AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, deprem bölgesindeki izlenimlerini paylaşarak, risk ve afet yönetimi konularında açıklamalar yaptı. Depremlerin, işin sürekliliğinde, insan faktörünün göz ardı edildiğini ortaya çıkardığını belirten Ölken, “Bölgedeki en temel problem, nitelikli işgücünün olmaması ya da gelecek için tehdit altında olması” dedi.
Editör: Aytaç NALLAR
AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, yaşanan depremlerin hem işletmeler hem de sigortacılar için iş sürekliliğinin önemini ortaya koyduğunu söyledi. Ölken, deprem bölgesindeki izlenimlerini paylaşarak, risk ve afet yönetimi konularından açıklamalar yaptı.
Sigorta sektörünün oluşan hasarı ödeyeceğini, Türk sigorta sektörünün bu felaketin altından kalkabilecek güçte olduğunu belirten Ölken, bundan sonrasında sigorta şirketlerinin risk danışmanlığı metotlarını artırmaları gerektiğini kaydederek, “Hatay’da bir ziyaretimizde bölgenin köklü bir sanayici ailesinin en büyüğü şöyle bir şey söyledi. O günden beri sigortacı olarak mesleğimizin ne kadar önemli olduğunu anladım. Dedik ki, ‘Üzülmeyin, ileriye bakmamız lazım. Yaşatmak için yaşamak zorundayız.’ İşletmelerin de böyle bakması lazım. Depremden 45 gün sonra o şehirleri, işletmeleri nasıl ayağa kaldıracağımızı bilmemiz lazım” şeklinde konuştu.
İŞ SÜREKLİLİĞİ PLANLARI ÖNEMLİ
Depremlerin, iş sürekliliği planlarında insan faktörünün önemini ortaya çıkardığını da ifade eden Ölken, bu büyüklükteki iki depremde, bölgedeki sanayi tesislerinin ayakta kaldıklarını söyledi. Ölken, hasarlar oluştuğunu, sigorta sektörünün bu hasarları ödeyeceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hasarları ödemek sorun değil ama iş sürekliliği planlarını da unutmamak lazım. Mesela, iş sürekliliği planlarında aile birliğini ihmal etmemeliyiz. Çünkü önce canımız, ailemiz; bunları güvenli bir noktada tuttuktan sonra işe geri dönebilmemiz önemli. Bugün bölgedeki en temel problem, nitelikli işgücünün 45 gündür olmaması ya da gelecek için tehdit altında olması. Mesela iş sürekliliği planlarında buna dönük eylemleri olan da var, olmayan da var. Bizler hep, risk yönetimi olarak binanın depreme dayanıklılığını, yangın önlemlerini inceler; afetlerin yaratacağı etkilere karşı risk analizleri yaparız. Fakat işin sürekliliği planlarında insan faktörünü göz ardı ettiğimizi düşünüyorum.”
İŞLETMELERDEKİ HASARLAR HEP AYNI
Yavuz Ölken, bölgedeki izlenimleri sırasında dikkatini çeken noktalardan birinin de işyerlerindeki hasarların hemen hemen hepsinin aynı tür hasarlar olduğuna değinerek, “Tekstil, iplik, dokuma tesislerindeki makinelerdeki hasarlar aynı. Bunların hepsi de aynı şekilde tamir edilecek ve aynı teknisyenler tamir edecek, aynı yedek parçalar kullanılacak. Bu da şunu gösteriyor ki, sanayi tesislerinin iş planlarına afet sonrası nitelikli teknisyenlere nasıl hızlı ulaşılacağını da eklemesi gerekiyor” dedi.
SİGORTACILARA ÇOK İŞ DÜŞÜYOR
Yavuz Ölken, bundan sonrasında risk yönetimi, kriz yönetimi gibi konuların üniversitelerin eğitim disiplinleri arasına girmesi gerektiğine de dikkat çekerek, “Yönetici, mühendis yetiştiriyorsak; bunları da öğretmemiz lazım. Bence gelecekte bunlar müfredatta mutlaka olmalı ve olacaktır. Kurumsal iş sürekliliğini konuşuyorsak biz sigorta sektörüne de çok görevler düşüyor” dedi.