TSB, Baden Baden reasürans görüşmeleri için ‘Baden Baden Toplantı Notları’ başlığı altında rapor hazırladı. Türkiye’nin 2025 yılında daha fazla afet korumasına ihtiyacı olacağının belirtildiği raporda, 2025 yılında 2-3 milyar dolar ek reasürans korumasına ihtiyaç duyulacağı vurgulandı.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Baden Baden reasürans görüşmeleri için ‘Baden Baden Toplantı Notları’ başlığı altında rapor hazırladı. Rapor, görüşmeler sırasında uluslararası reasürans şirketleri ile paylaşıldı. TSB, geçen yılki Baden Baden görüşmeleri öncesi de Kahramanmaraş Depremi Raporu yayımlamış ve raporu geçen yılkı görüşmelerde toplantılarda dağıtmıştı. TSB, benzer raporu, Kahramanmaraş Depremi Sonrası Türk Sigorta Sektörü başlığı altında 2024 yılı reasürans görüşmeleri için de hazırladı.
Raporda; 2024 yılı gelişmeleri, Kahramanmaraş depremi sonrası alınan başlıca aksiyonlar, zorunlu deprem sigortasından zorunlu afet sigortasına geçiş, TSB deprem reformu ajandası konu başlıkları yer aldı ve bu başlıklar altında detaylı analizler yapıldı. Raporun, Türk reasürans piyasasında risk yönetimi ve 2025 yılı beklentileri başlığı altında ise 2025 yılından beklentiler sıralandı.
BİNA TAMAMLAMA SİGORTASINA TALEP ARTTI
Enflasyon, kur etkisi ve PML nedeniyle Türkiye’nin 2025 yılında daha fazla afet korumasına ihtiyacı olacağının belirtildiği raporda, deprem stres testlerine bağlı olarak 2025 yılında 2-3 milyar dolar ek reasürans korumasına ihtiyaç duyulacağı vurgulandı. Raporda uluslararası şirketlerin ve parametrik sigorta kurumlarının 2024 yılında Türkiye’ye yüksek miktarda teminat sağlamaya başladığı belirtildi.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra, beklenen İstanbul depremi ve kentsel dönüşüm ihtiyacının, bina tamamlama sigortasına talebi artırdığına da değinilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
“SEDDK ile ilgili Bakanlıklarla yapılan istişareler sonucunda, yeniden düzenlenen genel şartlar SEDDK tarafından Temmuz ayında yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu güncelleme ile bina tamamlama sigortasının kapsamı, ön ödemeli konut satış sözleşmeleri de dahil olmak üzere tüm inşaat projelerini kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu kapsamda, tüketiciler gibi arsa sahipleri de evlerini dönüştürmek için anlaştıkları müteahhitlerden bu sigortayı talep edebilecektir. Bu bağlamda, yeni genel şartlarla yapılan değişiklikler ile daha fazla kentsel dönüşüm projesinin Bina Tamamlama Sigortası kapsamına alınması ve stabil olan konut satışlarının canlanmasıyla birlikte, orta ve uzun vadede söz konusu sigorta penetrasyonunun artması beklenmektedir. Neredeyse tüm ülkenin deprem bölgesi içinde yer aldığı ve Marmara depreminin olasılığı göz önünde bulundurulduğunda, güvenli binalara erişim sağlayan kentsel dönüşüm projeleri ve Bina Tamamlama Sigortası büyük önem taşımaktadır”
ORTA VADELİ PROGRAMDA SİGORTA ÜRÜNLERİ
Türkiye’de uygulanan ekonomik politikalar, maliyet kontrol önlemleri ve Orta Vadeli Program’da (OVP) açıklanan yeni sigorta ürünlerinin, sigorta sektörünün şekillenmesinde önemli rol oynadığına da dikkat çekilen raporda, “Sektörün gelişimini etkileyebilecek ve OVP’ye de dahil edilmiş olan en önemli konulardan biri, inşaat kalitesini güvence altına alma amacıyla Yapı Denetim Sigortasının hayata geçirilmesidir. Bu bağlamda, Türkiye’de bu sigortanın uygulanmasına ilişkin görüşler ve öneriler, kamu otoriteleri ile paylaşılmıştır. Sigorta sektörünün inşaat denetim sürecindeki rolünün, birincil denetim mekanizması olarak değil, asıl düzenleyici bir mekanizma ve risk paylaşım sistemi olarak tasarlanması gerektiği vurgulanmıştır” denildi.
SERMAYE YETERLİLİĞİNDE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI
SEDDK’nın, sigorta şirketlerinde mali dayanıklılığı artırmak ve sermaye artırımı sağlamak amacıyla çalışmalar yürüttüğüne de yer verilen raporda, şu tespitler yapıldı:
“SEDDK, yakın zamanda sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri için sermaye yeterliliğini güçlendirmek üzere önemli değişiklikler getirmiştir. Bu değişikliklerin en önemlisi, sermaye yeterliliğinin nasıl ölçüldüğünün yeniden düzenlenmesi, özellikle şirketlerin sahip olduğu bazı varlık kategorilerine atanan risk ağırlıklarının ayarlanmasını içermektedir. Bu ayarlamalar, şirketlerin karşılaştığı gerçek riskleri daha iyi yansıtmayı ve sermaye yeterliliği hesaplamalarının daha doğru olmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Revize edilen düzenlemeler 2024 yılı sonuna kadar tam olarak yürürlüğe girecek ve şirketlere yeni standartlarla uyum sağlamak için zaman tanınacaktır. Bu değişiklikler, sektörün finansal istikrarını artırma çabasının bir parçasıdır ve şirketlerin yükümlülüklerini ve risklerini karşılayacak yeterli sermayeyi sürdürmelerini sağlamayı amaçlamaktadır.”
DEPREM KOMİSYON ORANI %20’DEN %15’E İNDİ
Raporda, Milli Reasürans’ın ‘En İyi Şartlar’ uygulamasının olumlu etkilerinin de piyasa dinamiklerini iyileştirmeye katkıda bulunduğuna dikkat çekilen raporda, “Yaşanan depremlerin ağırlıklı etkisiyle bölüşmeli yangın tretelerindeki deprem komisyon oranı yüzde 20’den yüzde 15’e inmiştir. Bölüşmeli yangın anlaşmaları ile ilgili prim dengesinin sağlanması amacıyla yangın ve ek teminat prim gelirini artırmaya yönelik bir anlaşma şartı piyasa genelinde uygulama alanı bulmuştur. Bu kapsamda doğal afetler/yangın primi dengesinin yüzde 65/ yüzde 35 olması sağlanmıştır. Diğer bir önemli gelişme ise, kapalı koasüransın bölüşmeli tretelerin tamamında istisna bırakılması olmuştur. Bu olumlu etkinin 2025’te de devam etmesi beklenmektedir” denildi.