Axa Türkiye İnsan Kaynakları Başkanı Zeynep Ergenç, AXA Zihin Sağlığı 2025 Raporu’nun çıktılarını değerlendirdi.

Editör: AYTAÇ NALLAR
Axa Türkiye İnsan Kaynakları Başkanı Zeynep Ergenç, günümüzde sağlıktan teknolojik dönüşüme hemen hemen her alanda pek çok değişimin aynı anda yaşandığını, finansal istikrarsızlık, siber riskler, doğal afetler gibi risklerin zihin sağlığını, dolayısıyla günün sonunda bütünsel sağlığı olumsuz etkilediğini söyledi. Zeynep Ergenç, AXA Zihin Sağlığı 2025 Raporu’nun çıktılarını değerlendirdi.
Ergenç, günümüzde sağlıktan teknolojik dönüşüme hemen hemen her alanda pek çok değişimin aynı anda yaşandığını, diğer yandan finansal istikrarsızlık, siber riskler, doğal afetler gibi risklerin zihin sağlığını, dolayısıyla günün sonunda bütünsel sağlığı olumsuz etkilediğini kaydetti.
YÜZDE 32’Sİ ZİHİN SAĞLIĞI SORUNU YAŞIYOR
Araştırma sonuçlarının çarpıcı ve üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Ergenç, “Örneğin, dünya nüfusunun yüzde 32’si zihin sağlığı sorunları yaşadığını belirtiyor ve bu oran 18-24 yaş arası genç yetişkinlerde yüzde 44’lere çıkıyor. Yine 18-24 yaş arası katılımcıların yüzde 57’si ve 24-34 yaş arası katılımcıların yüzde 53’ü bunalanlar kategorisinde yer alıyor ki bu kategori, ruhsal açıdan kendini iyi ve sağlıklı hissetmeyenlerin bulunduğu bir kategori. Diğer yandan katılımcıların yüzde 35’i hayatlarının belli bir döneminde profesyonel destek almaya ihtiyaç duyduğunu belirtiyor” dedi.
Katılımcıların 41’inin bu desteği bulmak adına daha çok forumlar, sosyal medya ya da internet siteleri gibi dijital kanallardan destek aldığını belirten Ergenç, “Çalışanlar tarafında ise, çalışanların da yüzde 53’ü ortalamanın üzerinde strese maruz kaldığını belirtiyor. Maalesef ki, diğer yandan işverenlerin sadece 47’sinin çalışanlarının zihin sağlığını destekleyecek programlara sahip olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla gerçekten çarpıcı ve üzerine düşünülmesi gereken, hem birey hem de kurumlar olarak üzerine düşünüp stratejiler geliştirmemiz gereken değerli bir rapor olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
PERFORMANSI VE VERİMLİLİĞİ DÜŞÜRÜYOR
Zeynep Ergenç, zihin sağlığını etkileyen en önemli üç semptomun; stres, kaygı ve depresyon olduğuna da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ankete katılanların yarısı son iki hafta içerisinde ortalamanın üzerinde strese maruz kaldığını belirtirken, tüm çalışanlar da zihin sağlığı sorunları nedeniyle son bir yıl içerisinde hastalık izni aldığını belirtiyor. Aslında çalışanlar, verimlilik ve performansının azaldığını hissettiğinde bir ara vermek, izne çıkmak, uzaklaşma ihtiyacı hissediyor. Ancak şirketler tarafında ise çok sık izin alan, çok sık hastalanan çalışanların performansı sorgulanıyor. Diğer yandan araştırmaya katılanların çok ciddi şekilde stres ve kaygı tanımlaması yaptığını görüyoruz ve bu şiddetli stres ve kaygı da ister istemez hem zihin sağlığı sorunlarını yaratıyor hem de performansı, verimliliği ve sürekliliği düşürüyor. Bu da hem insan kaynakları profesyonellerine, kurumlara ve kurumlardaki karar alıcılara ve en başta da aslında liderlere, özellikle ekip yöneten, insan yöneten liderlere çok büyük görev ve sorumluluk yüklüyor.”
KURUMLARA ÇOK BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
Zeynep Ergenç, AXA Türkiye’de, bu konuda atılan adımlardan da bahsederek, bu konuda şunları söyledi:
“Zihin sağlığına dikkat etmek, öncelikle o kişinin kendi bireysel sorumluluğudur. Biz de buna bu şekilde bakıyoruz. Diğer yandan sorunu belirlemek ise aksiyona geçmenin temel şartıdır. Yani siz bir sorun olduğunu bilmelisiniz, farkında olmalısınız ki, onu çözmek için aksiyona geçin. Dolayısıyla burada kurumlara çok büyük iş düşüyor. Çalışanlarının konuyla ilgili bilinç düzeylerini, bilgi düzeylerini arttırmaya yönelik net bir stratejiye sahip olmaları ve yıl içerisinde sadece bir ya da birkaç defa yapılan aktiviteler yerine tüm yılı kapsayan, düzenli olarak tekrar eden projeler ve programlar geliştirerek çalışanlarının bu konudaki farkındalığını arttırmaya odaklanması gerekiyor. Örneğin, biz ‘ilerlemek için önemsiyor ve cesaretlendiriyoruz’ olarak tanımladığımız insan stratejimiz kapsamında yıl boyunca pek çok farklı program, süreç, sistem ve uygulamayı hayata geçiriyoruz. Bunları katılım zorunlu eğitimler ya da seminerler gibi düşünmeyin. Örneğin, sağlık sigortalarımızın poliçe kapsamını genişlettik ve psikolojik ve psikiyatrik tedavileri de kapsam dahiline aldık. Böylece hem çalışma arkadaşlarımızın hem de onların ailelerinin zihin sağlığını güvence altına almış olduk. Herkesin bireysel ihtiyaçlarına cevap verebilecek uygulamaları hayata soktuk. Hayatın hepimizi bekleyen bir yanı olduğunun altını çizmeye odaklandık.”














