spot_img
Perşembe, Temmuz 31, 2025

GÜNCEL HABERLER

QCAR Mobilite’den üç ilde üç yeni şube

0
Maher Holding’in araç kiralama sektöründe faaliyet gösteren markası QCAR Mobilite, Türkiye genelindeki büyümesini sürdürüyor. 19-22 Temmuz 2025 tarihleri arasında Diyarbakır, Şanlıurfa ve İskenderun’daki açılışlarla...

Anadolu Sigorta Uludağ Premium Ultra Trail’in ana sponsoru

0
Sağlık için koşmayı teşvik eden yaklaşımıyla dikkat çeken Anadolu Sigorta, bu yıl da “Uludağ Premium Ultra Trail” koşusunun ana sponsoru oldu. 100. yılına özel...

Sompo Sigorta, yeni nesil acentelik modeli

0
Sompo Sigorta, yeni acentelik modeliyle istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Özellikle Oto ve Bireysel ürünler özelinde etkili olan bu model, kısa sürede önemli sayıda acentenin sisteme...

QuickFinansall ekosistemi Anadolu’da anlatıldı

0
Maher Holding Sigorta Grubu, 19–22 Temmuz tarihlerinde Diyarbakır, Şanlıurfa ve Hatay’daki acentelerini ziyaret etti. Bölgesel toplantılarda QuickFinansall ekosistemi tanıtılırken, iş ortaklarının soruları da yanıtlandı....

SEDDK katılım sigortacılığı etkinliklerine devam ediyor

0
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından hazırlanan “Katılım Sigortacılığı ve Katılım Bireysel Emeklilik Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik” taslağı, İstanbul Sabahattin Zaim...

AXA Türkiye, Akdeniz’in derinliklerindeki kültürel mirası geleceğe taşıyor

0
AXA Türkiye, Akdeniz Arkeolojisi Derneği’nin yürüttüğü su altı arkeolojisi çalışmalarına verdiği destekle kültürel mirasın korunmasına katkı sunarken, derneğin bölgedeki çalışmalarına sahadan da tanıklık etti....

Fibasigorta ve Easycep’ten sürdürülebilir güvence

0
Fibasigorta ve EasyCep güç birliği ile sunulan EasyCare sigorta, EasyCep’ten satın alınan yenilenmiş cep telefonlarını koruma altına alıyor. Kapsamlı teminat seçeneklerinden ikame cihaz avantajına...

AXA Türkiye Değerler Ortağı Bengisu Avcı, Ocean’s Seven’da

0
İrlanda-İskoçya arasındaki 13 derecelik suda 10 saatten fazla tam 41.2 kilometre kulaç atan Bengisu Avcı, Ocean’s 7 meydan okumasında altı parkur geçen ilk Türk...

Türkiye Sigorta, Türkiye Hayat Emeklilik’ten 16.6 milyar TL net kar

0
Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik, 2025 yılının ilk yarısında da istikrarlı büyümelerini sürdürerek; toplamda 16,6 milyar TL rekor net kârlılığa imza attı. (BASIN BÜLTENİ)...

Nissan sahiplerine Sompo’dan ayrıcalıklı kasko avantajı

0
Sompo ile otomotiv dünyasının köklü temsilcisi Nissan, kullanıcı deneyimini odağına alan bir iş birliğine imza attı. Niskasko sayesinde araç sahipleri, yalnızca standart kasko korumasıyla...
GenelDeniz korsanları sigortacıları da korkutuyor

Deniz korsanları sigortacıları da korkutuyor

Türk P&I Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, deniz korsanları ile sigorta arasındaki ilişkiyi anlattı. Son yıllarda ticari gemilerin karşılaştığı en tehlikeli rizikoların başında korsanlık ve silahlı soygunlar gelmektedir. Korsanlara karşı ticaret gemilerini korumak üzere Avrupa Birliği, NATO ve birçok ülkeye bağlı savaş gemileri görevlendirilmiş durumda. Geçmişten edindiğimiz tecrübeler ve alınan dersler korsanlığa veya silahlı soygun ve saldırılara karşı uluslararası kuralların ve yaptırımların getirilmesi gerektiğini bize bir kez daha hatırlatmaktadır. 

Batı Afrika ülkesi Gine açıklarında M/V Mozart isimli bir Türk gemisi, silahlı korsanlar tarafından rehin alınması deniz korsanları sorununu yeniden gündeme getirdi. Türk P&I Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Aret Taşçıyan, ‘sigortagazetesi.com’ için yazdığı Deniz Korsanlığının Kovid-19’dan Etkileşimi” başlıklı yazısında deniz korsanlığını, korsanların ağırlıklı hangi bölgelerde silahlı soygunlar yaptığını, korsanlığa karşı alınan önlemleri ve korsanlığın deniz sigortaları üzerindeki etkisini detaylı yazmıştı. Taşçıyan, yazısında, koronavirüs salgınının korsanlık faaliyetlerini daha da artıracağına da dikkat çekmişti. Konu yeniden gündemde. İşte, Aret Taşçıyan’ın, o yazısındaki deniz korsanlığı ile ilgili bölümü…

