Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, 13. Sigorta Haftası kapsamında Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) düzenlediği 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde konuştu. Çelik, iklim değişikliği nedeniyle şiddetli seller, fırtınalar, kuraklıklar ve sıcak hava dalgaları gibi yaşanan olayların yıkıcı finansal etkileri karşısında sigortanın hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, iklim değişikliği nedeniyle şiddetli seller, fırtınalar, kuraklıklar ve sıcak hava dalgaları gibi yaşanan olayların yıkıcı finansal etkileri karşısında sigortanın hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini söyledi. Çelik, küresel doğal afetlere karşı koruma açığının yılda 139 milyar dolar, yıllık ortalama kaybın 120 milyar dolar tutarında olduğunu belirterek, “Sadece son 10 yılda bu rakamın 2019 milyar dolar seviyelerine yükseldiğini görüyoruz. Sigortanın varlığı, kayıpların zamanında telafi edilmesini sağlayarak, iklim değişikliği ile bağlantılı aşırı hava olaylarının uzun vadeli sosyoekonomik etkilerini de en aza indirecek” dedi.
Osman Çelik, 13. Sigorta Haftası kapsamında Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) düzenlediği 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde konuştu. Çelik, net sıfır hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve geçiş risklerine karşı koruma sağlanmasının sigorta ile mümkün olacağını ifade ederek, “Aksi takdirde gerek hane hakları gerekse işletmelerin iklimle bağlantılı risklerin yıkıcı etkilerine maruz kalması söz konusudur” dedi.
ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİNE İHTİYAÇ VAR
Küresel doğum oranlarının düşüklüğü, artan yaşam beklentisinin demografik dönüşümü de beraberinde getirdiğini ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aktif çalışanların emeklilere oranı, artan dengesizlikler, uzayan yaşam sürelerine bağlı uzun emeklilik geliri ihtiyacı, yaşlılığa bağlı sağlık ve bakım ihtiyaçları, özel emeklilik, birikimli hayat sigortası ve sağlık sigortası alanında ürün çeşitliliği ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Vatandaşları tasarruf yapmaya teşvik edecek ürün ve mekanizmaların geliştirilmesi, iyileştirilmesi halinde bu alan beraberinde önemli fırsatları barındırıyor. Aksi takdirde sosyal refah sistemlerinde baskının artması, yaşlı nüfus ve emeklilerin artan finansal kırılganlıklara maruz kalması kaçınılmaz olacak. Yaşlanan nüfus ve artan uzun süre gelir ihtiyacı sektörümüzün uzun vadeli fon sağlama işlevinin önemini de bir kez daha gösteriyor. 2024 yılı ikinci çeyrek itibariyle sektörümüz ülkemiz ekonomisinde 1.5 trilyon TL tutarında bir fon sağladı. Yaratılan uzun vadeli fonlarla, finansal piyasalar ve ekonomi üzerinde konjonktüre karşı dengeleyici bir rol üstleniyor.”
BİNA TAMAMLAMA SİGORTASI GÜNCELLENDİ
Osman Çelik, önümüzdeki dönemde sigortacılık alanında atılacak adımları da anlattı. SEDDK ve DASK tarafından yürütülen Zorunlu Afet Sigortası projesine ilişkin çalışmaların son aşamaya geldiğini belirten Çelik, önümüzdeki dönemde hızlı bir şekilde Meclise sunulup kanunlaştırma sürecinin tamamlanacağını vurguladı. Çelik, ön ödemeli konut satış projelerine ilave olarak kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere tüm inşaat projelerinde bina tamamlama sigortası yaptırılabilmesi için Bina Tamamlama Sigortasının genel şartlarının güncellendiğine de değinerek, “Bina tamamlama sigortası ile müteahhitlerin mali yönden denetim altında tutulmaları sağlanarak vatandaşların birikimlerinin korunmasının yanı sıra sigortacı tarafından da kira yardımı desteği gibi düzenlemelerle inşaatların zamanında tamamlanamamasından kaynaklanan mağduriyetlerin giderilmesi sağlanmıştır” dedi.
BES’İN CAZİBESİ ARTIRILACAK
Osman Çelik, sektörün gelişimi için atılacak adımları yayımlanan Orta Vadeli Program’da somutlaştırdıklarına da dikkat çekerek, şu açıklamaları yaptı:
“Otomatik katılım sisteminin işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacaktır. Bireysel emeklilik sisteminde standart emeklilik yatırım fonları, katılımcıların birikimleri için daha fazla katma değer üretecek şekilde yeniden tasarlanacak, OKS katılımcılarına BES’te yer alan emeklilik fonlarına erişim imkanı tanınacak. Kesintilerin sadeleşmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacak ve bu kapsamda sistemin cazibesi arttırılarak fon tutarı ve katılımcı sayısında da artış sağlanacak.”