Hepiyi Sigorta Genel Müdürü Şenol Ortaç, trafik sigortasında yaşanan sorunlara ve iyi sürücü kötü sürücü ayrımına değindi. Ortaç, “Bırakın, biz fiyatlamamızı yapalım, riskli müşteri biraz daha fazla ödesin” dedi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Hepiyi Sigorta Genel Müdürü Şenol Ortaç, trafikte iyi kötü sürücü ayrımına gidilmesi ve kötü sürücülerin yüksek prim ödemesi gerektiğini söyledi. Trafik sigortasında, şirketleri olumsuz etkileyen kesimin özellikle taksiler olduğunu kaydetti.
Ortaç, İstanbul’da, 4. kademeden, trafiğe yeni çıkan taksinin trafik sigortası priminin 25 bin 800 lira olduğunu belirterek, “İstanbul’da, bir taksi ortalama yılda 90 bin kilometre yapıyor, bu da günlük 250 kilometreye geliyor. Biz sigortaladığımız her 100 aracın 35’ine yılda bir kere hasar ödüyoruz. Üç tane taksi sigortaladığımızda, yılın sonunda mutlaka bir tanesine hasar ödüyoruz. Kamyonlarda da benzer bir durum var ama orada kilometre biraz daha düşük” dedi.
TAKSİDEN 10 KATI FAZLA PRİM ALMALIYIZ
Otomobillere gelindiğinde ise, İstanbul’da, aralık ayında, otomobil için alınan primin 10 bin lira olduğunu, otomobillerin ise yılda 13 bin kilometre yol yaptığını vurgulayan Ortaç, şunları söyledi:
“Emekli Ayşe öğretmen muhtemelen üç bin, beş bin kilometre yapıyor. Doğal olarak ne kadar az aracı kullanırsa, o kadar da az kaza yapıyor. Taksi, otomobilin 10 katı kadar kaza yapıyor ve on katı kadar da kilometre yapıyor. Birinin primi 10 bin diğerinin 25 bin. Bu tabloya bakarsak, taksiden 10 katı kadar fazla prim almamız gerekiyor. Bugünkü yapıyla taksiden, hatlı minibüsten, kamyondan daha fazla prim alamıyoruz, çünkü tavan prim var. O zaman ne yapıyoruz; hepsini bir sepete atıyoruz. O sepette de Ayşe teyzenin, emeklinin, sizlerin, bizlerin normal günlük binek araba kullananların primi yükseliyor. İyi müşteri, kötü müşteri dediğimiz; işte bu.”
RİSKSİZ SÜRÜCÜ KAMYONUN PRİMİNİ ÖDÜYOR
Şenol Ortaç, riskli sürücülere de birkaç örnek vererek, bir minibüs sürücüsünün son 10 yılda 27 kaza yaptığını, bir kamyon sürücüsünün ise son 5 yılda 29 kazaya karıştığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz bu şekilde sürücülere çok sınırlı zam yapabiliyoruz. Kaza yaptı diye maksimum bu müşteriden 35 lira alıyoruz. Bunlar için ödediğimiz rakamları söylesem dudağınız uçuklar. Yani çok ama çok yüksek miktarlar. Biz hasarı ödemekten çekinmiyoruz ama sektör olarak bırakın, biz fiyatlamamızı yapalım, riskli müşteri biraz daha fazla ödesin diyoruz. Ama tam tersi risksiz müşterinin, 30 yıldır hiç kazaya karışmamış müşterinin primi artıyor. Risksiz olan o kamyonun poliçesinin bir kısmını ödüyor.”
KAZA YAPMAYANA UYGUN FİYAT VEREBİLMELİYİZ
Şenol Ortaç, tarife sistemi uygulandığını ancak tarifeye göre en üst basamaktaki primlerin beklentinin çok altında kaldığını belirterek, “Yüksek riskli müşterilerden yüksek primler alabilmeliyiz. Veya orayı küçük bir havuzla bu sorunu çözebiliriz. Risksiz müşterilere de istediğimiz fiyatı vermeye uygun bir altyapı sağlanmalı. Otomobilde de riskli müşteriler vardır; yılda üç defa, dört defa sürekli kaza yapanlar var veya iki yılda bir kere kaza yapanlar var. Onlar da hak ettiği primi ödemeli ama arabasını çok az kullanan, kaza yapmayan sigortalılara da daha uygun fiyat verebileceğimiz bir yapı sağlanmalı” şeklinde konuştu.