Aydın’da kız öğrenci yurdunda arızalanan asansörün düşmesi sonucu 22 yaşındaki Zeren Ertaş’ın hayatını kaybetmesinin üzerinden 10 gün geçti. O günden bu yana da asansör kazalarını, ihmalleri, hataları, denetim eksikliklerini konuşuyoruz. Bu tartışmalar da yeni değil.
Aydın’da kız öğrenci yurdunda arızalanan asansörün düşmesi sonucu 22 yaşındaki Zeren Ertaş’ın hayatını kaybetmesinin üzerinden 10 gün geçti. O günden bu yana da asansör kazalarını, ihmalleri, hataları, denetim eksikliklerini konuşuyoruz. Bu tartışmalar da yeni değil. Son 10 yılda binlerce asansör kazaları yaşandı ve bu kazalarda 200’e yakın kişi hayatını kaybetti, bir o kadarı da yaralandı. Her kaza sonrası da aynı tartışmalar belirli süre yapıldı.
2018 yılıydı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, o dönem, yaptığı incelemelerde asansörlerin yüzde 30’unun uygunluk belgesi alamaması ve artan kazalar nedeniyle yasal düzenlemeye gitti. O dönem, Türkiye’deki asansör sayısı 477 binin üzerindeydi ve bunun 100 bine yakını denetimlerde tehlikeli bulunmuştu. Bunun üzerine de Bakanlık, asansörlerde zorunlu sigorta uygulamasını getirmek istedi. Sigortayı da hem bina sahipleri ya da apartman yöneticileri hem de asansörün bakımından sorumlu olan kurumlar zorunlu olarak yaptıracaktı. Böylece sigortacılar bir taraftan denetim sorumluluğunu üstlenecek, diğer taraftan kazalarda zarar gören tarafların bedeni zararları karşılanacaktı.
600 MİLYON TL TAZMİNAT ÖDENDİ
2019 yılında düzenleme yapıldı ancak sadece yetkili servisler tarafından asansöre verilen bakım, onarım ve servis hizmeti ile ilgili olarak mesleki hata veya ihmaller nedeniyle bina sorumlusunun ve diğer üçüncü şahıslar tarafından ileri sürülecek zarar ve ziyan taleplerini karşılamak üzere mesleki sorumluluk sigortası yaptırılması düzenlemede yer aldı. Bu sigorta halen geçerli.
Asıl bunun dışında sigorta şirketlerinin uyguladığı asansör kazalarına karşı sorumluluk sigortası var ama zorunlu değil. Sigorta, konut ya da işyerlerindeki periyodik bakımı yapılan, markalı asansörlerde meydana gelebilecek bir kaza sonucu zarar gören üçüncü kişilerin maddi ve bedeni zararlarını karşılıyor. Sigorta ile ölüm, sakatlık, yaralanma teminatları veriliyor. Kaza sonucu ölen kişilerin yakınlarına sigortadan tazminat ödeniyor. Özellikle işyerleri, alışveriş merkezleri, büyük siteler bu sigortayı yaptırıyor ama çoğunluk yaptırmıyor, hatta böyle bir sigortanın varlığından bile bihaber. Sigorta şirketleri sadece 2023’ün ilk yarısında asansör kazaları nedeniyle 600 milyon TL’nin üzerinde tazminat ödediler.
MEĞER SİGORTASI YOKMUŞ
Peki, sorun nerede? 2019 yılında bir düzenleme yapıldı, düzenleme ile yetkili servislere sigorta zorunluluğu getirildi ama ne bu sigortayı yaptıran var ne de yaptırılıp yaptırılmadığını denetleyen. Bina yöneticileri de asansörün bakımını yapana sigortan var mı diye sormuyor. Denetleyen olmazsa, yaptırım olmazsa, soran da olmazsa; kimse de bu sigortayı yaptırmaz. Sonra da kazalarda; o sorumlu, bu sorumlu diye herkes topu birbirine atar. Sigorta olsa, denetim olsa, yaptırım olsa; bak bakalım sadece eli tornavida tutanı bakım yapsın diye oraya gönderirler mi?
Sordum, soruşturdum; 22 yaşındaki öğrencimizin hayatını kaybettiği kazada ne asansör sigortası var ne de mesleki sorumluluk sigortası var. Olmadığı için de devreye sigorta girmeyecek.
Diyeceğim o ki, hem asansör kazalarına karşı sorumluluk sigortasının hem de asansörlerin periyodik bakımını yapan yetki kurumların sorumluluk sigortası zorunlu hale gelmeli ve denetimi de yapılmalı. Sigortası olmayan kuruluşların yetkisi durdurulmalı. Sigorta olmalı ki; asansörün bakımını yaptırmayan bina yöneticisi bu işten sorumlu tutulmalı, asansör kazalarında zarar görenler veya yakınları tazminat almalı, sigorta şirketi de dönüp sorumlusundan hesap sormalı. Bu ne mi getirecek? Bakımsızlıktan, ilgisizlikten, denetimsizlikten kaynaklanan asansör kazaları yaşanmayacak.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi