Devlet destekli alacak sigortasının en önemli özelliği, bankalar tarafından teminat olarak sayılıyor olması. Bu ne demek? Alacak sigortası yaptıran KOBİ, bankalardan ticari krediye daha kolay ulaşıyor. Nasıl mı? İşte detaylar…
Devlet destekli alacak sigortasında önemli değişiklikler yapıldı ve 6 Aralık tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Neler değişti, konusuna geçmeden önce alacak sigortası nedir, kısaca değineyim. KOBİ’ler için ‘can suyu’ denecek kadar önemli olan bu sigortayı maalesef işletmeler yeterince bilmiyor.
En basit haliyle, KOBİ’ler, vadeli satışlardan elde ettiği cirosu üzerinden alacak sigortası yaptırıyor; alacağını tahsil edemezse, devreye alacak sigortası giriyor ve alacağını KOBİ’ye sigorta ödüyor. Örneğin, KOBİ’siniz, yıl içinde, farklı farklı şirketlere 100 milyon TL’lik mal satacaksınız. Alacak sigortası yaptırdınız; diyelim ki, mal sattığınız bir şirket zor duruma düştü veya iflas etti ya da başka bir nedenden dolayı size borcu olan 25 milyon TL’yi ödemedi. Alacak sigortası devreye giriyor ve alacağınızı ödüyor. Bu kadar basit.
TİCARİ RİSK DEĞERLENDİRMESİ
Alacak sigortasının bir işlevi daha var ki, bana göre KOBİ’ler için bu işlev daha önemli. Aynı örnekten devam edeyim. KOBİ’siniz ve yıl içinde farklı farklı şirketlere 100 milyon TL’lik mal satacaksınız. Satış yaptığınız şirketleri devlet destekli alacak sigortası sistemi inceliyor; sonra da dönüp size, ‘bu şirkete 25 milyon TL’lik değil 10 milyon TL’lik satış yap mali durumu bunu karşılamaya yetmez’ diyor veya ‘şu şirkete mal satma, mali durumu parlak değil’ diyor ya da ‘şu şirket güvenilirdir, istediğin kadar mal satabilirsin, biz de sigortalarız’ diyor. Bir anlamda sigorta sistemi ticari risk değerlendirme danışmanlığı yapıyor.
Bilmeyenler için belirteyim, devlet destekli olacak sigortası, Türk Reasürans’a bağlı, Özel Riskler Yönetim Merkezi tarafından yürütülüyor. KOBİ’ler ise sigortayı sigorta şirketlerinden, acentelerden ve banka şubelerinden yaptırabiliyor.
ALACAK SİGORTASI
Maalesef çoğu KOBİ, alacak sigortasını pahalı bir ürün olarak görüyor. O konuya da açıklık getireyim. Primler, sigorta şirketlerince serbestçe belirlenmiyor. Primi, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) belirliyor; şirketler, bankalar, acenteler de kamunun belirlediği bu fiyatları uyguluyor. Basit bir hesapla KOBİ; 10 milyon TL’lik alacağı için alacak sigortası yaptırdığında, yıllık ödeyeceği prim 50 bin lira civarında. Şunu da belirteyim, koca koca şirketler için 100 milyon, 1 milyar TL’ler önemli olmayabilir ama 100 milyon TL’lik cirosu olan bir KOBİ’nin, 10 milyon liralık alacağını bile tahsil edememesi o KOBİ’yi batırır.
Peki, yeni düzenleme ile neler değişti? Düne kadar alacak sigortası yaptıracak KOBİ’lerin sağlaması gereken ciro 250 milyon TL’ydi, bu tutar 500 milyon TL’ye çıkarıldı. Yani yıllık cirosu 500 milyon TL olan KOBİ’ler de artık devlet destekli alacak sigortası yaptırabilecek. Tabi buna göre sigortadaki teminat tutarları, alıcı başına azami limitler de yeniden belirlendi.
TEMİNAT YERİNE GEÇİYOR
Bunların hepsi tamam da gelelim, devlet destekli alacak sigortasının en önemli özelliğine. Bu özellikle de bu senenin ortalarında uygulamaya girdi. Sigorta poliçesi, bankalar tarafından teminat olarak sayılıyor. Bu ne demek? Alacak sigortası yaptıran KOBİ, bankalardan ticari krediye daha kolay ulaşıyor. Nasıl mı? Anlatayım. KOBİ’siniz ve 100 milyon TL’lik alacağınızı sigortalattınız. Sigorta poliçesi ile bankaya gidiyorsunuz, ‘Alacağım sigortalı, riskim yok, bu poliçeyi teminat olarak al, bana da krediyi ver’ diyorsunuz. Banka, arkasında devlet desteği olan poliçeyi teminat olarak kabul ediyor ve KOBİ’ye krediyi veriyor. Faturalar ödenmezse banka, sigortaya başvuruyor, sigorta faturayı ödüyor, banka fatura karşılığı kullandırdığı krediyi kapatıyor, KOBİ’nin kapısını çalmıyor. Banka, kredi geri ödenir mi endişesi yaşamıyor, KOBİ de kredi borcunu ödeyememe kaygısı duymuyor.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi