Arex Sigorta Genel Müdürü Sertem Demir, bugün için kaskoda fiyat artışının yüzde 80’ler bandında olduğunu belirterek, “Fakat gecikmeli hasar maliyeti geleceğini düşünürsek ben halen bunun sigortacılar açısından sıfır noktasına gelmiş bir maliyet olduğunu düşünmüyorum. Bu açıdan değerlendirildiğinde fiyatların bir miktar daha artacağını bekliyorum” dedi.
Editör: Aytaç NALLAR
Arex Sigorta Genel Müdürü Sertem Demir, kaskoda fiyat artışının yüzde 80’lerde olduğunu ancak bunun sigortacılar açısından sıfır noktasında maliyet olmadığını söyledi. Sertem Demir, pandeminin başlarında tüm sigorta branşlarında hasar maliyetlerinin düştüğünü belirterek, kaskoda yıllık ortalama 17 hasar meydana geldiğini, trafik sigortasında ise bu rakamın 4-5’ler civarında olduğunu kaydetti.
Pandeminin ilk dönemlerinde kaskoda hasar oranının üçte bire varan oranda düştüğünü, trafikte ise hasar frekansının 1,5-2’lere gerilediğini ifade eden Demir, sonrasında ise açılmalarla birlikte hasar maliyetlerinin hızla arttığını ve oto sigortalarında yüzde 20’lerin üstüne çıktığını vurguladı. Demir, bekleyen hasar stoku sonrası sektörde hızlı bir bozulma olduğuna belirterek, “Bu dönemde ayrıca araç maliyetleri çok arttı. Araç fiyatlarında, yedek parça bedellerinde maliyetler arttı. Makro ekonomik değişikliklerle birlikte TL hızlı bir şekilde değer kaybetti. Bu hem enflasyonu hem de hasar dosya maliyetlerini artırdı. Örneğin, geçen yıl 7.300 lira seviyesinde olan kasko dosya maliyeti bugün 13.800’ler seviyesine çıktı” dedi.
FİYAT ARTIŞI YÜZDE 80 BANDINDA
Bu durumun, kaskoda fiyat artışını getirdiğine de dikkat çeken Sertem Demir, “Şu an fiyat artışı yüzde 80 bandında. Fakat gecikmeli hasar maliyeti geleceğini düşünürsek ben halen bunun sigortacılar açısından sıfır noktasına gelmiş bir maliyet olduğunu düşünmüyorum. Biz sigortacılar maliyeti perakende sektöründe olduğu gibi tüketiciye hızlı bir şekilde yansıtamıyoruz” şeklinde konuştu.
Sertem Demir, önümüzdeki dönemde fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu da ifade ederek, şunları söyledi:
“Kasko sigortasında hasar/prim oranı yüzde 110’larda. Trafik sigortasında ise yüzde 120’lerde. Sigorta şirketini belki konteyner gemisine benzetebiliriz. Geminizin üzerinde bir konteyner yükü var. Siz bunları denize atıyorum diyemezsiniz, bunları götürmüyorum da diyemezsiniz. Poliçe vade bitimine kadar sorumluluklarınızı taşımak durumundasınız. Dolayısıyla hesabı şöyle yapmak gerekiyor. Siz yolda giderken konteyner adedi artıyor, konteynerler ağırlaşmaya başlıyor. Siz de daha fazla yakıt tüketiyorsunuz, maliyetleriniz artıyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde fiyatların bir miktar daha artacağını bekliyorum.”
SİGORTALILAR ENFLASYON KORUMASI ALMALI
Sertem Demir, eksik sigorta konusuna da değinerek, sabit kıymetlerde eksik sigorta riski olduğunu söyledi. Araçlarda, bedellerin artık poliçelerde yazılmadığını ifade eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eskiden böyle bir uygulama vardı ama artık siz aracı sigorta alıyorsunuz ve o aracın rayiç değeri üzerinden korumaya devam ediyorsunuz. Ama sabit kıymetlerde böyle bir husus söz konusu değil. Yani bugün metrekare bedelini hesaplayarak bir konut sigortalıyorsunuz, enflasyona bağlı olarak konutun maliyeti artıyor. Bizim poliçelerimiz de maliyet üzerinden yapılıyor. Sigortacılar poliçelerde enflasyon korumaları sunuyor. TL üzerinden poliçe yaptırdıysanız ki, poliçelerin yüzde 70’i TL üzerinden yapılır, enflasyon koruması almanız gerekir. Müşteri enflasyon beklentilerini ifade ederek, poliçe üzerine bir enflasyon koruması rakamı konuyor. Örneğin, yüzde 50 enflasyon koruması aldınız; 100 liraya sigortalattığınız sabit kıymetiniz yıl içerisinde enflasyon nedeniyle yüzde 50’lere kadar değerlendiğinde eksik sigortaya maruz kalmıyorsunuz.”
Sertem Demir, eksik sigorta durumu yaşanmaması için poliçedeki değeri artırmanın bir çözüm olduğunu ancak enflasyon korumasının daha ekonomik bir çözüm olacağını da kaydetti.