spot_img
Cumartesi, Mayıs 31, 2025

GÜNCEL HABERLER

Sigorta destekli konutların temeli atıldı

0
Konutta güvenli ve sürdürülebilir yaşam anlayışını benimseyen QFlats projesinin temel atma töreni, 28 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul Kurtköy’de gerçekleştirildi. Maher Holding çatısı altındaki QC...

Anadolu Sigorta, Kangal Enerji ve Werover iş birliği

0
Anadolu Sigorta, Kangal Enerji ve Werover, rüzgâr enerjisi santrallerinde devrim niteliğinde bir iş birliğine imza atıyor. Werover’ın geliştirdiği Windrover teknolojisi ile Anadolu Sigorta’nın poliçelerini...

HDI Sigorta’dan gençlere kariyer fırsatı

0
HDI Sigorta’nın genç yetenekleri sektöre kazandırmak amacıyla hazırladığı “Young Together” programı için başvuru süreci başladı. Öğrenmeye meraklı, sigortacılık sektöründe fark yaratmak isteyen genç yeteneklerin...

BMS Group, Oria’yı satın aldı

0
BMS Group, İstanbul merkezli Oria Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş.'yi satın aldı. Satın alma, BMS Group’un Türkiye’ye olan uzun vadeli bağlılığını pekiştirirken; Orta Doğu...

Sigorta Destekli Güvenli Konut: QFlats

0
MHR GYO’nun hayata geçirdiği QFlats projesinin işbirliği töreni Quick Tower’da gerçekleşti. Kurtköy’de yükselecek 347 konutluk projede temel atma töreni ise 28 Mayıs’ta yapılacak. Alanlarının...

Sompo Sigorta’dan sektörde bir ilk: Risk Danışmanı Acente Programı

0
Sigorta dünyası, müşteri beklentilerinin farklılaştığı, risklerin çeşitlendiği ve danışmanlığın önem kazandığı bir döneme giriyor. Sigorta dünyası; müşteri beklentilerinin farklılaşması ve karmaşık risklerin etkisiyle köklü...

Sigorta sektörü Beach Volley MasteRS’da buluştu

0
RS Otomotiv Grubu’nun yoğun ilgi ve talep üzerine gelenekselleştirdiği ve bu yıl Beach Volley MasteRS adıyla düzenlenen Sigorta Sektörü Voleybol Turnuvası, 18-19 Mayıs tarihleri...

Türkiye Sigorta, Basketbol Milli Takımlar ana sponsoru

0
Türkiye Sigorta, Basketbol Süper Ligi ile başlayıp Türkiye Basketbol Ligi ile sürdürdüğü basketbol desteğini ‘Kadın ve Erkek Basketbol Milli Takımlar ana sponsorluğuyla devam ettiriyor. (BASIN BÜLTENİ)...

AXA Türkiye’den mobilitenin geleceğine güçlü katkı: “Sigortacılığın Yeni Rolü”

0
İstanbul’da düzenlenen Mobilitenin Geleceği Zirvesi kapsamında gerçekleşen "Otonom ve Elektrikli Araçlarda Sigorta" panelinde, AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken’in moderatörlüğünde mobilite ve sigorta dünyasının öncü...

Türkiye Sigorta 3×3 Turnuvası’nın Şampiyonu: Pamukkale Basket

0
Türkiye Sigorta ve Türkiye Basketbol Federasyonu iş birliğiyle Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da inşa edilerek gençlerin kullanımına açılan basketbol sahalarında düzenlenen 3x3 basketbol turnuvalarının...
GenelDeniz korsanları sigortacıları da korkutuyor

Deniz korsanları sigortacıları da korkutuyor

Türk P&I Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, deniz korsanları ile sigorta arasındaki ilişkiyi anlattı. Son yıllarda ticari gemilerin karşılaştığı en tehlikeli rizikoların başında korsanlık ve silahlı soygunlar gelmektedir. Korsanlara karşı ticaret gemilerini korumak üzere Avrupa Birliği, NATO ve birçok ülkeye bağlı savaş gemileri görevlendirilmiş durumda. Geçmişten edindiğimiz tecrübeler ve alınan dersler korsanlığa veya silahlı soygun ve saldırılara karşı uluslararası kuralların ve yaptırımların getirilmesi gerektiğini bize bir kez daha hatırlatmaktadır. 

