Aksigorta Genel Müdürü Fırat Kuruca, trafik sigortasındaki son düzenlemeler ve 2025 yılında beklenen gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Kuruca, “Serbest tarifeye geçilmesi orta ve uzun vadede daha mantıklı bir çözüm gibi gözüküyor” dedi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Aksigorta Genel Müdürü Fırat Kuruca, trafik sigortasında 2025 yılına yönelik yapılan prim artışlarının, trafik sigortasının sektöre yarattığı zarara bakıldığında yeterli gelmeyeceğini söyledi. Kuruca, trafik sigortasındaki son düzenlemeler ve 2025 yılında beklenen gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Trafikte 100 araçtan 4’ünün sene içinde hasar yaptığını, geri kalan 96’sının ödediği primlerle bu sürücülerin hasarının karşılandığını belirten Kuruca, “Matematik böyle çalışıyor. Bu açıdan baktığınızda aslında bir dayanışma mekanizması, sigorta. Ama o mekanizmaya baktığımızda, toplam havuz bu 100 kişiden 4’ünün yapmış olduğu kazalarla ilgili hasarları ödemeye yetmiyor. Burada 30-40 milyar liralık zarar oluşmuş durumda. Yani kötü sürücüyle iyi sürücü arasındaki farktan ortaya böyle bir tablo çıkıyor” dedi.
YÜKÜ İYİ SÜRÜCÜLER ÜSTLENİYOR
Fırat Kuruca, sektörün, trafik sigortasından 30-40 milyar lira zarar ettiğinin altını çizerek, “Bu zarar havuz içinde bir şekilde eritilmeye çalışılıyor. İyi sürücülerin bu yükü üstlenmesi veya farklı sigorta dallarında bu yükün eritilmesi şeklinde ortaya çıkıyor. Bundan dolayı da serbest tarifeye geçilmesi orta ve uzun vadede daha mantıklı bir çözüm gibi gözüküyor. Yurtdışında, daha gelişmiş piyasalarda bunu görüyoruz. Tabi burada bir çerçevesinin de çizilmesi lazım, çünkü bu bir zorunlu sigorta” şeklinde konuştu.
SERBEST FİYAT DENGE SAĞLIYOR
Fırat Kuruca, kasko sigortasında örnek vererek, kaskoda serbest piyasa koşullarının işlediğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaskoda rekabet ortamından dolayı son bir senede fiyatlarda enflasyona göre ciddi bir düşüş yaşanıyor. Aslında serbest fiyatın böyle de görünmez bir eli var; dengeleri sağlıyor. Ama bugünkü ortamda iyi riski olan müşterilere daha iyi şartlar sunmak zorlaşıyor. Öyle müşteriler var ki senede 10 kere kaza yapabiliyor, bazı müşteriler var ki 10 senedir hiç kaza yapmıyor. Serbest tarife rejimi bunu da dikkate alıp, müşterinin riskine, geçmişine ve müşterinin profiline göre uygun fiyatı sunmayı getirecek; riskli olanı da daha dikkat etmesini sağlayacak. Serbest tarifeden kastımız bu. Zorunlu olduğu için belli sınırların olması da makul ama hani en azından bir esneme alanı olması, sigortacılık prensipleri açısından uygundur.”