En Tehlikeli Rizikoların Başında Korsanlık Geliyor

Son yıllarda ticari gemilerin karşılaştığı en tehlikeli rizikoların başında korsanlık ve silahlı soygunlar gelmektedir. Özellikle Somali açıkları, Hint Okyanusu, Kızıldeniz, Oman Denizi, Hindistan sahilleri, Seychellere kadar uzanan bir bölgeyi; daha Doğu’da İndonezya, Malacca Boğazı, Malezya ve Bengladeş’e kadar uzanan bir bölgeyi, Batı Afrika’da ise Gine Körfezi’ni etkisi altına alan korsanlara karşı ticaret gemilerini korumak üzere Avrupa Birliği, NATO ve birçok ülkeye bağlı savaş gemileri görevlendirilmiş durumda.

Devletler tarafından alınan bu tedbirlerin yanı sıra armatörler de kendi adlarına çeşitli koruyucu tedbirler almaya yönlendirildiler. Bu doğrultuda sigortacıların da baskısı ile gemilerde dikenli tel, silahlı koruyucu bulundurulması standart bir uygulama haline gelmiş ise de bu uygulamalar uluslararası kanun ve konvansiyonlar ile bağlayıcı bir hale henüz getirilmemiştir.

Sona Gelindi Derken Saldırılar Yeniden Arttı

2019’un başlarında uluslararası denizcilik çevreleri deniz korsanlığının artık sonuna gelindiğine ikna olmuş üzere iken 2020’nin ilk 3 ayında bir önceki yıla oranla korsan saldırılarında yüzde 24’lük bir artışı görmek bu beklentileri durdurmuş ve alınması gereken tedbirlerin aynen devam ettirilmesi gerçeğini vurgulamıştır.

Korsanlığın hayat bulduğu ülkelere bir göz atacak olursak; bunların ekonomik sıkıntı içinde olan, fakir ve zayıf hükümetler tarafından yönetilen, kaçak silah ve uyuşturucu ticaretinin kol gezdiği ülkeler olduğunu görmekteyiz. Bu bölgelerin bazılarında koronavirüs salgınına yoğun bir şekilde rastlanmamasına rağmen (bu durumu yeterli test imkanlarının bulunmamasına da bağlayabiliriz) virüsün yayılmaya başladığını emareler ile görmekteyiz.

Koronavirüs Salgınının da Etkisi Var

Kovid-19 bu ülkelerde gittikçe yayılmaya başladığında kolluk kuvvetleri ve yetkililer dikkatlerini denizden çekip karaya, daha doğrusu hastane odaklı geliştirmeye başlayacaklardır. Bu da deniz korsanlığının önünü açıp tekrar denetimsiz bir hale getirecektir. Diğer taraftan, salgının gemi personelinin de hayatını zorlaştırdığı, personel değişikliklerinin arzu edildiği gibi yapılamaması, gemide vukubulan bir hastalığın tüm gemiyi etkileyeceği ve geminin savunmasının zayıflayacağını söylemek sanırım yersiz olmaz.

Yavaşlayan dünya ticaretinin gemi navlunları üzerindeki olumsuz etkileri her geçen gün Running Cost ve OPEX’ler üzerinde yansımalarını göstermektedir. Bunun sonucu işletmecilerin silahlı koruyucu gibi maliyetli olan tedbirleri kısıtlamaya gideceklerini varsayabiliriz.

Yaptırımların Getirilmesi Gerekiyor

Kısacası gemiler korsanlar için daha bir kolay erişilebilir hedefler olacaklardır. Artan saldırı verilerine rağmen korsanlık girişimleri hala bundan 10 yıl öncesi rakamlarından çok daha geride ancak dünya ticaretindeki gerileme fakir ülkeleri daha da fakir bir hale getirecek ve daha kolay hedefler haline gelen gemiler denizlerde seyrederken umutlarını yitirmiş birçok grup tekrar deniz korsanlığına özenti duyacaktır.

Geçmişten edindiğimiz tecrübeler ve alınan dersler korsanlığa veya silahlı soygun ve saldırılara karşı uluslararası kuralların ve yaptırımların getirilmesi gerektiğini bize bir kez daha hatırlatmaktadır.  Buz bölgelerinde sefer yapan gemilerin özel inşa edilmeleri ve bu durumun klas müesseseleri tarafından ciddi bir şekilde takip edildiği gibi, özellikle korsanlar tarafından yoğun olan bölgelerde seyir eden gemilerin de ona göre inşa edilmeleri, personelin uluslararası konulacak normlara göre eğitilmeleri ve bu durumların da klas müesseseleri ve Bayrak Devletleri tarafından kontrol edilmesinin ve bir takım yaptırımlara bağlanmasının önemine ve zamanı geldiğine bir kez daha değinmek istedim.

İLGİLİ HABERLER