TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, trafik sigortasında tazminat maliyetlerindeki artışa dikkat çekti. Yaşar, vatandaşa ödenecek 5 bin lira tazminat için sigorta şirketlerinin 18 bin lira masraf ödediğini belirterek, “Sadece 2023’te tahkime giden 560 bin dosyanın yüzde 10’unu tek bir avukat yürütüyor. Yüzde 25’ini ise 5 avukat yürütüyor. Bunu güne çarpın, bölün, bir avukatlık bürosuna bir günde bu kadar dosyanın erişme ihtimalini düşünün; hani hukukta çok kullanılan bir terim vardır hayatın olağan akışına uygun değil” dedi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Gurubu Başkanı Ahmet Yaşar, trafik sigortalarında hasar frekansının yüzde 4 olduğunu, 100 araç sahibinin ortalama 4’ünün kaza yaptığını, geri kalan 96 sürücünün ise hasarsız olduğunu söyledi. Yaşayan 24 milyon trafik poliçe sahibinin 1,2 milyonunun kaza yaptığını, geri kalan 20 milyon 800 bin sürücünün bu 1,2 milyon hasarlı sürücünün maliyetini karşıladığını belirten Yaşar, “Biz bunun için trafik sigortasında serbest tarifeye geçmek istiyoruz” dedi.
Serbest tarifenin fiyat artışı olarak algılandığını, asıl amacın iyi sürücü ile kötü sürücünün ayrışması olduğunu ifade eden Yaşar, “Biz istiyoruz ki, bu 1,2 milyon araç sürücüsünün yarattığı mağduriyeti diğer 22 milyon 800 bin sürücü yüklenmesin. Serbest tarife ile sigorta şirketleri iyi sürücüyle kötü sürücüyü ayrıştıracak, primleri de bu ayrışmaya göre belirleyecek. Geçmiş dönemde, serbest tarife uygulandığı dönemde iyi sürücü lehine primler hep aşağıya geldi. Serbest tarifeye geçince prim artamayacak” şeklinde konuştu.
5 BİN TL TAZMİNAT İÇİN 18 BİN LİRA ÖDÜYORUZ
Ahmet Yaşar, trafik sigortasında fiyat artışlarından çok, tazminat maliyetlerinin yükselmesine neden unsurların önemine değinerek, bunların başında sigortada tahkim, diğer yargılama giderleri, tespit giderlerinin geldiğini söyledi. Yaşar, süreci şöyle anlattı:
“Bize değer kaybı tazminatı geliyor. Sigorta Bilgi Merkezi üzerinde otomatik eksper atanıyor, eksper değer kaybını hesaplayıp, rapor hazırlıyor, biz de çıkan rakamı ödüyoruz. Sigortalı bu ödenen benim gerçek zararımı karşılamıyor deyip, tahkime gidiyor. Tekrar eksper atanıyor, bilirkişi atanıyor, tekrar hesap yapılıyor. Bunların hepsinin maliyetini biz ödüyoruz. Bunun sonucunda diyelim ki, 5 bin liralık tazminat çıktı… Eğer dosya icraya konmazsa ki, karşı tarafın sigorta şirketinin ödemesini beklemeden icraya koyma hakkı bulunuyor, mevzuat gereği. Eğer icraya konulmazsa 5 bin liralık tazminat için şirket olarak ben 13 bin lira ödüyorum. Bir de icraya konursa 18 bin lira ödüyorum. Bu ödediklerim de masraf kalemleri. Sigortalının cebine 5 bin lira giriyor ama ben; başvuru ücreti, tebligat gideri, bilirkişi ücreti, tahkim vekalet ücreti, itiraz başvuru ücreti, icra dosya masrafı, icra vekalet ücreti, icra tahsil harcı olmak üzere oluşan masraflar nedeniyle 13 ya da 18 bin lira ödemek durumunda kalıyorum. Yani, ana tazminatın yüzde 268 oranında tazminat ödemek durumunda kalıyorum, şirket olarak.”
YÜZDE 10’UNU TEK BİR AVUKAT YÜRÜTÜYOR
Ahmet Yaşar, 2023’te, tahkim sistemine 560 bin dosyanın gittiğini, bunun yüzde 90’ının trafik sigortalarından, yüzde 77’sinin değer kaybı tazminatı dosyalarından oluştuğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani gerçek bir sigorta uyuşmazlığından bahsetmiyoruz. Ortada bir formül olur, eksper buna göre hesaplar, sigorta şirketi de bu hesaba göre tazminatı öder, dosya kapanır gider. Üç kere eksper göndermek zorunda kalınmaz. Bir türlü üzerinde mutabık kalınamayan bir hesaplama yöntemi var. Kime göre, neye göre doğru olduğu belli olmayan bir rakamı konuşuyoruz. Bu rakamı ödeyebilmek için sigorta şirketleri birçok ilave masraflarla karşı karşıya kalıyor. İşin garip tarafı, Tahkime giden bu 560 bin dosyanın yüzde 10’unu tek bir avukat yürütüyor. Yüzde 25’ini ise 5 avukat yürütüyor. Beş tane avukat, 560 bin dosyanın yüzde 25’ini yönetiyor. Bunu güne çarpın, bölün, bir avukatlık bürosuna bir günde bu kadar dosyanın erişme ihtimalini düşünün; hani hukukta çok kullanılan bir terim vardır hayatın olağan akışına uygun değil.”
TAZMİNAT FORMÜLE GÖRE HESAPLANSIN
Ahmet Yaşar, çözüm önerilerini de sıraladı. Tahkim sistemine yönelik mevzuat düzenlenirken tüm dünyada olduğu gibi ihtiyari sistem olarak düzenlendiğini, sonrasında ise ek düzenleme ile zorunlu sigortalarda tahkim zorunluluğu getirildiğine dikkat çeken Yaşar, bu konuda şunları söyledi:
“Zorunlu sigortalarda sigorta şirketlerinin tahkime zorunlu üye olması şarta bağlandı. Taraflardan birisi için zorunlu, diğeri içinse isteğe bağlı bir yapı oluştu. Birileri dosyaları topluyor, tahkime getiriyor, sigorta şirketleri ise itiraz edemiyor, hiçbir şey yapamıyor. Biz diyoruz ki, vatandaşın zararı rayiç değer üzerinden tespit edilsin, bunun da bir formülü olsun, eksper de bu formüle göre hesabını yapsın. Zaten sigorta şirketlerinin atadığı eksperle, tahkimdeki eksper aynı kişiler. Formüle göre rakam tespit edilsin, sigorta şirketi de mağdura bu rakamı ödesin. O zaman ne olacak, bu yüzde 268’lere varan maliyet oranı aşağı çekilecek.”