TSB, Küresel Sigorta Birlikleri Federasyonu tarafından yayınlanan ve sigorta sektörü ile bankacılık sektörü arasındaki farklara ilişkin değerlendirmeler içeren raporu paylaştı. Raporda, düzenlemelerin bankalar ve sigorta şirketleri arasındaki farklılıklar göz önüne alınarak yapılması gerektiği belirtilirken, sigorta sektörünün finansal hizmetler sektörü içinde özel düzenlemelere tabi tutulması gerektiği de vurgulanıyor.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Küresel Sigorta Birlikleri Federasyonu tarafından yayınlanan ve sigorta sektörü ile bankacılık sektörü arasındaki farklara ilişkin değerlendirmeler içeren “Sigorta: Benzersiz Bir Sektör” başlıklı raporu, paylaştı. Raporda finansal hizmetler sektöründeki bankalar, sigorta şirketleri ve diğer kuruluşlar arasındaki farklar vurgulanırken, sigorta sektörünün topluma sağladığı faydalar, risk yönetimi, uzun vadeli yatırım ortamı gibi önemli katkıları belirtiliyor. Raporda, düzenlemelerin bankalar ve sigorta şirketleri arasındaki farklılıkları göz önüne alarak yapılması gerektiği ifade edilmekle birlikte, ayrıca bankacılık dışı finansal aracılık sektöründeki düzenleme eksiklikleri ve endişeler ele alınıp; sigorta sektörünün finansal hizmetler sektörü içinde özel düzenlemelere tabi tutulması gerektiği vurgulanıyor.
Raporda, sigortacıların, bankalar ve banka dışı kuruluşlar finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösterdiğine, ancak ağırlığın bankacılık tarafında olduğu bir sektörde küresel finansal regülatörler arasında sigorta mevzuatına ilişkin tartışmaların ağırlıklı olarak bankacılık modelinden faydalanıldığı belirtilerek, “Bu durum özellikle 2008 yılındaki bankacılık krizinden bu yana devam etmektedir. Küresel finansal regülatörlerin finansal istikrarla ilgili endişeleri gidermeye yönelik çabaları, bankacılık ve sigortacılık iş modelleri ile bunların maruz kaldıkları riskler arasındaki önemli farklılıkların göz ardı edilmesiyle bankalara yönelik düzenleyici çerçevenin doğrudan sigorta sektörüne aktarılmasıyla sonuçlanmıştır” deniyor. TSB’nin resmi internet sitesinden yayımlanan raporda özetle şu görüşlere yer veriliyor:
FARKINDALIĞIN OLMAYIŞI SEKTÖRE ZARAR VERİYOR
Sigorta sektörünün topluma sağladığı faydalar konusunda farkındalığın olmayışı, sektörün faaliyetlerine önemli ölçüde zarar vermektedir. Aynı zamanda aşağıda belirtilen, topluma sağladığı önemli katkıları da tehdit etmektedir:
- Öngörülemeyen bazı olaylar nedeniyle kendilerini mali sıkıntıyla karşı karşıya bulan bireyleri ve işletmeleri korumak,
- Riskin yayılması ve çeşitlendirilmesi yoluyla ekonomik aktiviteleri desteklemek,
- Etkili underwriting yöntem ve riskleri hafifletme inisiyatifleri yoluyla riskleri azaltmak
- Ekonomiye uzun vadeli kaynak sağlamak
Sigorta sektörü, toplumdaki kritik rolü nedeniyle halihazırda kapsamlı düzenlemelere tabidir. Bu düzenlemeler, sigorta şirketlerinin yeterli sermayeye sahip olmasını, riskleri etkili bir şekilde yönetmesini, sigortalılara adil davranmasını ve güçlü iç yönetimi desteklemesini içermektedir. Sigorta sektörünün uygun şekilde regüle edilmesi, sigorta iş modelini benzersiz kılan aşağıdaki temel özellikleri dikkate alır:
- Havuz yaratılıp risklerin çeşitlendirilmesi
- Risk yönetimi
- Güçlü ve istikrarlı bilançoların yönlendirdiği uzun vadeli yatırım ortamı
TEMELDE FARKLI AMAÇLARA HİZMET EDİYORLAR
Sigorta şirketleri ve bankaların her ikisi de finansal aracılar olmakla birlikte, temelde farklı amaçlara hizmet etmektedirler. Bankalar yüksek likiditeye sahip mevduatları toplayıp, bunları daha uzun vadeli varlıklar (krediler) sağlamak için kullanır.
Sigorta şirketleri ise, havuz ve çeşitlendirme yoluyla genellikle öngörülebilir olan gelecekteki yükümlülükler için prim toplar. Bu da doğası gereği istikrarlı bir bilanço yaratır. Son zamanlarda birçok global politika yapıcı ve düzenleyici, yatırım ve para piyasası fonlarını, finansal aracıları, mikro kredi kuruluşlarını ve kripto para birimlerini içeren bankacılık dışı finansal aracılık sektörüne ilişkin endişelerini dile getirmiştir.
Bankacılık dışı finansal aracılık sektörü çok çeşitli olmakla birlikte, ortaya çıkan birçok endişe, sigortacıların aksine, sektörün birçok alanının yüksek düzeyde düzenlenmemiş olmasından, sınırlı kamu raporlamasına sahip olmasından ve finansal sistemin ve reel ekonominin diğer alanlarıyla yüksek düzeyde bağlantılı olmasından kaynaklanmaktadır.
SİGORTACILAR FARKLI KATEGORİ OLARAK KABUL EDİLMELİ
Sigorta sektörünün, gerekli regülasyonlar haricinde farklı regülasyonlara tabi tutulmaması sigortalılar tarafından ödenecek ek operasyon ve maliyet yüklerine yol açmayacaktır. Bunun yerine, sigortalıların ve genel olarak toplumun ek maliyetlerden kaçınmasını, sağlıklı, verimli, yenilikçi ve güvenilir bir sektörün faydalarından yararlanmaya devam etmesini sağlamak için sigortacıların düzenlenmesi ve denetlenmesi, bankalar ve banka dışı kuruluşlardan farklı olmalıdır.
Raporun sonuç bölümünde sigorta sektörü, yüksek düzeyde düzenlemeye tabi olan ve bankalardan ve banka dışı sektörlerden çok farklı bir risk profiline sahip olan bir sektör olduğuna dikkat çekilerek, “Sigorta sektörü, vatandaşlar ve işletmeler için birçok fayda sağlayan rol üstlenmektedir. Sektörün bu rolü doğrultusunda uygulanacak regülasyonlar sektör için kritik öneme haizdir. Düzenleyici ve denetleyici amaçlar doğrultusunda, sigortacılar ayrı ve farklı bir kategori olarak kabul edilmelidir” deniyor.
Raporun tamamını okumak için: www.tsb.org.tr/content/Broadcasts/Sigorta%20Sekt%C3%B6r%C3%BC%20ile%20Bankac%C4%B1l%C4%B1k%20Sekt%C3%B6r%C3%BC%20Aras%C4%B1ndaki%20Farklara%20%C4%B0li%C5%9Fkin%20De%C4%9Ferlendirme.pdf