DASK Yönetim Kurulu Üyesi, İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, 2000 öncesi inşa edilmiş olan yapıların ciddi risk içerdiğini belirterek, “Hepsi yıkılacak mı, yıkılmayacak. Depremde o bölgedeki binaların yüzde 5’i yıkılacak. Esas sorun bu yüzde 5’in hangisi olduğu?” dedi. İlki, bir binayı yıkıp yapmak yerine 4 binayı güçlendirmenin daha doğru olacağını söyledi.
Editör: Serdar YİĞİTOL
DASK Yönetim Kurulu Üyesi, İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, bir binayı yıkıp yapmak yerine 4 binanın güçlendirilebileceğini söyledi. Alper İlk, depreme karşı alınacak önlemler, riskli binalar, kentsel dönüşüm ve binaların depreme karşı güçlendirilmeleri konularında çarpıcı açıklamalar yaptı. İlki, binaların durumunu grafiklerle de anlattı.
Binaların Yüzde 5’i Yıkılacak, Önemli Olan Yüzde 5’in Hangisi Olacağı
Alper İlki, özellikle 2000 yılı öncesi yapılmış binaların inşa edilirken bütün hataların bir arada yapıldığını ve bu nedenle yıkıldıklarını, 2000 öncesi inşa edilmiş olan yapıların ciddi risk içerdiğini söyledi. Kentsel dönüşüm ve yeni projelerle yeni binaların yapıldığını ve eski binaların sayısının gittikçe azaldığını ifade eden İlki, “Tahminlerimize göre mevcut binaların üçte ikisi 2000 öncesi yapılmış binalar. Bu binalarda da çok ciddi eksiklikler olduğunu biliyoruz. Hepsi kusurlu değil ama önemli bölümünde ciddi problemler var. Hepsi yıkılacak mı? Hepsi yıkılmayacak. Belki, deprem sırasında, o bölgedeki binaların yüzde 5’i yıkılacak. Esas sorun bu yüzde 5’in hangisi olduğu?” dedi.
Çok Vaktimiz Yok, Hızlı, Ekonomik Şekilde Dönüşümü Sağlamalıyız
Alper İlki, binaların güçlendirilmesi hakkında da ilginç tespitlerde bulundu. Mevcut binaların yüzde 90’ı yıkılacakken güçlendirme sonrası bu oranın sıfıra yaklaştığına değinerek, güçlendirme sonrası yapının performansının önemli ölçüde iyileştiğini kaydetti. Güçlendirmenin önemli avantajları olduğuna da dikkat çeken İlki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlardan biri, binayı yıkıp yapmaya göre güçlendirme çok daha hızlı. Hemen yıkılıp yapılmasının üçte biri gibi sürede güçlendirme yapılıyor. Bu önemli, çünkü zaman bizim için önemli. İstanbul, büyük depremin beklendiği şehirlerden biri? Çok fazla vaktimiz yok, en hızlı, en ekonomik şekilde bu dönüşümü sağlamamız gerekiyor. Binanın hacmi büyüdükçe güçlendirme ekonomikleşiyor. Güçlendirme için yapılacak müdahale bazı durumlarda küçük binalar için de büyük binalar için birbirine benzer. O yüzden maliyet binanın boyutu ile değişmiyor. Bin metrekare ve üstü kapalı alana sahip olan binalarda yaklaşık güçlendirme maliyeti, yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 25’i mertebesinde. Ekonomik açıdan değerlendirmek daha avantajlı. Bir binayı yıkıp yapmak yerine 4 binayı güçlendirmek, 4 binadaki insanların canlarını korumamız mümkün.”
Bu Grafik Her Şeyi Anlatıyor!
Alper İlki, grafiği şöyle anlatıyor: “Düşey eksen, deprem yükünü; yatay eksen, binanın deprem sonrası yaptığı yer değiştirmeyi gösteriyor. Kurallara uygun olan binaların yeşil renkli grafikte olması gerektiği gibi davranmasını bekliyoruz. Yani deformasyonlar yapacak ama yıkılmayacak, dayanımını koruyacak, aşağı inmeyecek. Eski yapılarımız nasıl davranıyor? Kırmızı grafikte olduğu gibi dayanağını kaybediyor, büyük deformasyonlar yapamadan yıkılıyor. Kırmızı grafik maalesef 2000 öncesi yapılarımızı özetliyor. Ne yapıp edip bizim bu deprem sırasında hızla yıkılan binaları depreme hazır hale getirmemiz gerekir.”