AgeSA Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca, BES katılımcılarının birikimleri, fonların getirileri ve önümüzdeki dönemde öne çıkacak emeklilik fonları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Editör: AYTAÇ NALLAR
AgeSA Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca, BES’te, 20 milyon katılımcı olmasına karşın fon büyüklüğünün yeterli düzeyde olmadığını söyledi. Kuruca, 20 milyon kişinin BES sözleşmesi olduğunu, toplam fon büyüklüğünün ise 1.4 trilyon TL’ye ulaştığını kaydetti.
Sistemdeki 20 milyon katılımcıya rağmen fon büyüklüğünün yeterli tutarda olmadığını belirten Kuruca, “Kişi başı birikimlerin daha yüksek seviyede olması lazım. Özellikle emeklilik dönemi dikkate alındığında, tabii kişilerin o dönem için yapması gereken tasarruf, birikim tutarı biraz daha yüksek. Bu kişilerin gelir beklentilerine göre de değişir. Ama şu anda aşağı yukarı 150 bin lira gibi kişi başı bir birikim var gözüküyor” dedi.
Kuruca, sisteme yeni girişte bir anda çok büyük fon birikimi oluşmadığını, yeni girenlerin fonunun belli bir büyüklüğe ulaşmasının zaman alacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü ayda bütçesine göre bin lira, beş yüz lira, iki bin lira gibi rakamlarla ufak ufak damlaya damlaya dolan bir tasarruf aracı. Daha çok içeride son üç-beş, on yılda bulunan müşterilerin yapmış olduğu birikimlerin büyük oranda 1.4 trilyon TL’yi oluşturduğunu görüyoruz. Hatta ilk yüzde 10’luk kesimin toplam birikimin yüzde 60-70’ini elinde tuttuğunu görüyoruz. Eskiden sisteme girmiş ve direnmiş, sistemde sabırlı bir şekilde kalmış kitlelerin birikimi çok daha büyük oranlarda.”
GELİRİN YÜZDE 10’U TASARRUFA AYRILMALI
Kuruca, “Size göre ideal aylık tasarruf tutarı ne olmalıdır?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Gelişmiş ülkelerde bu işin kuralı, gelirinin yüzde 10’unu tasarrufa ayırıyor olması. Tabii bu gelir seviyesi arttıkça biraz daha yukarılara çıkabiliyor. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada nispeten daha düşük gelirli kesimin tasarruf yapabilitesi de daha düşük. Türkiye’de de aslında belli oranda tasarruf yapabilenler nüfusun 20’si diye tahmin ediliyor. Ama ideali insanların yüzde 10 civarında gelirlerinden bir kenara ayırması gerekiyor.”
ENFLASYONUN ÜZERİNDE REEL GETİRİ VAR
Fırat Kuruca, BES’teki fon getirilerine de değinerek, getirilere uzun vadeli bakmak gerektiğini söyledi. Mart ayında yaşanan çalkantı ile bazı yatırım araçlarının ön palana çıktığını, bazılarının geri plana gittiğini vurgulayan Kuruca, “Hani; bir yıl, beş yıl ve on yıl diye baktığımızda genelde yüzde 4 ila 5 civarında ortalama enflasyon üzerinde bir getiri var. Yani bu sanki 4-4,5 çok düşükmüş gibi geliyor ama aslında bileşik getiri de dikkate alındığında ve enflasyonun üzerine bir reel getiriden bahsettiğimiz için aslında oldukça cazip” dedi.
Fonların getirisi arasında altın fonunun bir yıl içinde getirisinin yüzde 73 olduğuna dikkat çeken Kuruca, “Buna en yakın olan para piyasası fonları, yüzde 60 getirmiş. Ama hisse senedi pek getirmemiş. Diğer alternatiflere baktığımızda; kamu dış borçlanma olsun, teknoloji hisseleri olsun, borçlanma araçları; bunlar aşağı yukarı yüzde 30 getirmiş. Ama altın yüzde 73, para piyasası yüzde 60 getirmiş. Bunların popüler olduğunu görüyoruz. Aslında enflasyona karşı kesin korunma sağlayan enstrümanlar diyebiliriz” şeklinde konuştu.
BİR MİKTAR ALTIN, BİR MİKTAR PARA PİYASASI BİRAZ DA HİSSE
Önümüzdeki dönemde katılımcıların fon tercihleri hakkında da ipuçları veren Kuruca, bu konuda şunları söyledi:
“Bu sene için genel olarak uzmanlara göre TL enstrümanları biraz ön plana çıkıyor. Genel beklenti TL enstrümanların şu anda daha güvenli liman olduğu. Özellikle para piyasası fonları tarzı daha kısa vadeli fonlar olabilir. Bir de dünyadaki jeopolitik riskler dikkate alındığında altın enstrümanının her daim olması gerekiyor. Dengeli bir portföy oluşturulmalı. Bir miktar para piyasası, bir miktar altın, bir miktar hisse senedi olabilir. Çünkü şu anda hisse senedi çok düşük bir seviyede. Alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Benim tavsiyem dengeli sepet yapılması.”