AXA’dan çarpıcı araştırma! Hareketsiz toplum olduk

AXA, ‘Dünya İçin Hareket Et Projesine yeni bir boyut daha ekleyerek, projeyi 2021 yılı için ‘Sağlık İçin Hareket Et’ başlığı ile devam ettirme kararı aldı. Bu kapsamda da Türkiye Halk Sağlığı ve Hareket Araştırması yaptırttı. AXA CEO’su Yavuz Ölken, araştırma hakkında, “Toplumun üçte biri hareket ediyor, diğer ikisi hareket etmiyor” diyor. Araştırmayı gerçekleştiren Adhoc Araştırma Genel Müdürü Saygın Alkurt, “Hareketsiz bir toplumuz. Her üç kişiden biri de tamamen sedanter bir yaşam sürüyor” diyor.

 

AXA Gelecek Riskleri Raporu’na göre üst üste dört yıldır insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük risk iklim değişikliği. İklim değişikliği; listede yer alan doğal kaynakların yönetilememesi, salgın hastalıklar, jeopolitik istikrarsızlık gibi pek çok başka riskle de doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı. Bu kapsamda AXA, insan sağlığı ve gezegenin sağlığını merkezine alan bir proje başlattı ve adını da ‘Dünya İçin Hareket Et’ koydu. Projenin amacı, daha hareketli bir yaşam tarzının insan sağlığı açısından yarattığı değerin, iklim krizi açısından dünyanın bağışıklığı için de yaratılabileceğine dikkat çekmek.

Sağlık İçin Hareket Et Projesi

Bu kapsamda AXA, Türkiye’de, Dünya İçin Hareket Et Projesine yeni bir boyut daha ekleyerek, projeyi 2021 yılı için ‘Sağlık İçin Hareket Et’ başlığı ile devam ettirme kararı aldı. AXA, sağlıkla ilgili tüm kesimler, sivil toplum örgütleri, kamu ve özel sağlık kuruluşları ile Sağlık İçin Hareket başlığı altında; sağlıkta gelinen noktayı, teknolojik gelişmeleri, özel ve tamamlayıcı sağlık sigortalarının sağlık sistemi içindeki yerini, salgında sağlık sisteminin sergilediği başarıyı, salgınla gündeme gelen Tele Tıp hizmetleri gibi birçok konuyu kamuoyu ile paylaşacak ve bu alanlarda hem farkındalık hem de bilinç oluşturacak. AXA; bu konuda da İstanbulON ITU Kentsel Hareketlilik Laboratuvarı, Aktif Yaşam Derneği ve Adhoc Araştırma şirketi ile ortak Türkiye Halk Sağlığı ve Hareket Araştırması yapıldı.

En Az Hareket Eden Grup Yaşlılar

AXA CEO’su Yavuz Ölken, Dünya İçin Hareket Et kapsamında AXA’nın, dünya üzerinde global araştırmalar yaptığını, bu araştırmalarda baş aktörlerin iklim değişimi, salgın hastalıklar, göçler, kuraklık ve ekonominin bozulması olarak çıktığını söyledi. Diğer taraftan çağın diğer risklerinin de olduğunu belirten Ölken, “Bu, siber risklere kadar uzanan bir liste. Ama ilk 5’li hiç değişmiyor. Bir de 2020’de pandemiyi yaşadık. Hepsi yan yana koyduğumuzda inanılmaz bir bağlantılık ilkesi görmeye başladık” dedi.

Yavuz Ölken, kovid-19 ile sağlığın öneminin ön palana çıktığını ancak durumun farklı olduğunu ifade ederek, şu açıklamaları yaptı: “Dünya Sağlık Örgütü’nün, 2019 verilerine baktığımızda, dünyada, 9 milyon kişi kalp rahatsızlığı nedeniyle ölmüş. Bizim, Türkçede, inme dediğimiz rahatsızlıktan dolayı yine dünyada 6 milyon kişi hayatını kaybetmiş. Kanserden 1.8 milyon kişi ölmüş. Bunların yanında bulaşıcı olmayan hastalıklar var. Mesela, alzheimer var. Yaşlı nüfus geliyor ve en az hareket eden grup yaşlılar ve özellikle de kadınlar. Alzheimerdan ölenlerin yüzde 65’ini kadınlar oluşturuyor. Bunlar hareketsiz yaşamın sonuçları.”

Yavuz Ölken, Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmasında, 7,5 milyar dünya nüfusunun sadece 1,4 milyarının hiç hareket etmediğini, her üç kadından bir tanesinin, her 4 erkekten birinin hiç hareket etmediğini gösterdiğini kaydetti. Türkiye’nin de dünyadan çok farklı olmadığına değinen Ölken, “Türkiye’ye geldiğimizde araştırmaya göre toplumun üçte biri hareket ediyor. Diğer ikisi hareket etmiyor” dedi.

Hareketsiz Toplumuz

Adhoc Araştırma Genel Müdürü Saygın Alkurt, Çevresel ve Toplumsal Değişimlerin Ekonomik Değerlemesi ve Türkiye Temsili Halk Sağlığı ve Hareket Araştırması hakkında değerlendirmelerde bulundu. Alkurt, araştırmayı kovid-19 salgını ve kısıtlamaların hemen öncesinde gerçekleştirdiklerini ve 12 ilden, bin 90 katılımcıyla, 18-65 yaş arası kişilerle, yüz yüze anket çalışması uyguladıklarını söyledi.

Saygın Alkurt, araştırma sonuçlarına göre, her üç kişiden ikisinin yeteri kadar hareket etmediğini vurgulayarak, şu tespitleri yaptı:

“Aslında hareketsiz bir toplumuz. Her üç kişiden biri de tamamen sedanter bir yaşam sürüyor. Yani çok kısıtlı bir hareket sahip. Özellikle bunların çok büyük bir kısmı da masa başı çalışan beyaz yakalılar. Son üç yılda yeterli fiziksel aktiviteye sahip olanların oranında yüzde 15’lik bir azalma var. Yani yeterli düzeydeki aktif nüfusun yüzde 15’ni kaybetmişiz ki, bu pandemi öncesindeki veriler. Yeterli fiziksel aktiviteye sahip olan popülasyonun çok büyük bir kısmını beden gücüyle çalışan insanlar oluşturuyor. Burada da erkeklerin daha fazla istihdam edildiğini biliyoruz. Bu nedenle kadınların fiziksel bağlamda bir dezavantajı olduğundan söz edebiliriz.”