Batı Afrika ülkesi Gine açıklarında M/V Mozart isimli bir Türk gemisi, silahlı korsanlar tarafından rehin alınması deniz korsanları sorununu yeniden gündeme getirdi. Türk P&I Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, ‘sigortagazetesi.com’ için yazdığı Deniz Korsanlığının Kovid-19’dan Etkileşimi” başlıklı yazısında deniz korsanlığını, korsanların ağırlıklı hangi bölgelerde silahlı soygunlar yaptığını, korsanlığa karşı alınan önlemleri ve korsanlığın deniz sigortaları üzerindeki etkisini detaylı yazmıştı. Taşçıyan, yazısında, koronavirüs salgınının korsanlık faaliyetlerini daha da artıracağına da dikkat çekmişti. Konu yeniden gündemde. İşte, Aret Taşçıyan’ın, o yazısındaki deniz korsanlığı ile ilgili bölümü…

En Tehlikeli Rizikoların Başında Korsanlık Geliyor

Son yıllarda ticari gemilerin karşılaştığı en tehlikeli rizikoların başında korsanlık ve silahlı soygunlar gelmektedir. Özellikle Somali açıkları, Hint Okyanusu, Kızıldeniz, Oman Denizi, Hindistan sahilleri, Seychellere kadar uzanan bir bölgeyi; daha Doğu’da İndonezya, Malacca Boğazı, Malezya ve Bengladeş’e kadar uzanan bir bölgeyi, Batı Afrika’da ise Gine Körfezi’ni etkisi altına alan korsanlara karşı ticaret gemilerini korumak üzere Avrupa Birliği, NATO ve birçok ülkeye bağlı savaş gemileri görevlendirilmiş durumda.

Devletler tarafından alınan bu tedbirlerin yanı sıra armatörler de kendi adlarına çeşitli koruyucu tedbirler almaya yönlendirildiler. Bu doğrultuda sigortacıların da baskısı ile gemilerde dikenli tel, silahlı koruyucu bulundurulması standart bir uygulama haline gelmiş ise de bu uygulamalar uluslararası kanun ve konvansiyonlar ile bağlayıcı bir hale henüz getirilmemiştir.

Sona Gelindi Derken Saldırılar Yeniden Arttı

2019’un başlarında uluslararası denizcilik çevreleri deniz korsanlığının artık sonuna gelindiğine ikna olmuş üzere iken 2020’nin ilk 3 ayında bir önceki yıla oranla korsan saldırılarında yüzde 24’lük bir artışı görmek bu beklentileri durdurmuş ve alınması gereken tedbirlerin aynen devam ettirilmesi gerçeğini vurgulamıştır.

Korsanlığın hayat bulduğu ülkelere bir göz atacak olursak; bunların ekonomik sıkıntı içinde olan, fakir ve zayıf hükümetler tarafından yönetilen, kaçak silah ve uyuşturucu ticaretinin kol gezdiği ülkeler olduğunu görmekteyiz. Bu bölgelerin bazılarında koronavirüs salgınına yoğun bir şekilde rastlanmamasına rağmen (bu durumu yeterli test imkanlarının bulunmamasına da bağlayabiliriz) virüsün yayılmaya başladığını emareler ile görmekteyiz.

Koronavirüs Salgınının da Etkisi Var

Kovid-19 bu ülkelerde gittikçe yayılmaya başladığında kolluk kuvvetleri ve yetkililer dikkatlerini denizden çekip karaya, daha doğrusu hastane odaklı geliştirmeye başlayacaklardır. Bu da deniz korsanlığının önünü açıp tekrar denetimsiz bir hale getirecektir. Diğer taraftan, salgının gemi personelinin de hayatını zorlaştırdığı, personel değişikliklerinin arzu edildiği gibi yapılamaması, gemide vukubulan bir hastalığın tüm gemiyi etkileyeceği ve geminin savunmasının zayıflayacağını söylemek sanırım yersiz olmaz.

Yavaşlayan dünya ticaretinin gemi navlunları üzerindeki olumsuz etkileri her geçen gün Running Cost ve OPEX’ler üzerinde yansımalarını göstermektedir. Bunun sonucu işletmecilerin silahlı koruyucu gibi maliyetli olan tedbirleri kısıtlamaya gideceklerini varsayabiliriz.

Yaptırımların Getirilmesi Gerekiyor

Kısacası gemiler korsanlar için daha bir kolay erişilebilir hedefler olacaklardır. Artan saldırı verilerine rağmen korsanlık girişimleri hala bundan 10 yıl öncesi rakamlarından çok daha geride ancak dünya ticaretindeki gerileme fakir ülkeleri daha da fakir bir hale getirecek ve daha kolay hedefler haline gelen gemiler denizlerde seyrederken umutlarını yitirmiş birçok grup tekrar deniz korsanlığına özenti duyacaktır.

Geçmişten edindiğimiz tecrübeler ve alınan dersler korsanlığa veya silahlı soygun ve saldırılara karşı uluslararası kuralların ve yaptırımların getirilmesi gerektiğini bize bir kez daha hatırlatmaktadır.  Buz bölgelerinde sefer yapan gemilerin özel inşa edilmeleri ve bu durumun klas müesseseleri tarafından ciddi bir şekilde takip edildiği gibi, özellikle korsanlar tarafından yoğun olan bölgelerde seyir eden gemilerin de ona göre inşa edilmeleri, personelin uluslararası konulacak normlara göre eğitilmeleri ve bu durumların da klas müesseseleri ve Bayrak Devletleri tarafından kontrol edilmesinin ve bir takım yaptırımlara bağlanmasının önemine ve zamanı geldiğine bir kez daha değinmek istedim.

İLGİLİ HABERLER