Fibameklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu, tamamlayıcı emeklilik sistemine neden ihtiyaç duyulduğu ve sistemin detayları hakkında açıklamalar yaptı. Öztürkoğlu, tamamlayıcı emeklilik sistemine geçişte geç kalınmak üzere olunduğunu belirterek, “Çıkması bence artık, hani zorunluluk seviyelerine bu yaşlılıkla beraber yaklaştığımız dönemdeyiz. Önemli olan bu sistemin başlaması, bu tekerin dönmesi” dedi.

Editör: AYTAÇ NALLAR
Fibameklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu, Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminde (TES), geç kalınmak üzere olunduğunu, sistemin biran önce başlayıp, tekerin dönmesi gerektiğini söyledi. Öztürkoğlu, tamamlayıcı emeklilik ile kıdem tazminatının tamamen birbirinden farklı kavramlar olduğunu da kaydetti. Öztürkoğlu, tamamlayıcı emeklilik sistemine neden ihtiyaç duyulduğu ve sistemin detayları hakkında açıklamalar yaptı.
Türkiye’de yaşlı nüfusun arttığını, doğurganlık oranının azaldığını, yaşam sürelerinin uzadığını ifade eden Öztürkoğlu, “Türkiye açısından baktığımızda 78 denilen yaşam süresi aslında yeni doğmuş bir çocuğun beklenen ömrü. Oysa 55-60 yaşındaki bir bireyin yaklaşık 30 yıl daha yaşam beklentisi var. 85-90 yaşına gelen bir bireyin henüz daha 5-6 yıl daha yaşam süresi var. Buranın finansmanı gerekiyor. Bu finansmanı sadece sosyal güvenlik sisteminden alacağı emeklilik gelirleriyle finanse etmesi, bireyler açısından konfor alanının ve yaşam standardının aşağıya doğru düşmesine sebebiyet veriyor. Yurtdışındaki emekliler ülkeleri geziyorlar vesaire söylemleri hep buradan geliyor. Çünkü ikinci bir gelirleri var” dedi.
TEK BAŞINA DEVLET BU YÜKE KATLANAMAZ
Öztürkoğlu, Türkiye’de ikinci basamak emekliliğin tam oturmadığını, yaşlanan nüfusla beraber buranın finansmanına ihtiyaç olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
“Bu finansman tek başına devletin katlanabileceği bir büyüklük değil. Dolayısıyla hem birey hem işveren hem devlet ortak bir şekilde bu sistemi oluşturmalı. Dünyada burası olduğu için bugünkü yaşlı nüfusun biraz daha konfor alanları yüksek. Türkiye’de üçüncü basamak oldukça başarılı gidiyor. Sosyal güvenlik bu anlamda dünya ölçekleriyle kıyasladığımızda iyi bir sistem. Bu tasarrufların ikinci basamak sisteminde oluşturulması gerekiyor. Devlet de bunun farkında. Yaşam standardı açısından çalışanın uzun vadede tasarrufu için maaşından kesinti yapılması gerekiyor. İşverenin bu yüke kısmen katlanması gerekiyor. Devletin zaten uzun vadede vatandaşının konforunu sağlaması için bu sistemi yaratması gerekiyor. Birçok eleştiri var; hepsinde haklılar. Fakat faydası açısından baktığımızda bu sistemin olması gelecekte çok daha önemli olacak.”
GEÇ KALMAK ÜZEREYİZ
Erol Öztürkoğlu, tamamlayıcı emeklilik sistemine geçişte geç kalınmak üzere olduğuna da dikkat çekerek, “Bu sistemlerin devlet açısından faydası var, vatandaş açısından var. Yani hava gibi aslında, var olmadığında anladığımız bir şey. Yaşlandığımızda bu gelirin ne kadar önemli olduğunu fark ediyoruz. Bir de piyasalar açısından önemi var. Uzun vadeli bir yatırım enstrümanı olması, piyasalardaki tüm noktalardaki derinliği sağlıyor. İşveren açısından da uzun vadede büyük fayda sağlıyor. Çünkü finansman imkanları daha derinleşiyor. Çıkması bence artık, hani zorunluluk seviyelerine bu yaşlılıkla beraber yaklaştığımız dönemdeyiz” şeklinde konuştu.
ÇALIŞAN KESİNTİSİ, İŞVEREN, DEVLET KATKISI NET DEĞİL
Tamamlayıcı emeklilik sistemi modelinin detaylarına da değinen Öztürkoğlu, çalışmaların devam ettiğini, sektörün de hazırlıklarını yaptığını söyledi. Otomatik katılım sisteminden dolayı, tamamlayıcı emekliliğe sektörün hazır olduğunu vurgulayan Öztürkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buradaki konu, çalışanın ücretinden ne kadar kesinti yapılacak, işveren ve devlet ne kadar destek verecek? Çünkü içinden geçtiğimiz bu dönemlerde çalışanın yaşamsal gelir açısından üzerinde yükler var. Tabii bunun ideal rakamları var, dünyada kullanılan oranlar var. Henüz bunlar netleşmedi. Önemli olan sistemin başlaması. İşverenin tabii ki yükü daha fazla, onun için daha azla başlanabilir. Piyasalar normalleştiğinde bu rakamlar normal yere gelir. Çalışanların gelir ihtiyacı var, yine düşükten başlanabilir. Önemli olan bu sistemin başlaması, bu tekerin dönmesi. Bir noktada başlandığında o zaman ilerleyen dönemlerde ideal rakamlara ulaşmak daha kolay olur.”
KIDEM TAZMİNATI: KAVRAMLAR KARIŞTIRILIYOR
Erol Öztürkoğlu, “Kıdem tazminatını da kapsayabilecek bir modele dönüşme ihtimali var mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Kıdem tazminatı tamamen bambaşka bir konu. İşsizlik Sigortası, kıdem tazminatı; bunlar sosyal güvenlikte tamamen bağımsız yerde duran, kişinin iş akdinin sonlanması durumunda, yeni bir iş arayışı döneminin finansmanı ile ilgili modeller. Aslında kavramlar karışıyor. Yani bu çok daha uzun vadede emeklilik dönemindeki kişinin yaşam standardını sürdürmesi için gerekli olan finansmanın veya fonun toplanması. Diğeri ise, kesiklik dönemi içerisindeki finansmanı karşılayacak bir sistem. Dolayısıyla bugünkü kıdem tazminatının tamamlayıcı emeklilik sistemi ile ilişkilendirilmesi; kavramların bence içe geçmesinden kaynaklanıyor.”














