Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, otomatik katılım sisteminin işveren katkısı ile tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüşmesi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, planlanan model hakkında bilgiler verdi. Sincek, yüzde 1 devlet teşviki olacağını açıkladı.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, tamamlayıcı emeklilik sisteminde devletin de katkısı olacağını açıkladı. Sincek, 2024’ün sonunda, BES’teki otomatik katılım sisteminin işveren katkısı ile tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüşmesi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, planlanan model hakkında bilgiler verdi.
Ayhan Sincek, 2017 yılında uygulamaya giren otomatik katılım sisteminin işveren katkısız olamayacağını, sadece çalışanın maaşından kesinti yapılmasının BES’ten hiçbir farkı olmayacağını birçok defalar ifade ettiklerini belirterek, “O dönem biraz işverenin de katkı sunması gerekir dedik. Şimdi işveren katkısı gelecek. Çalışandan kesilen yüzde 3’ün yanında, yüzde 1-2’i de işveren destek olacak” dedi.
YÜZDE 1 DEVLET DESTEĞİ OLABİLİR
Yeni sistemde devlet desteğinin de gözden geçirileceğini ifade eden Sincek, “Belki yüzde 1 de devlet teşviği olacak. Dolayısıyla çalışanın maaşından kesilen, üzerine işverenin katkısı, bunun da üzerine yüzde 1 devlet katkısı gelebilir. Bir de bunun üzerine yüzde 30’lik devlet katkısı eklendiğinde ciddi bir teşvik verilmiş olur” şeklinde konuştu.
EYT’DEN EMEKLİ OLANLAR MUTLU DEĞİL
EYT ile sosyal güvenlik tarafındaki rasyoların değiştiğine dikkat çeken Sincek, şu açıklamaları yaptı:
“Emekli olunca alacağımız SGK gelirleri yetmeyecek. EYT’yi herkes istiyordu ama çok da mutlu değiller. Çünkü aktüeryal denge diye bir şey var. Maaşlar ortada. Emekli olunca büyümeden pay alamıyorsunuz. Aslında iyi gibi görünüyor ama aktif çalışanın aylık bağlama kat sayısı daha farklı ilerliyor, emeklerin daha farklı oluyor. Tavsiyemiz çalışırken mutlaka BES’e, otomatik katılıma sıkı sıkıya sarılsınlar.”
ELİNİN TERSİYLE İTİLECEK GETİRİ DEĞİL
Ayhan Sincek, yeni kurgulanacak tamamlayıcı emeklilik sisteminde çıkışların da zorlaştırılması gerektiğine değinerek, şunları söyledi:
“Çıkışlar serbest olduğu zaman bunun bir anlamı olmuyor. Otomatik katılım sisteminde işveren katkısı olmadığı için çalışanlar tek benim tasarrufum ile olacaksa ben zaten BES’te bunu yapıyorum dedi. Tabi bir de orada 45 yaş engelimiz vardı. O nedenle çalışanların büyük bir kısmı sistemden çıktı. Ama şimdi ciddi teşvik düşünülüyor. Örneğin, çalışan 3 bin koyuyor, işveren 2 bin koyuyor, 5 bin lira gibi bir rakam ortaya çıkıyor; üzerine bir de devletin yüzde 1 katkısı, onun da üzerine yüzde 30 katkı olunca ortaya ciddi bir rakam çıkıyor. Bu da elinin tersiyle itilecek bir getiri değil.”