Anadolu Sigorta tarafından Adana’da düzenlenen Anadolu Buluşmalarında konuşan Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, sınai ticari grupta sigortalılık oranının yüzde 50 seviyesinde olduğunu, büyük tesislerde yüzde 90’ın üzerine çıktığını belirterek, özellikle küçük ve orta boy işletmelerde ciddi bir koruma açığı bulundruğuna dikkat çekti.

Editör: AYTAÇ NALLAR/ADANA
Anadolu Sigorta’nın KOBİ’ler, iş dünyası, acenteler ve üniversite öğrencileriyle sigorta bilincini güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği Anadolu Buluşmalarının 7. Adana’da düzenlendi. Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi’nde, gazeteci Noyan Doğan moderatörlüğünde düzenlenen panele; Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram, Türkiye İş Bankası KOBİ ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Bölüm Müdürü Özge Küllah Kurtuluş, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş konuşmacı olarak katıldı.
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan, Adana’nın sigorta karnesine değinerek, sınai ticari grupta sigortalılık oranının, yüzde 50 seviyesinde olduğunu, büyük tesislerde yüzde 90’ın üzerinde, orta büyüklükteki işletmelerde ise yüzde 25 civarında sigortalılık oranı varken, daha küçük işletmelerde ise yüzde 10-5 seviyelerine kadar düştüğünü söyledi.
ADANA’NIN SİGORTA KARNESİ
Özellikle küçük ve orta boy işletmelerde ciddi bir koruma açığı olduğunu ifade eden Tuğtan, “Aslında sivil tarafta da biraz benzer durum var. Yani kaskoda da zorunlu olan poliçelerde dahi Adana’da, Türkiye geneli ortalamasının altında bir tablo görüyoruz. Konutta Türkiye ortalamasına yakın yüzde 28’lik bir sahiplik oranı var ama kaskoya baktığımız zaman yüzde 25 gibi bir oran görüyoruz. Bu oran Türkiye ortalamasının 6-7 puan altında bir sigorta sahiplik oranı anlamına geliyor. Trafik zorunlu poliçe olmasına rağmen, orada bile Türkiye ortalamasının yüzde 10 altında ve yüzde 70 seviyelerinde bir sigortalılık oranı var” dedi.
TUĞTAN: TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU
Tuğtan, 6 Şubat depremlerinde, Adana’da; Maraş, Hatay, Adıyaman gibi büyük yıkım yaşanmadığını anca depremlerden etkilendiğini vurgulayarak, işletmeler açısından tek riskin deprem olmadığını, yangın, makine kırılması, emtia gibi birçok risk olduğunu kaydetti. Tuğtan, 6 Şubat depremlerinde yaşadığı bir olayı da şöyle anlattı:
“Çok yakın bir zamanda Anadolu Sigorta adına hayatımda en anlamlı hediyeyi aldım. 6 Şubat depremlerinden hemen sonra büyük bir sigortalımız, büyük bir firmamız ilk ürettiği iplik bobinini bize hediye olarak getirdi. Altında da şöyle yazıyordu: Tekrar ayağa kalkmamızda firmamız, çalışanlarımız kadar Anadolu Sigorta’nın da emeği vardır. Gerçekten insanın tüylerini diken diken ediyor. Yıkılmış bir şehirden, yıkılmış tesislerden bahsediyoruz. Yıkılmışın yanında kısmen ayakta kalan yapılar da var. Ve siz bir yandan hasar ödüyorsunuz, bir yandan da artçılar devam ederken yıkılmamış yerleri yeniliyorsunuz. Uluslararası ölçekte iş yapan, dış ticareti olan bir firma var ve o firmanın da yenilenmeye ihtiyacı var. Yenilemezse büyük ihtimalle dış global kontratlarını kaybedecek. Bu sayede alınan teminatlar o gün firmanın ayağa kalkmasına neden oldu.”
SİGORTA YOKSA BUNLAR DA YOK
Mehmet Tuğtan, bugünün şartlarında bir varlığı yerine koymanın zorluğuna da dikkat çekerek, “Bu yıl da yaşadığımız çok örnek var. Özellikle tekstil tarafında, depoculuk tarafında büyük hasarlar yaşıyoruz ve bir hafta içerisinde 50 milyon, 100 milyon TL’yi avans olarak ödüyoruz ki işletme ayağa kalksın diye. Eğer sigorta yoksa bunlar yok maalesef.”
Tuğtan, Adana’daki ticari ve sanayi işletmelere yönelik önerilerde de bulunarak, şunları söyledi:
“Burada bir kere işletmenin kendi risklerini çok iyi tanımlaması gerekiyor. Mesela, gıda işleme tesisleri var, çok yoğun olarak; mutlaka makine arızalarına yönelik teminat anlamaları gerekiyor. Veya faaliyeti durduğu zaman oluşabilecek gelir kaybını, kar kaybını önleyecek poliçeler üretmesi gerekiyor. Biz Anadolu Sigorta olarak başta KOBİ işyeri paketinde modüler yapılarla, yani neye ihtiyaç varsa o teminatı ekleyerek poliçeleri üretebiliyoruz. Benim önerim; önce riskini bil, o riske uygun teminatla, mutlak suretle sigortanı yaptır.”














