Sosyal konut projesi sigorta pazarına da ciddi ivme getirecek. ‘Nasıl olacak?’ sorusunun cevabına geçmeden önce konut sigortalı ile ilgili kısa bir bilgi paylaşayım. Maalesef, Türkiye’de konut sigortası yaygın değil. İster vatandaşın ilgisi yok deyin, ister öncelikleri arasında gelmiyor deyin, ister sigortacılar konut sigortasını tüketiciye yeterince anlatamıyor deyin; ne derseniz deyin, konutlarda sigortalılık oranı çok düşük.
Sosyal konut projesi kapsamında, 5 yıllık süreçte, 500 bin sosyal konut, 50 bin işyeri yapılacak. Ayrıca, proje, 250 bin konut amaçlı arsayı da kapsıyor. Böylece 5 yıllın sonunda 750 bin sosyal konut yapılacak diyebiliriz ki, arsaların bir kısmının müşterek olacağı hesaba katıldığında bu sayının bir milyona çıkması da muhtemel. Projenin ilk etabında ise 250 bin konut iki yıl içinde tamamlanacak. Hak sahiplerine konutlar 240 ay, yani 20 yıl vadeyle satılacak. Projeye başvurular da başladı.
Sosyal konut projesi sigorta pazarına da ciddi ivme getirecek. ‘Nasıl olacak?’ sorusunun cevabına geçmeden önce konut sigortalı ile ilgili kısa bir bilgi paylaşayım. Maalesef, Türkiye’de konut sigortası yaygın değil. İster vatandaşın ilgisi yok deyin, ister öncelikleri arasında gelmiyor deyin, ister sigortacılar konut sigortasını tüketiciye yeterince anlatamıyor deyin; ne derseniz deyin, konutlarda sigortalılık oranı çok düşük. Risk mi yok? Seldi, depremdi, yangındı; risk yüksek ama yine de tüketici yaptırmıyor. Fiyat mı pahalı, hiç alakası yok. Kimse alınmasın, gücenmesin ama otomobile verdiğimiz önemi konuta vermiyoruz. Kasko olmadan trafiğe çıkmıyoruz ama iş konuta geldi mi ödenen parayı fuzuli masraf görüyoruz. Mesela son yıllarda ciddi konut satışı var ama bu durum konut sigortasına yansımıyor.
4 KONUTTAN 1’İ SİGORTALI
DASK kapsamındaki zorunlu deprem sigortasında sigortalılık oranı yüzde 56’larda. Yani her iki konuttan biri deprem sigortalı. Riskin yüksek olduğu ve hemen hemen her sene de birkaç yıkıcı deprem yaşandığı düşünüldüğünde ve zorunlu olduğu hesaba katıldığında; aslında konutların tamamının sigortalı olması gerekiyor. Yine de zorunlu deprem sigortasında durum iyi diyebiliriz. Ama iş konut sigortasına gelince, sadece 4 konuttan 1’i sigortalı. Büyük şehirlerin dışına çıktığınızda ise kimi bölgelerde konutlarda sigortalılık oranı neredeyse yüzde 5’leri bile bulmuyor. Bunların bir kısmı da banka kredisi ile alındığından, banka da sigortayı kredinin bir şartı olarak istediğinden yaptırılan konut sigortaları.
TOKİ SİGORTAYI YAPACAK
Yeni açıklanan sosyal konut projesi konut sigortalarındaki mevcut durumu ciddi değiştirecek. Proje ile ilk etapta, iki yıl içinde, 250 bin konut hem zorunlu deprem sigortası hem de konut paket poliçesi ile sigortalanacak. Beş yıl içinde de bir milyona yakın konuta DASK ve konut sigortası yapılmış olacak.
TOKİ ile konuştum. Yapılacak bir milyona yakın sosyal konut zorunlu deprem ve konut paket poliçesi ile sigortalanacak. Konutlar 240 ay vadeyle satılacağından 20 yıl boyunca sigortaları her yıl TOKİ tarafından yenilenecek. Sigortaların bedellerini de hak sahipleri senede bir kere olmak üzere ödeyecek. 20 yıl sonra tapular hak sahiplerine devredildikten sonra da konut sahiplerinin sigorta yaptırıp yaptırmamaları kendi tercihlerine kalmış.
HAYAT SİGORTASI İSTENMEYECEK
Akıllara şöyle bir soru gelebilir, ‘kuralar çekildikten sonra hak sahibi olanlardan hayat sigortası istenecek mi?’. TOKİ’ye bunu da sordum. Hayır, istenmeyecek, böyle bir zorunluluk yok. Aylık ödemeler Ziraat ve Halk Bankası aracılığı ile TOKİ’ye yapılacak. Daha açık bir anlatımla bu bir banka kredisi değil, dolayısıyla da hayat sigortası yapılmıyor.
Sözün özü, sosyal konut projesinin sigortaya da ciddi katkısı olacak; proje kapsamında bir milyona yakın konut ve yine proje kapsamında yapılacak işyerleri de 20 yıl boyunca sigortalanmış olacak.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi