spot_img
Pazartesi, Ekim 7, 2024

GÜNCEL HABERLER

Yavuz Ölken ve Levent Korkut canlı yayında soruları cevaplıyor

0
AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken ve TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, 8 Ekim Salı günü saat 10.30’da, AXA Türkiye YouTube yayınında...

TARSİM, Sigorta Fuarı ve Kongresi’ne katıldı

0
TARSİM, 13. Sigorta Haftası kapsamında, sigorta sektöründeki iş birlikteliklerinin artırılması, etki alanlarının geliştirilmesi, teknolojik gelişim ve değişimler ile inovatif ürünlerin tanıtılması amacıyla, 3-5 Ekim...

TARSİM, 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde

0
3.Uluslararası Sigorta Zirvesi, 1-2 Ekim tarihleri arasında, İstanbul’da, Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.  (BASIN BÜLTENİ) 13. Sigorta Haftası kapsamında, sigorta sektörünün gündemindeki konuları...

Anadolu Sigorta ‘Kaybetmek Yok’ diyerek ikinci yüzyıla hazırlanıyor

0
Anadolu Sigorta, 100 yıllık köklü geçmişi ve “Kaybetmek Yok” mottosuyla ikinci yüzyılına emin adımlarla giriyor. Şirketin güçlü finansal sonuçları ve yenilikçi stratejileriyle sigortacılık sektöründeki...

Anadolu Sigorta’nın finansal güçlülük notu arttı

0
Fitch Ratings 17 Eylül 2024 tarihli değerlendirmesinde Türkiye'nin kredi notunu artırmasını takiben Anadolu Sigorta’nın Uluslararası Finansal Güçlülük notunu "BB"ye yükseltti. Fitch Ratings’in değerlendirmesine göre...

Fibasigorta’ya mobil uygulama ödülü

0
Fibasigorta, sektörün önde gelen ödül programı Smart-i Awards’ta ödüle layık görüldü. Bu yıl “Sigortacılıkta Cesur Yeni Ufuklar” temasıyla gerçekleştirilen Smart-i Awards’ta Fibasigorta, mobil uygulama...

Sigortacılıkta yenilikçi fikirler Neova Ideathon’da buluşuyor

0
Neova Sigorta, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği Ideathon ile gençlerin sektöre yönelik yenilikçi çözümler geliştirmelerini teşvik ediyor. Üniversite öğrencileri ve yeni mezunlara yönelik düzenlenecek Neova...

NART Sigorta 25. Danışmanlar kurulu toplantısı yapıldı

0
NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği, her yıl düzenleyerek geleneksel hale getirdiği genişletilmiş NART Danışmanlar Kurulu Toplantısı’nı 24 Eylül Salı günü İstanbul Mandarin Oriental Bosphorus’ta...

Magdeburger Sigorta, iş ortaklarını Mardin’de ağırladı

0
Magdeburger Sigorta, acenteleriyle birlikte özel bir Mardin gezisi düzenledi. Gezi kapsamında katılımcılar, Mardin'in tarih ve kültür dolu mekanlarını keşfetme fırsatı buldu. (BASIN BÜLTENİ) 26-28 Eylül...

AXA Türkiye Şampiyonlar Kupası Şampiyonu Arkas Spor

0
AXA Türkiye’nin spor ekosisteminin gelişimine ve büyümesine destek olmak amacıyla değerler ortağı olduğu “AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası” 1 Ekim’de İstanbul TVF Burhan Felek Vestel...
GenelBenli: Acil aksiyon planlarımızı almalıyız

Benli: Acil aksiyon planlarımızı almalıyız

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, iklim değişikliğinin kısa vadede sigorta sektöründe de paradigma değişikliğine neden olacağını, bu değişim için de acilen aksiyon planları alınıp, hızlıca hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Benli, Türkiye’nin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması’nı önemsediklerini ve bu konuda sürdürülebilir projelerle katkı sunabilmek için hem şirketlerin hem de TSB’nin çalışmalarını hızlandırdıklarını kaydetti.

TSB Başkanı Atilla Benli, Sigorta Tatbikatçıları Derneği’nin düzenlediği İklim Değişikliği, Doğal Afetler Sigorta ve Reasürans Dünyasında Yeni Bir Risk Yaklaşımı Sempozyumunda konuştu. Dünyayı tehdit eden iklim değişikliği ve doğal afetlerin ana gündem maddesi olduğunu, doğal felaketlerin en önemli nedeninin iklim değişikliği olduğunu belirten Benli, “Aşırı yağışlar ve peşinden gelen seller, orman yangınları, şiddetli fırtınalar ve dolu yağışlarını bu felaketlere örnek sayabiliriz. Ve afetler artık belli bir zaman dilimi ve gelişmiş ülke, gelişmemiş ülke ayrımı da yapmıyor. Ülkemizdeki orman yangınları ve sel felaketleri ile ilgili acı tecrübemiz de iklim değişikliği konusunun ne kadar ciddi boyutlara geldiğinin önemli bir göstergesiydi. Üzücü olan bundan sonra bu tür ani hava değişimleri ve iklim olaylarıyla daha sık karşılaşacak olmamız. Doğal afetler ve kuraklık meselesi, hayatımızın bir parçası hâlini alacak elzem bir sorun olarak karşımızda duruyor” dedi.

2020 YILINDA 984 AFET YAŞANDI

Atilla Benli, Swiss Re’nin SİGMA’nın raporuna göre 2020 yılının, sigortacılık sektörü için 1970’ten bu yana en maliyetli yıllardan biri olarak kayıtlara geçtiğini, 2020’deki doğal afetlerin toplam 190 milyar dolar tutarında küresel ekonomik kayba neden olurken sigortacılık sektörünün bu tutarın 81 milyar dolarlık kısmını karşıladığını ifade ederek, şunları söyledi:

“İçinde bulunduğumuz 2021 yılında ise; ilk 6 aylık dönemde doğal afetlerin neden olduğu ekonomik kayıplar küresel ölçekte 93 milyar doları aştı. Bu rakamın 42 milyar dolarlık kısmı sigortalı hasarlardan oluştu. Ülkemizde ise Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre 2020 yılında 984 afet yaşandı ve bu sayı 1940’tan beri ulaşılan en yüksek afet sayısı olarak kayıtlara geçti. 2021 yılında da ülkemizde meydana gelen doğal afetlerin başında yağış ve seller yer aldı.

KEŞKE 315 MİLYON DEĞİL DE 3 MİLYAR TL HASAR ÖDENEBİLSEYDİ

Özellikle Karadeniz Bölgemizi etkileyen seller can ve mal kayıplarına yol açtı. Seller beşerî unsurlar olan tarım alanlarına, yerleşim yerlerine, yollara ve köprülere zarar verirken bireye ve ülkemiz ekonomisine olumsuz etkiler yarattı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mız son dönemdeki sel ve yangınlardan kaynaklı olarak altyapı ve konut gibi yerlerin yeniden yapım süreci maliyetinin yaklaşık 2,5 milyar TL olarak hesaplandığını açıklamıştı. Bu rakama iş kayıpları, tarım alanlarının kaybı ve diğer birçok kayıp da eklendiğinde söz konusu maliyetin daha da yüksek olduğunu sizler de tahmin edebilirsiniz.

Ülkemizde geride kalan temmuz ve ağustos aylarında yaşanan sel ve yangın hasarlarında bugüne değin şirketlerimize ulaşan toplam hasar ihbarı ise 9.891 adet; toplam hasar tutarı da 315 milyon TL’dir. Birçok kez dile getirmeye çalıştığım gibi keşke 315 milyon TL değil de 3 milyar TL hasar ödenebilseydi. Çünkü gelişmiş ülkelerde tüm bu felaketlerde maddi zararların yüzde 45’i sigorta sektörleri tarafından karşılanırken, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oran sadece yüzde 3 civarında.”

PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NI ÖNEMSİYORUZ

Atilla Benli, Meclis gündeminde olan Paris İklim Anlaşması’na da değinerek, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı uyum kabiliyetinin ve iklim direncinin artırılmasının, düşük sera gazı emisyonlu kalkınmanın temin edilmesi ve bunlar gerçekleştirilirken, gıda üretiminin zarar görmemesinin önemli temel hedefler olarak belirtildiğini kaydetti.

Düşük emisyonlu ve iklim dirençli kalkınma yolunda finans akışının istikrarlı hâle getirilmesinin de hedefler arasında yer aldığını vurgulayan Benli, “Düşük emisyonlu ve iklim dirençli kalkınma yolunda finans akışının istikrarlı hale getirilmesi ifadesi, sektörümüze önemli bir sorumluluk yüklüyor. Çünkü sigortacılık doğası gereği kalkınma yolunda en önemli güvence konumunda. Bu nedenle de ülkemizin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması’nı çok önemsiyoruz ve bu konuda sürdürülebilir projelerle katkı sunabilmek için hem şirketlerimiz hem de TSB olarak çalışmalarımızı hızlandırdık” dedi.

ENERJİ PROJELERİNE DESTEK VERMEYE DEVAM EDİYORUZ

Aynı şekilde 2020 Şubat itibarıyla Türkiye’nin gündemine giren ve son Orta Vadeli Plan’da da yer alan Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda da sektör olarak uyum sağlamak ve rekabet gücünü artırmak için hazırlıklar yaptıklarına dikkat çeken Atilla Benli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bununla birlikte, ülkemizin iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik alanlarında çok ciddi atılımları oldu. Ülkemizin bu alandaki atılımlarına devam etmesi büyük önem arz ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, 2050’de net sıfır emisyonu başarmak için ülkelerin 2030’a kadar yıllık 5 trilyon dolar temiz enerji yatırımı gerçekleştirmesine ihtiyaç duyuluyor. Bu rakam, küresel enerji sektöründeki yıllık 2,3 trilyon dolarlık mevcut yatırım hacminin yaklaşık 2 katı seviyesinde bulunuyor. Temiz enerji dönüşümü, şirketlerin ve bankaların yatırım planlarını da şekillendiriyor. Şu anda dünyadaki tüm kalkınma bankaları kömür finansmanını azaltırken, yenilenebilir kaynaklara yatırımları artırmayı taahhüt ediyor.

Bu nedenle, rüzgâr ve güneş enerjisinde yıllık 1000’er megavat kapasite oluşturmayı hedefleyen Türkiye’nin küresel temiz enerji yatırımlarından daha fazla pay alabilmesi, finansmana erişiminin kolaylaşması, daha fazla yabancı yatırımcı çekebilmesi ve cari açığını azaltabilmesi için yenilenebilir enerji yatırımları kritik önem taşıyor.

Biz de sigorta şirketleri olarak ülkemizin iklim değişikliği ile mücadelesi ve enerji güvenliği için azami öneme sahip olduğunu düşündüğümüz yenilenebilir enerji projelerine destek vermeye devam ediyoruz. Örnek vermek gerekirse, bireysel çatı tipi güneş enerji paneli sigortası, rüzgâr enerjisi alanında 745 megavat, güneş enerjisi alanında ise 1400 megavat kurulu güce teminat veriyoruz.”

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONUSUNDA ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR HAYATA GEÇİRİLDİ

Atilla Benli, sürdürülebilirlik konusunda da sigortacılık alanında çok önemli çalışmalar hayata geçirildiğini belirterek, “2020 yılında SPK tarafından Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin karar alma süreçlerine sürdürülebilirlik konularını entegre etmelerini ve bunları açıklamalarını teşvik edecek önemli bir düzenleme yapıldı ve ‘Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi’ oluşturuldu. Halka açık sigorta şirketlerimizin de bu düzenlemeye uyarak ilkeler setine uyumu önem arz ediyor. Öte yandan, TSB olarak sürdürülebilirlik konularının şirketlerimizin iş modelleriyle uyumlu hale gelmesi öncelikli konularımız arasında yer alıyor. Burada önemli hususlardan biri şirketlerimizin dijitalleşme ve teknolojiye entegre sistemlerini geliştirmek” dedi.

Benli, dijitalleşme ve teknolojik dönüşümle şirketlerin verimliliği yükselirken çevresel ve sosyal konularda pozitif etki yaratma konusunda potansiyelin arttığını ifade ederek, “Teknoloji ve dijitalleşme; rekabetçiliği, verimliliği ve büyüme hızını artırmak gibi fırsatlar sunuyor. Aynı zamanda sürdürülebilir büyüme ve daha çevreci iş modellerinin hayata geçmesine vesile oluyor. Bu sebeplerle sürdürülebilirlik çalışmalarını TSB olarak çok önemsiyoruz. Sektör olarak sürdürülebilirlik konularında ülkemizin öncü sektörlerinden biri olması için birçok çalışma yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN EN YIKICI ETKİSİ DOĞAL AFETLER OLUYOR

Atilla Benli, “İklim değişikliği ile mücadele için kapsamlı önlemlerin alınmaması durumunda kasırgaların, kuraklıkların artacağının, deniz seviyelerinin yükseleceğinin belirtildiği raporlardaki bu öngörüler gerçekleşirse, üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin de büyük risklerle karşı karşıya kalacağının altı çiziliyor” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu konuda her birimizin gerek bireyler gerek kurumsal şirketler olarak ve tabii ki devletimizin etkin önlemler alması hayati önem taşıyor. Küresel iklim değişikliğinin en yıkıcı etkisi ne yazık ki doğal afetler oluyor. Ülkemizde yaşanan son orman yangınları ve sel felaketlerinde hepimizin yüreği yandı. Maddi ve manevi çok büyük kayıplar verdik. İşte tam da burada sigortanın, sigortalı olmanın önemine bir kez daha şahit olduk. Ne yazık ki çoğunlukla riskler gerçekleştikten sonra, acı tecrübelerle sigortanın önemini anlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, risk gerçekleştiğinde satın alınamayacak tek şey sigorta teminatıdır.

Biz de bu bilinçle vatandaşlarımızın sigortanın avantajlarını, verdiği güven duygusunu, sigortanın erişilebilir bir güvence olduğunu ve riskler gerçekleşmeden deneyimlemesini arzu ediyor, bunun için var gücümüzle çalışıyoruz.

ACİLEN AKSİYON PLANLARIMIZI ALMALIYIZ

İnsan, keşke sigortalılık oranımız daha yüksek olsaydı da sigorta sektörü olarak kamunun üzerindeki yükü daha da hafifletmiş olsaydık diye düşünmeden edemiyor. Vatandaşlarımız da sigortalı olmanın verdiği güven ile, sağlık gibi daha hayati önceliklerine odaklanabilirdi. Biz Türkiye sigorta sektörü olarak bu yükün altına girebilecek güce sahibiz.

Öte yandan tüm paydaşlarımızla birlikte şunu unutmamalıyız ki, iklim değişikliği kısa vadede sigorta sektöründe de bir paradigma değişikliğine neden olacak. Bu değişim için de acilen aksiyon planlarımızı almalıyız. Bu konuda hızlıca hareket etmemiz gerektiğinin altını özellikle çizmek isterim.”

İLGİLİ HABERLER