Orta Vadeli Programda, BES çatısı altındaki çalışanları kapsayan otomatik katılım sisteminden ve bu sisteme yapılacak işveren katkısından bahsediliyor; kıdem tazminatından bahsedilmiyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ise açıklamasında BES’ten bahsetmiyor, sadece kıdem tazminatındaki soruna dikkat çekiyor. Buradan, kıdem tazminatının tasfiye edilip ikinci emeklilik vaadiyle tamamlayıcı emekliliğe devredileceği, tazminatların özel şirketlere aktarılacağı sonucuna varmak; biraz zorlama bir çıkarım oluyor.
Beklenen oldu, Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan ve programa göre 2024’ün son çeyreğinde uygulamaya geçmesi planlanan tamamlayıcı emeklilik sistemine, eleştiriler gelmeye başladı. OVP’nin açıklanmasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın kıdem tazminatında fonlu sistemin önümüzdeki dönemde gündemdeki konular arasında olacağını yönelik açıklaması ile eleştirilerin dozu da arttı.
İlk tepki, TÜRK-İŞ’ten geldi. TÜRK-İŞ, bir açıklama yaparak, ikinci basamak emeklilik sisteminin işçilerde endişe ve rahatsızlığa yol açtığı, kıdem tazminatının emekliliğin bir parçası haline getirilmemesi gerektiği belirtildi. Başka birçok kesimden de benzer eleştiriler yapıldı. Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin (TES), devletin aşamalı şekilde devreden çıkartılıp sistemin özel emeklilik fonlarına devredilmesini amaçlayan bir model olduğunu söyleyen de var, kıdem tazminatının tasfiye edilip, ikinci emeklilik vaadiyle TES’e devredileceğini savunan da var, işçinin kıdem tazminatının özel şirketlere aktarılacağından dem vuran da var. Görünen o ki, eleştiriler devam edecek.
CEVDET YILMAZ’IN AÇIKLAMASI
Eleştirilerde gerçeklik payı var mı, yok mu; bakalım. OVP’de ne diyor? BES’in çatısı altındaki Otomatik Katılım Sisteminin, işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği, tamamlayıcı emeklilik sisteminin kurulacağı yer alıyor.
Peki, Cevdet Yılmaz, kıdem tazminatı ile ilgili açıklamasında ne diyor? Özetle, “Yaklaşımımız, işçi kesiminin temsilcileriyle, istişare içinde bu işi sonuçlandırmak. Tek yanlı bir çözüm dayatmak değil. Çözülmesi gereken bir mesele mi; evet öyle. Kıdem tazminatında ciddi problemler var. Ödenmeme meseleleri var, başka sıkıntılar var. Bir dönem bir fon oluşturup bununla bu problemi çözme gibi bir yaklaşım vardı. Bunlar önümüzdeki dönemde Türkiye’nin gündeminde olacak” diyor.
BES, TES, KIDEM TAZMİNATI
Bundan sonrasında tespitlerimi tek tek sıralayayım.
- OVP’de; BES çatısı altındaki çalışanları kapsayan otomatik katılım sisteminden ve bu sisteme yapılacak işveren katkısından bahsediliyor; kıdem tazminatından bahsedilmiyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ise açıklamasında BES’ten bahsetmiyor, sadece kıdem tazminatındaki soruna dikkat çekiyor. Buradan, kıdem tazminatının tasfiye edilip ikinci emeklilik vaadiyle tamamlayıcı emekliliğe devredileceği, tazminatların özel şirketlere aktarılacağı sonucuna varmak; biraz zorlama bir çıkarım oluyor.
- Bilmeyenlere anlatayım; bu ülkede, 2017 yılından beri, BES ve otomatik katılım ile ikinci basamak sistemi zaten uygulanıyor; 7 milyon çalışan da sistemin içinde. Yani, kabaca toplam çalışanların yüzde 29’u altı yıldır bu sistemin içinde ve kimse de kıdemden falan bahsetmiyor. Tek eksik işveren katkısı. İkinci basamak emeklilikten bahsedebilmek için işveren katkısı olması gerekiyor. Dünyada uygulaması böyle. İşte, OVP ile de bu sağlanmaya çalışılacak.
İKİNCİ BASAMAK EMEKLİLİK
- Özel şirketler, daha doğrusu emeklilik şirketleri, hiçbir şart altında kıdem tazminatına argo tabiri ile bulaşmak istemiyorlar. Öyle ki, BES ile kıdem tazminatının aynı cümle içinde anılmasına bile şiddetle karşı çıkıyorlar. “Kıdem tazminatı bizim işimiz değil” diyorlar.
Özetleyecek olursam, işin içine kıdem tazminatını katıp, konuyu siyasi tartışma haline getirmenin anlamı yok. Yapılmak istenen, otomatik katılım sistemine işveren katkısını ekleyip, gerçek anlamda ikinci basamak emeklilik sistemini uygulamak; bu kadar basit.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi