler ciddi artırıldı, ardından rekabete girildi ve primler aşağı çekildi, şimdilerde üretimde frene basıldı. Önümüzdeki dönem neyin geleceği belli; kaskoda fiyat artışına gidilecek.
Yok, mu döngünün bir çözümü? Aslında var, her yıl ekonominin ve piyasa koşullarının gereği kadar ve belirli oranlarda artışlar yapılsa bu kısır döngü kırılacak ve vatandaş da iki üç yılda bir feryat etmeyecek.