Merkez Bankası eski Başkanı Erkan Kilimci, Merkez Bankası’nın son faiz indirim kararı ile birlikte 2025 yılında yaşanacak ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Kilimci, faiz indiriminin devam edeceğini belirterek, enflasyonun yıl sonunda yüzde 25-30 aralığında olacağını söyledi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Özyeğin Üniversitesi Finans Mühendisliği Merkezi Koordinatörü ve Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci, Merkez Bankası’nın yüzde 50 olan politika faizini yüzde 45’e indirdiğini, bundan sonraki her toplantıda faiz indiriminin devam edeceğini belirterek, enflasyonun yıl sonunda yüzde 25-30 aralığında olacağını, yüzde 45 politika faizinde indirim yeri olduğunu söyledi.
Kilimci, ocak ayında asgari ücretin enflasyonda etkisinin görüleceğini ancak şubat ve mart ayında yeniden kendi eğilimine yöneleceğini ifade ederek, “O da yüzde 1,5-2 aralığında enflasyonda ortalama eğilim bekliyoruz. Yıl sonunda yüzde 25-30 aralığına kadar inişe imkan veriyor. Merkez Bankası’nın bu faiz indirimi aktarım mekanizmasında en kısa uç diyoruz, en kısa vadeli faizlerin belirlenmesini sağlıyor. O da para piyasası faizleri, bankaların birbirine borç verdiği faizler ya da bizim özellikle para piyasa fonlarında gördüğümüz piyasanın faizleri. Mevduat alternatifi bir piyasadan bahsediyoruz orada. İndirim hemen mevduata da yansıdı. Bankalar bunu yansıtabilme imkanı buldu. Ama kredi faizlerindeki düşüşe yansıması biraz yavaş” dedi.
MART ENFLASYONU YÜZDE 38 OLACAK
Kilimci, mart ayında enflasyonun yüzde 38 olacağını, Merkez Bankası’nın bu anlamda hem rezerv biriktirdiğini hem de TL’nin değerlenme patikasını yönlendirebildiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Özellikle çekirdek enflasyonda kontrollü bir düşüş trendinin oluştuğunu görüyoruz. Baz etkisi yaşayacağız, mayıs ayından sonra bu baz etkisi kalkıyor. Bu faiz indirimine de yansıyacak, kredi maliyetlerine ise biraz gecikmeli yansıyacak. Kredi maliyetini bankacılık sisteminde 12 ay gibi düşünebilirsiniz. Mevduat neredeyse bir ay vadelerde güncelleniyor, maliyet olarak. Bankacılık kesimi için olumlu bir tablo oluşuyor bu vade uyumsuzluğu ama kredi maliyetlerine yansıması da yavaş oluyor. Hem çekirdek enflasyondaki düşüş trendinin devamlılığı hem de kredi maliyetlerindeki düşüşle beraber, biz enflasyonu yılsonunda yüzde 25-30 aralığında öngörebiliyoruz. Merkez Bankası da ortalama 5-6 gibi bir reel faiz hedefliyor olsa diye baktığımızda; şu anda 45 noktasındayız, enflasyon 30 dediğimizde, önümüzdeki dönemde faiz indirimine ciddi bir yer olduğunu söyleyebiliriz.”
KREDİYE GETİRİLEN SINIRLAMA FAİZDEN ETKİLİ
Değerli TL’nin devam edeceğini de belirten Kilimci, “Çekirdek enflasyonun en önemli belirleyicilerinden bir tanesi ithalat fiyatlarının üzerindeki kur etkisi. Bunu da şu anda Merkez Bankası zaten çok güçlü bir para politikası ile yönlendirebiliyor. Reel faizleri yılsonunda yüzde 30’lar olduğunu bile düşünsek, 45 faiz seviyesi, 15 reel faiz. Türkiye’de biz özellikle uzun yıllar 2-3 arasında reel faizle para politikası yapıldığını gördük. Şu anda ciddi bir sıkı para politikasından bahsediyoruz ki, kredi büyümesine getirilen sınırlamaların reel faizden daha etkili olduğunu da söyleyebilirim” dedi.