Yerli, yabancı büyük ve tanınmış sigorta şirketlerinin birebir isimlerini kullanarak şirket kuruyorlar. Şirket isimlerinin ardına ‘kefalet sigorta A.Ş’yi ekliyorlar. İsimler birebir aynı, sadece altına küçük harflerle ‘kefalet sigorta A.Ş.’ yazıyor. Böyle kurulmuş 30’ün üzerinde şirket var. Hepsi de paravan şirket.
Peşin peşin söyleyeyim, yazacaklarıma kimse ‘yok öyle değil, şöyle’ falan gibi itiraz etmesin, sahtecilikle ilgili tüm belgeler elimde. Sadece benim elimde değil savcılıklarda da aynı belgeler var. Bir süredir sahte kefalet senetleri ile hem koca koca kurumlar hem devlet dolandırılıyor. İsimler bende saklı. Belirttiğim gibi konu zaten hukuka yansımış durumda. Önemli olan sahteciliğin boyutu ve nasıl yapıldığı.
Önce bilmeyenler için kefalet senedi nedir; kısaca anlatayım. Kefalet senedi bir başka adıyla da kefalet sigortası, başta kamu ihaleleri olmak üzere tüm ihalelerde bankaların vermiş oldukları teminat mektubu yerine geçiyor. Yani ihaleye girecek şirket ister bankadan teminat mektubu alıp verebiliyor, isterse de sigorta şirketinden kefalet senedi düzenletiyor. Peki, sorun nerede? Sorun, gerekli denetim olmadığı için kefalet senetlerinin dolandırıcıların rant kapısı haline gelmesi. Özellikle de son dönemde bu yolla yapılan sahtecilik büyük boyutlara ulaştı. Anlatınca anlayacaksınız, akıllara zarar bir yöntem uygulanıyor.
ŞİRKETLERİN HEPSİ PARAVAN
Yerli, yabancı büyük ve tanınmış sigorta şirketlerinin birebir isimlerini kullanarak şirket kuruyorlar. Şirket isimlerinin ardına ‘kefalet sigorta A.Ş’yi ekliyorlar. İsimler birebir aynı, sadece altına küçük harflerle ‘kefalet sigorta A.Ş.’ yazıyor. Böyle kurulmuş 30’ün üzerinde şirket var. Hepsi de paravan şirket. Şirket kuruluşları yasal, kanunlar buna izin veriyor ama paravan. Şirketlerin çoğu yabancı kişiler –ki, bunların çoğu da Balkan vatandaşı- tarafından kuruluyor. Yine bildik sigorta şirketlerinin birebir isimlerini, hatta birebir logolarını basarak, sahte kefalet senedi düzenliyorlar. Bu senetleri de ihalelere girecek şirketlere veriyorlar ve şirketler bu kefalet senetleri ile ihaleye katılıyor, kimileri de kazanıyor.
SİGORTA ŞİRKETLERİNİN İSİMLERİ KULLANILIYOR
İhaleye katılacak şirketler, düzenlenen bu kefalet senetlerinin üzerindeki bildik, uluslararası sigorta şirketi isimlerini görüp, kanıyorlar mı, yoksa bankalardan teminat mektubu alamayacakları için bilerek mi sahte kefalet senedi düzenlettiriyorlar; o tarafı bilinmez. Elimde bu şekilde düzenlenmiş 35-40 tane sahte kefalet senedi var. Mesela bir tanesine baktım, paravan şirket tarafından vergi dairesine yönelik düzenlenmiş, 4 milyon 200 bin liralık ‘kesin kefalet senedi’ için; düzenlettiren inşaat şirketi 423.200 lira prim ödemiş. Sigorta şirketlerine sordum, prim tutarı bu mudur diye? 150 bin lira olduğunu öğrendim. Yani, bu inşaat şirketi, sigorta şirketine gitse, 4.2 milyonluk kefalet senedi düzenletse, ödeyeceği prim 150 bin lira. Sahte senede neden, 423 bin lira ödüyor? Benim aklıma iki şık geliyor. Ya bu işlerden bihaberler –ki, mümkün değil- ya da gerçek sigorta şirketine gitse, mali durumu yetersiz olacağı için kefalet senedi düzenletemeyecek, o durumda da ihaleye katılamayacak.
SAHTE SENETLER KAMUYA VERİLMİŞ
Olayın sahtekarlık boyutunu bir kenara bırakıyorum, sahte kefalet senedinin nelere yol açacağını anlatayım. Sahte senetle ihaleye giren şirket, ihaleyi kazanamazsa sorun yok; sahte belgeye bavul yüküyle para ödemiş olur, o kadar. Eğer sahte senetle şirket ihaleyi kazanırsa, işin o tarafı vahim. Gerçek sigorta şirketi ve gerçek kefalet senedi olsa; ihaleyi kazanan şirket, şartnamedeki taahhütlerini yerine getiremezse, ihaleyi düzenleyen şirket dönüp sigorta şirketinden kefalet senedinde yazan tutar neyse (mesela 4.2 milyon lira ise) onu tahsil edecek. Şirket paravan, kefalet senedi sahteyse; kimden, neyi tahsil edecek? Kefalet senedini düzenleten şirket dolandırıldığının farkında değilse daha da vahim. Durum o kadar ciddi boyutta ki, ihaleyi düzenleyen koca koca kurumlara, –bunların bazıları da kamu kurumu- verilmiş yüzlerce sahte kefalet senedi var. Mesela, benim elimdeki sahte senetlerin birkaçı Devlet Su İşleri (DSİ) ihalelerinde verilmiş.
Peki, var mı bu işin çözümü? Birincisi, başında, sonunda sigorta ibaresi olan bir şirket kurulacaksa, her şeyden önce Sigortacılık Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (SEDDK) izin alacak. O zaman bu paravan şirketler kurulamaz. İkincisi, düzenlenen kefalet senetlerinin sahte mi, gerçek mi olduğunun sorgulanacağı ‘sigortam360.com’ adı altında resmi bir site var. Buradan doğrulama yapılabilir. Bir de Gelirler İdaresi’nin bu işe biran önce el atması gerekiyor, çünkü ciddi sahtecilik ve ciddi bir para sistem dışında dönüyor.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi