AXA Türkiye Hayat ve Emeklilik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Selçuk Adıgüzel, BES fonlarının 2024 getirilerini değerlendirdi ve 2025’te öne çıkacak fonlar hakkında bilgi verdi. Adıgüzel, “Yüzde 30’luk altın, onun üzerine yüzde 30-40 civarında hisse senedi, kalanı da para piyasası fonlarına yönlendirebiliriz” dedi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
AXA Türkiye Hayat ve Emeklilik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Selçuk Adıgüzel, BES fonlarından yüksek getiri elde edebilmek için fon dağılımının ve fon seçiminin düzenli olarak gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Adıgüzel, BES fonlarının 2024 getirilerini değerlendirdi ve 2025’te öne çıkacak fonlar hakkında bilgi verdi.
Emeklilik fonlarının yüzde 30’luk kısmının altın fonlarından, yüzde 25’inin hisse senedi fonlarından, yüzde 10’luk kısmının kamu iç borçlanma araçları gibi para piyasası araçlarından oluştuğunu belirten Adıgüzel, bu dağılımın 2025’te de devam edeceğini söyledi. Ortalama fon getirisinin 2024’te yüzde 47.1 olduğunu, TÜFE ile karşılaştırıldığında reel bir getiri sağlandığını ifade eden Adıgüzel, “Tabii burada ortalamalardan bahsediyoruz. BEFAS platformunda fonların getirilerine bakarsanız, en çok getiren ilk beş fonun yüze 50’den 62’ye kadar getiri sağladığını görürüz. Doğru fon seçimi çok önemli. Ortalamalar enflasyonun üzerinde bir getiri sağlıyor evet ama doğru fon seçimi daha fazla getiri sağlıyor” dedi.
ALTIN FONLARINA TALEP DEVAM EDECEK
Selçuk Adıgüzel, 2025 fon getirileri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Fon seçimi ile fon getirisinin farklı ele alınması gerektiğine değinen Adıgüzel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Altın ve kıymetli madene dayalı fonlar ülkemizde çok talep görüyor ve bunun talep görmeye devam etmesini beklememiz lazım. Altın açısından bakarsak geçen yıl çok parlak bir dönem geçti getiri anlamında; bu yıl da getiri öngörmemiz iyi olur. Sebebi de halen enflasyonist ortamın global olarak devam ediyor olması, bazı merkez bankalarının hala altın alımına devam ediyor olması ve enflasyona karşı belirli bir koruma sağlaması, jeopolitik bazı dengesizlikler oluşması durumunda bunun bir güven amaçlı olarak elde tutulması açısından altında belirli bir bekleme öngörebiliriz. Getiri beklentisi daha yüksek olan yatırımcılar hisse senedi fonlarına yönleniyorlar. Hisse senedi fonlarında yine bir aktiflik görmeyi bekliyoruz. Bunun sebebi de ekonomide istikrar programı uygulanıyor ve bunun sonuçlarını enflasyonun, faizlerin düşüşü olarak görmeye başlamamız lazım. Böyle olduğunda da yatırımın kayacağı belirli enstrümanlar var. BİST 100’de bunlardan bir tanesi.”
DEFANSİF VE OFANSİF FONLAR SEPETTE BULUNMALI
Selçuk Adıgüzel, BES’i uzun vadeli tasarruf aracı olarak görülmesi durumunda hem defansif hem de ofansif fonların sepette bulunması gerektiğini vurgulayarak, şu açıklamaları yaptı:
“Mesela yüzde 30’luk bir altın, onun üzerine yüzde 30-40 civarında bir hisse senedi, biraz da ülke içerisindeki halen devam etmekte olan para piyasalarındaki faiz oranlarından fayda sağlamak adına kalan da para piyasası fonlarına yani likit fonlara yönlendirebiliriz. Faiz oranları düşüyor, buradaki fonlardaki getiriler de yavaş yavaş aşağıya gelebilir. Yılda 12 kere fonları değiştirme imkanı var. Mevcut ekonomik duruma göre bu oranları güncellememiz lazım. Buna bir yatırım enstrümanı olarak değil, emekliliğe yönelik tasarruf aracı olarak bakmamız lazım. En önemli konulardan bir tanesi fon dağılımı ve fon seçimini düzenli olarak gözden geçirmektir. Bize başvurularda birçok katılımcı enflasyonun altında getiri elde ettim diye şikayette bulunuyor. Kontrol ettiğinizde standart fonda durulduğunu, herhangi bir değişikliği yapılmadığını, dolayısıyla günün değişen koşullarına uygun bir fon dağılımı yapılmadığını, nispeten de birikimlerin istenen seviyeye ulaşmadığını görüyoruz. O yüzden düzenli olarak gözden geçirip, dağılımı kontrol etmekte fayda var.”