AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, kasko sigortaları hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. “Kaskoda çok kritik bir şey yaşıyoruz” diyen Ölken, “Biz bugün ortalama primlerimizi olması gerekenin altında satan bir sektöre dönüştük” şeklinde konuştu.
AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, kasko sigortalarında yüzde 35’lik prim artışı olmasına karşın, hasarların yüzde 100’lerde arttığını, kaskoda mevcut durumun sürdürülemeyeceğini söyledi. AXA Türkiye’nin, Youtube kanalında yeni başlattığı ‘AXA Türkiye İle Farklı Bakış’ programında konuşan Yavuz Ölken, kasko sigortaları hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı.
“Kaskoda çok kritik bir şey yaşıyoruz” diyen Ölken, sigorta sektörünün finansal enstrümanlardan gelen finansal gelirlerin önemli bir kısmını, sigortalılarına terk ederek, rekabetçi bir fiyatlama içinde olduğunu kaydetti. Kaskoda toplam primin yüzde 46 arttığını, ilk yarıyıl içinde poliçe adet artışının yüzde 8-9’u yakalayacağını belirten Ölken, “Bu ne demek? Nette yüzde 35’lik bir prim artışı var ama hasarların artışı yüzde 100. TSB’nin yayınladığı raporlarda muallaklarının artışı yüzde 99’larda. Yani biz bugün ortalama primlerimizi olması gerekenin altında satan bir sektöre dönüştük” şeklinde konuştu.
BUNA BÜYÜME DENMEZ
Bu durumun verimli bir büyüme olmadığını, kaskoda büyüme denemeyecek bir büyümeden bahsedileceğini vurgulayan Ölken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu durumun sürdürülemeyeceğini düşünüyorum. Kasko ortalama primlerinde yüzde 20 ila 25’lik bir yukarıya doğru ivme geleceğini düşünüyorum. Gelmek zorunda. Hasar maliyetini karşılamaz. Hiperenflasyonist ortamda, finansal gelirler bu kadar yükseğe çıktığında, bunların bir kısmının sigortalılarla paylaşılıyor olmasını da çok kısa müddetli olarak anlayabiliyorum. Ama bizler orta ve uzun vadeli işletmeleriz. Yani bugün sattığımız poliçenin primini bugün kısa müddet alırken hasarını bir yıl sonra ödeyebiliyoruz.”
KASKODA DENGESİZLİK BAŞLADI
Yavuz Ölken, kaskoda dengesizliğin başladığını ama o dengesizliğin yılın ikinci yarısında kapanacağını ve maliyetlere daha uygun fiyatlandırma olacağına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada temel konu şu; finansal gelirler yüksek olduğunda, hızlı nakdi içeri çekmek gibi bir pozisyonlanma olabiliyor. Bunu saygı ile karşılarım, hiç eleştirmem. Ama bunun sonraki yıllar yansıması çok kolay yönetilmiyor. 2018’de de aynı şeyi yaşadık. Çok uzun sürmüyor. Burada en önemlisi iyi sürücüye iyi fiyat, kötü sürücüye kötü fiyat politikasını sürdürmek zorundayız ve kasko sigortalanma oranını yukarı çıkarmak zorundayız. Bu bizim için başlı başına temel ilke olmalı. Sonuçta sigorta sisteminin fiyatını eleştirirken maliyetini göz ardı etmemek lazım. Biz otomobil sahibiyiz, yani araçlarımızı bakıma götürdüğümüzde parçaların nereden nereye evrildiğini görüyoruz. Dolayısıyla daha sürdürülebilir ve orta vadeli planlama ihtiyacı var.”