Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, Sigorta Tahkim Komisyonu ile DASK arasında yaşananlar ve Türkiye Barolar Birliği’nin de yaptığı duyurular hakkında açıklamalar yaptı. Eren, “Sanki biz yargı sürecine müdahale ediyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor. Oysa biz yasal hakkımızı kullanıyoruz” dedi.
Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, Sigorta Tahkim Komisyonu ile DASK arasında yaşananlar ve Türkiye Barolar Birliği’nin de yaptığı duyurular hakkında açıklamalar yaptı. Kahramanmaraş depremleri sonrası Sigorta Tahkim Komisyonu’na gelen şikayetler üzerine bazı sigorta hakemlerinin farklı farklı kararlara hükmetmesi ve DASK’ın bazı sigorta hakemlerine yönelik başlattığı hukuki süreç sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu, bu hakemlerin DASK dosyalarına bakmamaları yönünde karar almıştı. Bunun üzerine de başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere bazı barolar Sigorta Tahkim Komisyonu’nun bu kararına itiraz eden duyurular yayınlamıştı.
Selva Eren, yaşanan tüm süreci değerlendirdi. Sürecin başlangıcının 25 Kasım 2022 tarihine kadar uzandığını, o tarihte DASK’ta tarife değişikliğine gidilerek, metre kare başına ödenecek tutarın bin 500 liradan 3 bin liraya çıkarıldığını hatırlatan Eren, “100 metrekarelik bir ev için sigortalımız 150 bin TL hasar alacakken, bu tarife değişikliği ile ödenecek hasar tutarı 300 bin lira çıkarıldı. Vatandaşların bu teminat artışından yararlanması için de ek bir prim ödeyerek, zeyilname yaptırmaları hususunda sigortalılara tarafımızca duyurular yapıldı ki, DASK’ın herhangi bir bildirim zorunluğu bulunmuyor. Bu bildirimi sigorta şirketleri ve acentelerinin yapması gerekiyor. Bildirim zorunluluğumuzun olmadığı sonrasında istinaf mahkemelerince de açıkça belirtildi” dedi.
VEKALETİ ALAN DA HAKEM DE AYNI KİŞİ
6 Şubat’ta yaşanan depremler sonrası ek prim ödemeyen, zeyilname yaptırmayan sigortalıların, DASK’tan iki katı tazminat talep etmeye başladıklarını vurgulayan Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O dönem bölgeye giden bazı gruplar vatandaşlarımızın o ruh halinden de yararlanarak, ‘tarife değişikliği oldu DASK size iki katı hasar ödemek zorunda, zeyil yaptırmamış olsanız da buna hakkınız var’ diyerek, deprem bölgesinde vatandaşlardan vekaletler topladılar. Vekaletler bizin önümüz geldiğinden gördük ki, vekaleti alanlar da Sigorta Tahkim Komisyonunda hakemlik yapanlar da aynı kişiler. Hem vatandaşı temsil ediyorlar hem de Tahkimde vatandaşlar lehine ya da aleyhine karar veriyorlar. Sonuçta konu Yargıtay’a taşındı.”
BAZI HAKEMLER EL ÇEKTİRİLDİ
Selva Eren, Yargıtay’ın, 30 Mayıs tarihinde ilke kararı aldığını, bunu da Temmuz ayında tebliği ettiğini, bu karara göre de DASK’ın poliçe üzerinde yazan teminat tutarından sorumlu tutulacağına hükmettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim artık poliçe üzerinde yazan tutar üzerinden sigortalıya hasar ödeme yükümlülüğümüz yargı kararı ile tescillendi. Böylece zeyil yaptırmayanların iki katı hasar almalarının önüne geçilmiş oldu. Bu sefer de ortaya başka bir durum çıktı. Şöyle ki; 238 bin liranın üzerindeki hasarlar için Yargıtay kararı geçerli, bu tutarın altındaki hasarlar içinse Tahkimin verdiği kararlar kesin hüküm sayılıyor. Vatandaşlar arasında bir ayrım oluştu; 239 bin lira hasarı olanların hasarları ödenmiyor ama 237 bin lira hasarı olanların hasarları Tahkim kararı ile ödeniyor. Bunun üzerine biz de Tahkimdeki bazı hakemlerin sorumluluğu ile ilgili dava açtık. Bu da tamamen kanuni hakkımızdı ve davanın neticesini de aldık. Tahkim kurumuna da, ‘bizim bu hakemlerle davamız var, bizi temsil edemezler, bizim ile ilgili dosyalara bakamazlar’ dedik. Tahkim Komisyonu da bu hakemlerin bizim dosyalardan el çektirilmesine karar verdi. Sonrasında da bazı barolar, sanki biz yargıya müdahale ediyormuşuz gibi açıklamalar yaptılar.”
KEŞKE BAROLAR DASK’IN DA HAKKINI KORUSAYDI
Selva Eren, avukatlık kanununa da atıfta bulunarak, ‘evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet Savcısı, bilirkişi ve memur o işte görev yapmış olursa avukat işi reddetmek zorundadır’ maddesini hatırlattı ve şunları söyledi: “Sigorta Tahkim Komisyonunda hakem olarak görev yapan bu avukatlar, bir taraftan kurum aleyhine dava açan kişilerin vekili durumda olduklarını biz tespit ediyoruz. Şimdi bu barolar bazı hakemlerin hakkını hukukunu arıyorken, zamanında DASK’ın da hakkını hukukunu arasalardı. Çünkü burada çok açıkça kanuna aykırı davranış biçimi var. Dolayısıyla da biz burada yasal olarak tüm haklarımızı kullanarak bir adım attık.”
ALEYHTE KARAR ÇIKANA KADAR SÜREÇ YİNELENİYOR
Selva Eren, artık bu hakemlerin DASK ile ilgili dosyalara bakamadıklarına da dikkat çekerek, “Şu anda dosyalardan el çektirilmiş oldular. Biz şunu da tespit ettik; dosya DASK’ın lehine karar verecek bir hakeme gittiği an dosya geri çekilerek, aleyhte karar verecek bir hakeme gideceği sürece kadar sürekli yinelendiğini gördük. Bunu bize zaten itiraf eden bir takım hakemlerimiz de oldu ki biz buna çok üzüldük. Dolayısıyla bizim buradaki tek ve temel amacımız vatandaşların hakkını, hukukunu koruyarak, tüm vatandaşların kanunun vermiş olduğu karar çerçevesinde eşit olarak bir muamele görmesini sağlamaktı” şeklinde konuştu.