2024 yılı sigorta sektörü açısından nasıl geçti? Hangi konular gündemdeydi, neler yaşandı? Sigortacıları en çok hangi konular yordu? 2025 yılından neler bekleniyor?
Yazan: NOYAN DOĞAN
Adettendir, her yeni senenin başında geçmiş yılın bilançosu çıkarılır, yeni yılda nelerin yaşanacağına dair bir analiz yapılır. Sigorta sektörü açısından 2024’ü değerlendirmek gerekirse, uzun uzadıya yazmaya gerek yok, birkaç cümleyle özetlenebilir. Sigortalılık oranı artmadı ama prim üretimi arttı ki, bunun ne anlama geldiğini herkes biliyor. Neredeyse bütün sene, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi trafik sigortası konuşuldu ve trafik sigortasından şirketler yine zarar etti. Türkiye’de tutunamayan, Türk sigorta sektörüne önem vermeyen, yatırım yapmayan ve Türk sigorta sektörüne pek de katkısı olmayan birkaç yabancı sermaye pazardan çekildi. İşte bütün senenin özeti. Başka var mı; aklıma gelmiyor.
2024’ün, sigortacılar açısından iyi tarafı şuydu; uygulanan ekonomi programı kapsamında yüksek faiz ortamında şirketler mali karlar elde ettiler, bununla da bir şekilde zararlarını kapattılar. Açıkçası, mali kar olmasaydı, çoğu şirketin hali ne olurdu; tartışılır.
Gelelim, 2025’e… Zor bir yıl olacağı kesin. Birincisi, yine uygulanan ekonomi programı kapsamında 2025’te faizler düşecek ki, 2024’ün son günlerinde Merkez Bankası faiz düşürme patikasına girdi. Bu da sigorta sektörü açısından 2025’te mali kar olmayacağı anlamına geliyor. Şirketler, zorunlu olarak sigortacılık faaliyetinden kar etmeye odaklanacak. Sektörün lokomotif branşları kasko, sağlık, trafikte durum ortadayken; teknik kar elde etmek kolay olmayacak. Şirketler bir taraftan fiyatları artırırken, diğer taraftan da hasar maliyetlerini iyi yönetmek durumunda kalacak. Yapabilirler mi? Yapabilirler ama tüketici nezdinde karşılığı ne olur; o tarafını şimdiden kestirmek zor.
2024’te özellikle trafik sigortası ve şirketlerin mali bünyelerine yönelik birçok düzenleme yapıldı. Açıkçası bu durum 2025’te bu tablo değişir mi? Hiç sanmıyorum; tahminim, daha fazla düzenleme yaşanacakmış gibi gözüküyor.
Bunun sinyalleri de 2024’ün son günlerinde geldi. İster adına yeni poliçe kesme yetkisi, ister faaliyeti durduruldu deyin, ne derseniz deyin; bir şirkete yönelik tedbir uygulandı. Bunun arkası gelir mi? Söylenti, geleceği yönünde. Ne gibi tedbir uygulanacağı, nasıl pozisyon alınacağı konusunda yol haritası da üç aşağı beş yukarı belli sayılır. Sektör buna hazır mı ya da sektör bunu nasıl karşılar; o tarafı biraz karışık, zaman gösterecek. Tüm bunları alt alta koyduğumuzda, sigortacıları zor bir yıl bekliyor.
Aslında, 2025’te, zorunlu afet sigortasından tamamlayıcı emekliliğe, sağlık sigortalarına kadar sigorta pazarını büyütecek düzenlemeler kayıtlarda yer alıyor. Salt bunlara odaklanılsa, bunlar için kamuoyu oluşturulsa; 2025, sigortacılık açısından dönüşüm yılı olur.